Çaklıtlı Kekim ~yarı texting~✔

3.1

Uzun bir bölümle geldiimmm!

İyi okumalar elmalı turtalarım...

_____

Elimdeki poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra kendimi sandalyeye attım. Alışverişi biraz abartmış olabilirdim. Ama almadığım hiç bir şey kalmamıştı. Sandalyeden kalkıp son gücümle poşetleri boşaltıp odama çıktım. Hızlıca duş alıp saçlarımı kuruttum. Aşağı kahve almaya gidecekken aklıma telefonum geldi. Bugün hiç bakmamıştım. Telefonumu alıp gelen bildirimleri kontrol ederken Rüzgar'dan gelen mesajları görünce hemen sohbete girdim.

Çaklıtlı Kekim: Güzelim, içimde kötü bir his var. Sen iyi misin?

Elma Güzeli: Çok iyiyimm.

Çaklıtlı Kekim: O zaman seni bir arayım mı? İçim rahat etsin.

Elma Güzeli: Olur ama bir kahve alacağım on dakikaya ara

Çaklıtlı Kekim: Tamamdır.

Telefonumu çalışma masamın üstüne koyup odamdan çıktım. Merdivenlere ulaşıp indim. Tam mutfağa girecekken salonda oturan 'babam'ı gördüm. Yine niye gelmişti?

-Noldu niye geldin? beni görünce döndü.

-Babaya öyle denir mi Nevra hanım? pişkin pişkin söylenmesini umursamaya çalıştım.

-Neden geldin?

-Neden bana haber vermedin kampa gittin canım kızım?

-Bu zamana kadar yaptığım şeyler için sana verdiğimi sanmıyorum.

-Her neyse buraya bunu tartışmak için gelmedim, dedi ve ciddileşti.

-Noldu?

-Şirkette durumlar çok kötü batmak üzereyiz.

-Bundan bana ne?

-Bir kaç gün içinde evi boşalt. Burayı satacağım, başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

-Böyle birşey yapamazsın!

-Nedenmiş o bal gibide yaparım.

-Çünkü evin tapusu annemin üzerine. Ev annemin ve bana bırakmış. Asla satamazsın. İzin vermem, kaşları çatıldı.

-Evi sana bırakmış olabilir ama bu beni ilgilendirmez. Sen on sekiz yaşına girene kadar benim sorumluluğumun altında.

-Buna izin vermem burası benim evim! Yerinden kalkıp yanıma geldi.

-Evi boşaltmak için bir kaç günün var. Şirket fazla bekleyemez.

-Ben naptım sana yaa? Neden benden bu kadar nefret ediyorsun naptım ben? fazla sinirlenmiş olacak ki hızla bana geldi ve beklemediğim bir şekilde boğazımı kavrayıp beni duvara yapıştırdı. Elinden kurtulmak için çırpındım.

-Sen ne yaptın biliyor musun? Ben sana söyleyeyim ne yaptığını! Sen benim hayatımı bitirdin. Annenle isteyerek mi evlendim sanıyorsun ha? Sadece bir gecelik bir şeydi. Sonra annen ortaya hamile olarak çıktı ve bunu ailem öğrendi. Evlenmek zorunda kaldım, başımı olumsuzca salladım. Boğazımı çok fazla sıkıyordu. Nefes alamayacak hale gelmiştim.

-Senin o annen sana ne anlattıysa yalan. Ne dedi bizim çok severek evlendiğimizi mi? Seni şuracıkta öldürmüyorsam tek sebebi senden bir kaç ay sonra kurtulacak olmam, hiddetle beni bıraktı. Yeri çöküp öksürmeye başladım.