Selam elmalı kurabiyelerim. Ben geldim. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Bu arada ben hâlâ soru-cevap için soru bekliyorum👉👈
Medya bölüm şarkımız olsun🎶
Bakalım nasıl bir bölüm bekliyor bizi..
O zaman,
İyi okumalar..
_____
-İyi olacak. Bu kadar bekleyeni varken iyi olacak iyi olmak zorunda, hüzünle tebessüm ettim. Gelen sesle hepimiz o tarafa döndük.
-NEVRA! Kızım nerede Nevraaa!!! Koridorda hızlı adımlarla bize yaklaşıp yanımızda duran adama baktım. Ne yüzle geliyordu buraya? Ani bir hareketle ayağa kalkıp yüzüne yumruğumu geçirdim. Kızların çığlıkları yükselirken Taner amca kolumdan tutup beni durdurdu.
-Ne yüzle geliyorsun sen buraya? Sanki az önce yumruk yememiş gibi gayet sakin ama telaşlı çıkarmaya çalıştığı sesiyle konuştu.
-Nevra benim kızım. Tabi ki geleceğim, üstüne atıldım. Hâlâ kızım diyordu! Taner amcanın boşluğuna gelip ondan kurtuldum ve bir yumruk daha attım.
-Sen yaptın değil mi ha?! Kızının boğazlayan öldürmeye de kalkar. Şerefsiz herif kızın o senin! Sinirli bir şekilde baktı.
-Bu doğru mu Vural bu kadar ileri gittin mi? Yan tarafımdaki İlker amca adeta kükreyince irkilip geri gitti.
-Yalan söylüyor. Kimsin ki sen? Kızımı da kullanır atarsın. Gerçi o dünden ra- kimse de tutamazdı beni. Attığım yumrukla yere düşmüştü.
-Onun hakkında böyle konuşamazsın. Yemin ediyorum seni elimden kimse alamaz, adamın üstüne o kadar çullanmıştım ki Taner ve Sinan amca zorla ayırmıştı beni. Benden hemen sonra Can yerde yatan adama tekmesini ardı ardına geçirdi.
-Şerefsiz! Kardeşim o benim be! Nasıl öyle konuşursun?! Taner amca kolumu bırakıp oğlunu tuttu. Gelen güvenliklerle İlker amca onu yollamıştı. Ah şurada tek olacaktık.. neyse. Geri çekilip eski yerime oturdum. Kesin o yapmıştı bunu! Nevra sabahtan beri görüyorum demişti. Kesin onun parmağı vardı bu işte. Yarıma gelen Gökmen'le ona döndüm.
-Abi hadi gel bir elini yüzünü yıkayalım. Kendine gel, başımla onaylayıp ayağı kalktım. Beraber lavabonun yolunu tuttuk.
_____
-Neden hâlâ çıkmıyorlar? Bir şey de söylemiyorlar, iki saate yakındır bekliyorduk. Ne gelen vardı ne de giden. Herkes kötü durumdaydı. Şükran teyzeler ve kızların artık ağlamaları dursa da gözleri kıpkırmızıydı. Sanki ben farklıydım da.. Açıldığını duyduğumuz otomatik kapıyla hepimiz oraya döndük. Çıkan hemşirenin yanında belirdim.
-Noldu durumu nasıl iyi mi?
-Üzgünüm doktor bey size bilgi verecektir, yanımızdan gittikten hemen sonra kapı tekrar açıldı ve doktor olduğunu tahmin ettiğim adam yanımızda durdu.
-Nevra Ünsal'ın yakınları?
-Biziz.
-Nevra hanımın ameliyatı iyi geçti. Kafasına büyük bir darbe almış. Çok sert vurmuş olmalı. Zamanın da yetiştirmişsiniz. İç kanamayı hemen önledik. Şuan uyanmasını beklemek için normal odaya alacağız. Uyandıktan sonra hasar tespiti yapacağız.
-Nasıl yani?
-Bakın beyin çok önemli bir organ. Bütün işlevlerimizi oradan yönetiyoruz. Kafasını sert vurmuş. Her şey olabilir. Şimdi izninizle gitmem gerek. Daha sonra tekrar görüşeceğiz, hızlı adımlarla yanımızdan ayrıldığında şaşkınca arkasından baktık. Neyden bahsediyordu bu adam? Tam söylemeden gitmişti. Biraz sonra tekrar kapı açıldı ve sedye de yatan canım sevgilim gözüktü. Beyaz teni daha da sararmış solmuştu. Kafasının yan tarafında büyük bir bandaj vardı. Onu gören kızlar ve Şükran teyzeler tekrar ağlamaya başlamıştı. Yanımdan geçip giderken hiç bir şey yapamadım. Gözlerim dolmuştu. Onu bu şekilde görmek gerçekten canımı çok acıtmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çaklıtlı Kekim ~yarı texting~✔
Historia Corta053***: Pşşt, bebeğim, 053***: Çaklıtlı keksin, bu dünyada teksin 053***: Kimseye yar etmem, sen yanlızca benimsin ~♡~♡~♡~♡~ İLK KİTABIM OLDUĞU İÇİN İLK BÖLÜMLERİ ACEMİYCE YAZILDI. EĞER YAZDIĞIM HER KELİMEYİ SORGULAYACAKSANIZ LÜTFEN HİÇ GİRMEYİN. Lü...