Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atsanız iyi olur
Maç 5 dakika önce başlamıştı, ben ise hâlâ zar zor nefes alıyordum.
Hayatımda hiçbir zaman bu kadar çok koşmamıştım. Gerçekten ciğerlerim patlayacak gibi hissediyordum.
Yanıma sarı saçlı bir kız geldi. Elinde bir şişe su tutuyordu, biraz utangaç gibiydi.
Elindeki şişeyi bana uzattı, "Yorgun görünüyorsun."
Şişeye birkaç saniye baktım ve elinden aldığım gibi kapağını açıp içmeye başladım. Yarısına kadar içtikten sonra dudağımın kenarından akan suyu kolumla sildim.
"Teşekkürler."
Gülümseyerek yanıma oturdu. "Sevgilisi misiniz?"
Anlamayarak ona döndüm, "Anlamadım?"
"Akaashi-san'ın demek istedim."
"Ne alaka ki?"
"Her boşluğunda size bakıyor, şu anki gibi."
Kaşlarımı kaldırarak sahaya döndüm. Fukurōdani servis atacaktı ve Akaashi o sırada bana bakıyordu. Gözlerimiz kesişince hafifçe gülümsedim, o da gülümsedi ve önüne döndü.
"Sanırım size karşı bir şeyler hissediyor."
Yanımda oturan kıza döndüm, benden küçük gibiydi. "İsmin ne?"
"Yachi, sizin?"
"Mao, ayrıca benimle saygı ekleriyle konuşmana gerek yok."
Kafasını salladı, "Tamam o zaman!"
"Kaçıncı sınıfsın?"
"1, sen?"
"2"
"Acaba... Okula yeni mi geldin?"
"Evet, nereden anladın?"
"Sen, Miya ikizlerinin gizli üçüzü müsün?"
Bunu büyük bir heyecanla sormuştu, gülerek başımı salladım. "Hâlâ gizliliği kaldı mı ya?"
Bir anda elimi tuttu ve sıkmaya başladı. "Seni çok merak ediyordum! Miyaları çok seviyorum, çok iyi oynuyorlar! Üçüz olduklarını öğrenince çok şaşırmıştım, daha önce kimse bahsetmemişti!"
Telefonumun çalması ile çantamdan telefonu çıkardım, Osamu arıyordu.
"Alo?"
"Okulda mısın?"
"Şey..."
"Arkadan neden top sesleri geliyor? Mao sen... Sen Akaashiler ile maça mı gittin?!"
"Evet, biraz öyle oldu."
"Tanrım benim tüm kardeşlerim mi manyak olur?!"
Arkadan Atsumu'nun sesi geldi, "Ne oldu, ne oldu? Onlarla maça mı gitmiş? KİMİN KAZANDIĞINI SÖYLE BİZE MAO!"
~~~~~~~~~~~~~~~
Maç bitmişti. Karasuno birkaç puan ile kazanmıştı.
Kapının kenarından ayağa kalktım ve Akaashilere doğru ilerledim. Oturaklara oturmuşlardı.
Machi hemen elime bir su tutuşturdu ve beni Akaashi'ye ittirdi.
Elimdeki suyu ona uzattım, çok terlemişti. Daha terlerini doğru düzgün silemeden suyu eline aldı.
O suyunu içerken ben havlusunu elime almış ve boynu ile ensesindeki terleri hafif hafif siliyordum.
Suyu içmeyi bırakıp bana baktı, gülümseyerek havluyu elimden aldı. "Ben silerim, ter bulaşmasın sana."
"Sorun değil."
Yanındaki boş kısıma oturdum ve etrafa bakındım. Tüm takım bana bakıyordu. O an burada fazlalık olduğumu fark ettim.
Koç yanıma geldi, "Kızım sen... Neden buradasın?"
"Efendim ben şey..."
Akaashi lafa girdi. "Mao sınıftan arkadaşım, Bokuto-san ile gece onda kalmıştık. Sabah olaylar bu şekilde gelişince o da bizimle geldi. Üzgünüm efendim."
Koçun gözleri Akaashi'de biraz gezindi ve başını salladı. "Tamam, sorun değil."
Herkes eşyalarını toparlarken ben kapının kenarında onları bekliyordum. Yanıma Karasuno'dan turuncu saçlı bir çocuk yaklaştı.
"SEN GERÇEKTEN MİYALARIN ÜÇÜZÜSÜN! OSAMU-SAN'IN AYNISISIN!"
Herkesin bu şekilde yaklaşması komik geliyordu. Güldüm, "Evet, öyleyim."
"SENİ BURADA GÖRMEYİ BEKLEMİYORDUM! ÇOK MERAK EDİYORDUM SENİ! AAAA ÇOK MUTLUYUM! HEY, SEN DE VOLEYBOLLA İLGİLENİYOR MUSU-"
Uzun boylu bir çocuk geldi ve turuncu saçlı çocuğun kafasından tutarak onu geri çekti. "HİNATA! KIZI RAHATSIZ ETME!"
"AMA KAGEYAMA, O MİYALARIN ÜÇÜZÜ!"
"OLSUN!"
Akaashiler bana yaklaşınca sırtımı duvardan ayırıp onlara baktım. Akaashi'nin gözü Kageyama ve Hinata'daydı. Daha sonra bana baktı ve kolunu bir anda omuzuma attı. "Gidiyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akaashi x Reader (Haikyuu x Reader)
FanfictionAmerika'da okuyan Atsumu ve Osamu'nun üçüzü Mao; ailesinin ona ceza vermesi ile tekrardan Japonya'ya döner ve kardeşlerinin maçına gittiği sırada Akaashi ile karşılaşır.