3.BÖLÜM: "BALONLAR"

467K 18K 8.2K
                                    

Multimedya: Su Yıldırım

Bu sabahata güneşin ışıklarıyla gözlerimi açtım.

Yalan!

Yok öyle birşey. Cama atılan top ile yataktan fırlayarak bir uyanış sergiledim olmayan sevgili seyircilerime. Bu çocuklar sabah sabah bu enerjiyi nereden buluyorlardı, hiçbir fikrim yok.
Her zamanki gibi banyoda rutin işlerimi halledip çıkı-

"Ah, cidden ama, kim koydu bu kapıyı buraya?!"

Banyodan çıkarken küçük bir kaza ile kafamı kapıya çarpıştım. Sağ sağlim dolabımın önüne vardıktan sonra, Hatırladım ki müdür ilk defa vatana millete hayırlı bir iş yapıp serbest giysi için izin vermişti. Bir forma ile zor oluyordu. Beyaz dizlerimin üzerinde biten bir elbise giydim. Tek ayrıntısı Pudra rengindeki ince kemeriydi.Pudra rengindeki babetlerimi giyip aynı renkte olan okul çantamı taktıktan sonra saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. işlerim tamamlandığında evi kontrol edip okul yoluna çıktım. Yolda sessiz sakin ilerliyordum, bir yandanda kulaklığımı takmış şarkı mırıldanıyordum.

Bana esmeyi anlat..
Bana sevmeyi anlat..
Bana esmeyi anlat,
esip geçmeyi anlat..

Barış akarsu'yu severdim. O ölünce az üzülmüşlüğüm yoktu. Fakat bu şarkıyı Barış Manço söylüyordu o başka bir konu.

"Ablaa!"

"Neden bağırıyorsun Can? duyuyorum seni, sağırmıyım ben?"

Şuan tam bir yaşlı kadın gibi davrandığımın farkındaydım fakat uykum vardı benim.

"Aman be, sende hiç çekilmiyorsun ha."

Elindeki bir sürü rengarenk olan balonları bana uzattı.

"Bir abi verdi bunu. Sana verecekmişim."

Şaşırmıştım. O olabilir miydi? Bu sabah mesajda atmamıştı. Çocuğun elinden balonları aldım.

"Tanıdıkmıydı Can? Bu mahalleden falan.."

"Yok be abla, adamın bindiği arabayı görseydin zengin koca hastalığın başlardı. Bu mahalleden olamaz."

"Ne biçim konuşuyorsun sen öyle ablanla bakayım?"

diye bağıran Ayşe teyzeyi mahallenin bir ucunda gördüm. Kadın yaşlıydı ama maşallah benden iyi duyuyordu.

Onlar atışırken bende ufak ufak ilerlemeye başladım. Elimdeki balonlar gerçekten çok tatlıydı hm, renkleri şeker gibiydi mesela. Bunlarla okula mı gidecektim cidden? Okula gidesimde yoktu. Bir banka oturdum. Bu balonlar için ona teşşekkür etmelimiydim? Ama tam bilmiyordum ki balonları yollayanın o olup olmadığını. Ne olursa olsun, Bu balonlar benim için çok değerliydi.

Bu benim ondan aldığım ilk hediyeydi, gerçekten bu balonlar patlarsa kendimi bir yerlerden ata-

"Hey, bunu neden yaptın?"

Sesim biraz kırgın çıkmıştı. Mahallemizde ki çocuklar balonlara taş atmışlar ve bir iki tanesi patlamışlardı.

Diğer çocuk elindeki taşı atmak için kaldırdığında, onu engellerken balonları serbest bırakmıştım. Sinir ve üzüntüyü aynı anda yaşıyordum şuan. Çocuklar gülüşüp kaçarken ben balonlara geri gelmelerini söylüyordum fakat gelmeyeceklerinide biliyordum.

"Siz ondan gelen ilk hediyeydiniz,"

Çaresizce banka oturup gök yüzüne yükselen balonları izlemeye başladım. Telefonumun titrediğini fark ettiğimde sessiz de olduğunu anlamıştım. Mesaj gelmişti, Ondan..

KURTARICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin