2.3

11.7K 490 38
                                    

Bölüm şarkımız 'Uykusuz ve Dengesiz'🎧

İyi okumalar..


_______

Elma Güzeli: Napıyorsun Çaklıtlı kekim?

Çaklıtlı Kekim: Telefonda dolaşıyordum.

Çaklıtlı Kekim: Sen ne yapıyorsun?

Elma Güzeli: Seni düşünüyorum😊

Çaklıtlı Kekim: 🙂

Çaklıtlı Kekim: Kampa gidiyor musun?

Elma Güzeli: Evet

Çaklıtlı Kekim: Ama o gün buluşacaktık...

Elma Güzeli: Başka sefere artık:)

Çaklıtlı Kekim: 😑

Çaklıtlı Kekim: Ohh işine geldi tabii

Çaklıtlı Kekim: Zaten pek gönüllü değildin buluşmaya

(Görüldü)

Çaklıtlı Kekim: Peki dönünce karşıma çıkarsın ya da orda

Çaklıtlı Kekim: Seni bulmam kolay olur sonuçta herkes gitmiyor

Çaklıtlı Kekim: Ama merak etme sen bana gelinceye veya kendini belli edinceye kadar seni bulmayacağım.

Elma Güzeli: Teşekkür ederim Rüzgar..

Çaklıtlı Kekim: İyi geceler Elma Güzeli

Elma Güzeli: İyi geceler Çaklıtlı kekim

_____

İki dolu dolu geçen matematik dersinden sonraki iki saat ingilizce dersi öğretmen olmadığı için boş geçecekti -şaşırdık mı? haayırr- Yine bizimkilerin konuşması ve onları dinlememle geçen on dakikadan sonra kapı çaldı. İçeri gezi kulübü öğretmeni Neşe hoca ve bir öğrenci girdi.

-Dersiniz boş galiba çocuklar, çoğu kişi kafasını salladı. Yanındaki kız öğretmenler masasının üstüne kağıdı bıraktı ve kalemi açtı.

-Evet kampa gelmek isteyenler el kaldırsın sıradan isimlerinizi söyleyin, gelenler olarak hocanın dediğini yaptık. 12. sınıflarlarda beş şube vardı ve gelen gidenlerle her sınıfta 25 kişi vardı. Bizim sınıftan beş kişi gitmiyordu. Neşe hoca boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

-Söyleyeceklerimin çoğunu otobüste ve kamp alanına vardığımızda da hatırlatacağım. Bir hafta kalacağız ona göre kıyafet getirin. Yanınıza test kitaplarınızı almayı unutmayın. Bilgisayar, tablet gibi eşyalarınızı getirebilirsiniz ama kaybolursa bizim sorumluluğumuz altında değil. Cumartesi sabahı saat sekizde otobüsler okulun önünden kalkacak. En geç yedi buçukta okulda olun. Gidecek öğrenci sayısına göre ayarlayacağız ama büyük ihtimalle sınıfınız aynı otobüste gidecek. Yolculuğumuz iki saat sürecek. Oraya varınca kahvaltı yaparız. Kalacağınız kulübelerle ilgili bilgilendirmeyi dediğim gibi daha sonra yapacağım, kafamı olumsuzca salladım. Bizimkiler yedi buçukta okula gidecekti. Duy da inanma! En geç yedide kalkmaları gerekirdi. Hoca sınıftan çıktıktan sonra herkes işine geri duydu.

-Yaa sabah yedi buçuk mu? dedi İdil.

-Otobüste uyuruz sevgilim, dedi Batu. İdil gülümsedi.

-Valizlerimi hazırlamam lazım, başımı dayadığım elimden çektim.

-Valizler mi? 

-Bir valiz neremize yetecek kanka? Bir hafta kalacağız, omuz silktim.

-Bir büyük boy valiz ve sırt çantası hayli hayli yeter, İdil göz devirip söylendi.

-Biz siz değiliz hanımefendi.

_____

Alt katta takılı priz veya tehlikeli birşey olmadığına kanaat getirince kahve kupamı elime alıp ışıkları kapattım. Sabah bir de bu kontrollerle uğraşamazdım. Üst kata çıkıp odama girdim ve kapıyı kilitledim. Kahveni komodinin üstüne bırakıp son kez bavulumu kontrol ettim. Büyük bir tane bütün kıyafetlerimi rahatça almıştı. Sırt çantamın içine de testlerimi doldurmuştum. İyi gelecekti bu kamp etkinliği. Bavulun fermuarını çekip kapının yanına koydum yanına da büyük sırt çantamı ve yanıma alacağım küçük çantayı koydum. Telefonuma kulaklığımı takıp pencerenin önündeki koltuğa oturdum. Kulaklarımı tanıdık ezgiler doldurunca kahvemden bir yudum alıp gülümsedim. Sabah erkenden kalkacaktım ki bu benim için sorun değildi ama uykum gelmiyordu. Ben de çoğu zaman yaptığım gibi müzik dinleyerek uykumun gelmesini bekliyordum.

Hep beni bil beni söyle
Dilinden düşmiyim
Fırtınalarım olsa da
Bu ara güneşliyim

Yollardayım, yorgunum
Uykusuz ve dengesiz
Ama boş ver bunları
Sağlığın yerinde mi?

Beni anlatan bir şarkı daha.. Bu aralar mutluydum, yorgundum. Uykusuzdum, tam sekiz yıldır rahat bir uyku uyuyamadığım için uykusuzdum...

İsmin bir şarkı ve ben hep seni söylerim
Başkalarına baksa da seni arar gözlerim
Yabancıyım, uyumsuz, sıkılgan ve eğreti
Tüm bunlara rağmen, hâlâ benimlesin

Akıyormuş zaman, ben ittirmesem de
Gülümsersem sana, gülecek misin sen de?
Günler karışıyor, insan alışıyor
Vapurlar yanaşıyor içinden sen inmesen de

Yerimde dikleştim. Bu şarkı gerçekten beni bizi anlatıyordu. Çoğu kişi beni soğuk, uyumsuz ve sıkılmış görürdü. Ona gülümsesem o da  bana gülümser miydi? Her şeye rağmen hâlâ benimle olmak ister miydi?

Şu son bir buçuk sene gerçek bir düşüştü
Sana olan aşkım artık bir deliliğe dönüştü
Kavgalar ve polisler, dost kazıkları ve hapisler
Tüm bunlar olurken çocuk büyümüştü

Akıyormuş zaman, ben ittirmesem de
Gülümsersem sana, gülecek misin sen de?
Günler karışıyor, insan alışıyor
Vapurlar yanaşıyor içinden sen inmesen de

Son iki senedir onu deli gibi seviyordum. Tüm bunları yaşarken büyümüştüm. Ben sekiz yıl önce annemi toprağın altına koyduktan sonra büyümüştüm. Çok büyümek ve yaşlanmak istemiştim. Çocuk aklıyla yaşlanıp ölecektim ve annemin yanına gidecektim. Bu yüzden de çabuk büyüyeyim diye çokça dua ettiğim olmuştu. Daha sonra ölümün sadece yaşlıların başına gelmediğini öğrenince sevinmiştim. Bu seferde 'Allah'ım lütfen öleyim ve annemin yanına gideyim' diye dua etmiştim. Daha sonra annem rüyama girip bana kızmıştı. Yanıma gelinceye kadar hayatını güzelce yaşa demişti. Güzel?  Yaşamaya çalışıyordum. Uzun düşüncelerin ardından çoktan bitmiş olan kupayı bırakıp koltuktan kalktım. Saat 02.21 olmuştu. Kulaklığımı küçük çantamın içine koyup telefonumu şarja taktım ve yatağa girdim. Sadece dört saat olsa da uyumalıydım. Her zaman ki tekniğimi kullanıp kollarımın arasındaki yastığa sarılıp onun Rüzgar olduğunu düşünmeye başladım. Düşüncesi bile beni iki dakikaya uyutmaya yetmişti.

______


Beğendiniz mi Elmalı Turtalarr?

Bugün itibariyle ilk sınav haftam bitti. Onun şerefine bölümü yayınlıyorum nvmbxcvcvmb

Sizce kampta neler olacak?

Az kaldı hissediyorsunuz değil mi?

Bakalım nereler olacak,

Yıldızımıza dokunup yeni bölümü bekleyelim, görüşmek üzere🍏🍫


'Fırtınalarım olsa da
Bu ara güneşliyim'

Çaklıtlı Kekim ~yarı texting~✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin