Sabah telaşı

2.5K 264 191
                                    

BEĞENİN LÜTFEN

Uyuyuyp uyandım hem enerjiğim hem de çok yorgunum

Yorum da atın lan

Akaashi'den önce koltuğa uzandım ve en köşeye çekildim. Işıkları önceden kapattığım için kendisi de ışıkla uğraşmayıp koltuğa uzandı.

Ben koltuğun bir köşesinde, kendisi diğer köşesinde dümdüz uzanıyor ve hiç konuşmuyorduk.

Yan yana uyumak iyi olur diye düşünmüştüm ama şu an biraz utanmıştım. Hareket etmeye bile utanıyordum.

En sonunda dayanamadım ve belki daha rahat olurum, hem de onu göremediğim için Akaashi'de daha rahat olur düşüncesiyle ona sırtımı döndüm ve gözlerimi kapadım.

Birkaç saniye yatakta kıpırdanma oldu, sanırım o da sırtını dönmüştü.

"İyi geceler Mao."

"İyi geceler Akaashi."

~~~~~~~~~~~~~~~

Birinin beni dürtüp durması ile kaşlarımı çattım ve ne olduğunu bilmediğim sıcaklığa biraz daha sokuldum.

Tekrardan dürtülmem ile kolumu kaldırarak kim olduğunu bilmediğim kişiyi uzaklaştırmaya çalıştım.

"Mao. Kalk."

"Ya uyuyorum."

"Sadece 1 gün evde yoktum, okula geç kaldık ve 1 günlük yokluğumda eve fazladan 2 erkek atmışsın."

Hassiktir.

Osamu.

Ağzıma. Sıçacak.

Gözlerimi faltaşı gibi açtığımda birinin kolları arasında olduğumu fark ettim. Kafam ise tam göğüsüne yapışıktı.

Kafamı hafifçe kaldırıp bana sarılı kişiye baktığımda Akaashi olduğunu gördüm. Yüzümün beyazdan kırmızıya dönüştüğünü hissedebiliyordum.

O sırada Akaashi'de gözlerini ovalayarak açtı, tam karşısında beni gördüğünde kısık gözlerle birkaç saniye bana baktı ve sonra mayışık bir şekilde gülümsedi.

"Kardeşime uyandığın an neden gülümsediğini sorabilir miyim, Akaashi Keiji?"

Akaashi'nin de gözleri kocaman açılırken Osamu'ya baktı ve kalkmak isterken bir anda sırt üstü koltuktan yere düştü. Hâlâ kollarının bana sarılı olduğunu unuttuğum için ben de arkasından onun hemen yanına düştüm.

"Hay sikeyim..."

Yine başımı vurmuştum. Bir gün gerçekten beyin kanaması geçirecektim.

Akaashi sırtını tutup doğrulurken bana baktı, "Hassi-  İyi misin?"

"Ölmedim."

"Eh, o da bir şey."

Osamu'nun öksürmesi ile aynı anda ona döndük.

Bileğindeki saati gösterdi, "Geç kaldık. Hepimiz. Okula. Daha ne kadar söylemem gerek?"

Akaashi ile aynı anda ayağa kalktığımızda içeri, tişört giymeye çalışan ama altında sadece boxer olan Bokuto ve üstü çıplak, altına ise okul eşofmanı giymeye çalışan Atsumu girdi.

Atsumu'yu zaten birçok kez böyle gördüğüm için alışıktım ama Bokuto'yu gördüğüm an yerimde kalakaldım. Daha 1 saniye geçmeden bir el gözlerimi kapadı, "Bokuto-san, altınıza bir şey giyin lütfen!"

Sesten bunun Akaashi olduğunu anlamıştım.

"Akaashi! Maçımız var!"

"Ne?"

"Ne?"

Ben bile şaşırarak cevap vermiştim.

"MAÇIMIZA GEÇ KALIYORUZ!"

Akaashi bir anda elini gözlerimden çekti, çok şükür Bokuto altına da bir şey giymişti.

Akaashi'de bir anda sandalyede duran kıyafetlerine uzandı ve üstündeki tişörtü çıkartarak onu giydi.

Ben ise ne yapacağımı bilemeden etrafındakilere bakıyordum. Her şey çok ani gelişmişti.

Akaashi tişörtünü giydikten sonra bana döndü ve baştan aşağı beni süzdü.

Bileğimden tutup beni odama yönlendirdi, "Okul formanı giy, hemen."

Ben daha cevap veremeden kapıyı suratıma kapadı. Birkaç saniye boş bir ifade ile kapıya baktıktan sonra hızlıca formamı giymeye başladım.



Akaashi x Reader (Haikyuu x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin