Akaashi x Reader (Haikyuu x Reader)

Yetişmeye çalışmak

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Yorum atanların elleri dert görmesin

Ben üstümü giyinirken Osamu içeriden Atsumu'ya bağırıyordu.

"NASIL BİR APTAL, KIZ KARDEŞİ VE 2 VOLEYBOL ARKADAŞI İLE İÇMEYE GİDİP GECENİN KÖRÜNDE SARHOŞ OLUR? MAL MISIN SEN TSUMU?"

"YA BEN NE BİLEYİM! İÇTİM ÖYLE İŞTE!"

"AKAASHİ, MAÇA GEÇ KALIYORUZ! HAZIR DEĞİL MİSİN HÂLÂ?"

"Ben hazırım Bokuto-san! Mao'yu bekliyoruz!"

Çantamın içinde hangi kitaplarımın olduğuna bile bakmadan çantamı omzuma asarak hızlıca odadan çıktım. Hepsi dış kapının önünde birbiri ile didişiyordu.

Osamu sinirden köpürmüş hâlde Atsumu'ya kızarken Atsumu ise masum bir şekilde kendisini savunmaya çalışıyordu.

Bokuto ise maça geç kaldık diyip duruyor, yerinde zıplıyordu.

Akaashi daha sakin gözüküyordu.

Kapıya koşarak geldiğim an Akaashi bana baktı, Osamu direkt kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Arkasından Atsumu çıktı, arkasından Bokuto, Akaashi ve ben çıktık.

Hızlıca kapıyı kilitledim ve anahtarı çantama koydum.

"Atsumu ile okula gidiyoruz, Akaashiler ile okula git." Osamu sakin tutmaya çalıştığı sesi ile konuşunca sadece başımla onayladım.

Direkt Atsumu ile bahçeden çıktılar ve okullarının olduğu tarafa doğru koşmaya başladılar.

"Akaashi, biz de koşmalıyız!" Bokuto bunu söylediğinde çoktan koşmaya başlamıştı. Şaşırarak ona bakarken Akaashi önce ona baktı ve sonra bana baktı.

Bileğimi tuttu ve beni de peşinden sürükleyerek koşmaya başladı.

Daha 5 dakika geçmeden Bokuto'nun telefonu çaldı. Cebinden telefonu çıkarıp kulağına dayadığında hâlâ koşuyordu.

"Efendim Yamato?"

"Koşuyoruz! Geliyoruz yani!"

Bir anda durdu, "NE?"

"OKULA GİTTİNİZ Mİ?"

O durunca biz de koşmayı bıraktık ve ona baktık. Okuldan bahsediyordu, sanırım takımı maçın olacağı okula gitmişti.

Bokuto saçını karıştırarak iç çekti, "Tamam, geliyoruz."

Telefonu kapatıp cebine koydu ve bize döndü.

"Karasuno'ya çoktan gitmişler. Oraya gitmeliyiz."

Karasuno'yu daha önce duymuştum. Atsumular bahsediyordu. Şu an durduğumuz yerden 10 dakikalık uzaklıkta falan olmalıydı. Şanslıydık.

Yol değiştirip başka bir yerden koşmaya devam ettik.

"Lan!"

"Ne oldu Bokuto-san?"

"MAO NEDEN BİZİMLE GELİYOR? OKULA GİTMELİYDİ!"

Akaashi'nin de aklına bu yeni gelmiş gibi bana baktı. Onlar maçlarına yetişiyordu ve şu an büyük bir gerilim içindeydik. Ben de onlarla gitmek istiyordum.

"Ben de sizinle geliyorum!"

Akaashi sorgular gibi bakıyordu, "Emin misin?"

"Evet!"

"Peki o zaman..."

Bileğimi daha sıkı tuttu ve daha hızlı koşmaya başladı. Ben ise hemen arkasında ona ayak uydurmaya çalışıyordum.

Dakikalar sonunda Karasuno'nun önüne gelmiştik. Nefes nefese bahçesine girdik ve arkadaki spor salonuna koştuk. Kendimizi resmen spor salonunun kapısından içeri attık.

Direkt duvara yaslanıp yere çöktüm ve koşmaktan acıyan ciğerlerimle zar zor nefesler aldım.

Karşıma baktığımda iki takım, koçlar ve menajerler bize bakıyordu.

Akaashi üstündeki hırkayı çıkarıp bana uzattı, tutmamı istediğini anlayınca hemen elime aldım. Bokuto ise üstündekini direkt kenara fırlattı ve koçların yanına koşmaya başladı. "ÇOK ÖZÜR DİLERİZ!"