Yeni okul

3.4K 287 165
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Amerika'daki olayı anlattıktan sonra evde kısa süreli bir kaos oluşmuştu. Atsumu kahkaha atmaktan ağlarken, Osamu ise dediğime inanmamış ve tekrar tekrar sormuştu.

En sonunda inandığında ise sandalyeden kalkmış, "Bir gitarı nasıl insan kafasında kırabilirsin? Ya çocuk ölseydi? 17 yaşında hapise girerdin, aptal!" diye kızmıştı bana.

Yani, haklıydı. Bir şey diyemezdim.

"Güzellik."

Yatağımda telefona bakarken mırıldandım, "Hm?"

"Hangi okula kayıt olacaksın? İnarizaki'ye, değil mi?"

Birkaç saniye düşündüm, "Hayır, Fukurōdani."

Atsumu bir anda yatağından doğruldu, "Ne? Neden onlar? Bizim okulumuza gelsene."

"Orada siz varsınız. 3 kardeş aynı okulda olmak uğraştırıcı. Seninle başımıza bela alırız, Osamu ise bize daha fazla kızar."

"Ama-"

Telefonu kapatıp Atsumu'ya baktım. "Atsumu, beni merak etme. Siz yokken de idare ederim. Amerika'da idare ettim ben, tek başıma."

Onlar ile ben Japonya'dayken hep aynı okuldaydık ve onlar hep beni koruma eğilimindelerdi. Bu yüzden hâlâ öylelerdi.

"İdare ettim dediğin şey bir çocuğun kafasında gitar kırman."

Göz devirdim, "O farklı, sonuçta her zaman kırmıyorum. O zaman çok sinirlenmiştik ve gruplar olarak kavga ediyorduk."

Kafasını sallayarak geri yatağa uzandı, "Peki, ne yapıyorsan yap."

2 gün sonra:

"Mao, hazır mısın sen?"

Kapının yanında bana bağıran Osamu'ya göz devirerek aynada son kez kendime baktım ve çantamı omzuma asarak odamdan çıktım.

Dış kapıya ulaşmak için mutfaktan geçiyorduk. Ve Atsumu mutfakta, çantası omuzunda, ağzına börek sıkıştırıyordu.

"Atsumu, mal mısın? Geç kaldık!"

Atsumu'yu sırtından çekiştirerek dış kapıya ulaştım. Osamu kapıya yaslanmış çatık kaşlarla bize bakıyordu.

"Önce Mao'yu okula bırakacağız."

"Ne? Ben okula kendim giderim."

"Yo, kim dedi?"

Atsumu'nun susması için ensesine şaplak attım, acıyla inleyerek ensesini tuttu.

Osamu'ya döndüm, "Amerika'da tek başıma yaşadım. Bilmem farkında mısınız? Buradan okula gitmemi bu kadar büyütmeyin."

Osamu burun kemiğini ovaladı, "Sapıklar var, başına bir şey gelir diye söylüyoruz."

"Bir şey gelmez."

Atsumu'nun omuzuna kolumu attım ve kapıdan çıktım, "Gidiyoruz, hadi."

~~~~~~~~~~~~~~

Okula tek başıma gelmiştim gelmesine ama, sınıfı bir türlü bulamıyordum. Okul aşırı büyüktü. Çok büyük. Fazla büyük. Extra büyük.

Tam bir koridordan sola dönerken birine çarptım, çarptığım kişiye baktım. "Özür dile-"

Bu, geçen spor salonunda gördüğüm okyanus gözlü çocuktu.

Baştan aşağı kaşlarını çatarak beni süzdü, "Pardon, seni görmemiştim."

"Ben de seni görmemiştim, üzgünüm."

Onun da omuzunda çantası vardı, okula yeni mi gelmişti? Benim gibi geç kaldıysa sevinirdim... En azından biri daha benimle geç kalmış olurdu.

"Dersler başladı, biliyorsun değil mi?"

"Evet!" bir anda istemsizce sesimi yükseltmem ile irkildi.

"Ah... Şey, sınıfımı bulamadım."

"Hangi sınıf? Sana yerini söylerim."

"İkinci sene, 6. sınıf"

"Benim sınıfım..."

Yere bakarken geri bana döndü, "Benimle gel, gidelim sınıfa."

Kafamı salladım ve peşinden ilerledim.

Bu arada, anime izlediğiniz için illaki fark etmişsinizdir ama Japonya'da sınıf sistemi farklı. Bazıları örnek
"2-A" gibi sayı ve harf kullanıyor bazıları ise "2-5" gibi bir sistem kullanıyor. İlk baştaki sayı, senesini belli ediyor. Akaashi'nin sınıfını internetten bakarak buldum, gerçek sınıfı o.

Akaashi x Reader (Haikyuu x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin