Multimedya: Su Yıldırım
İnsanlar için; İlk incinen, İlk gülümseyen ve ilk ağlayan anneleridir diyorlar.
Bir kez bile 'Anne' diyemeyeceğim bir annem olmadığına göre, Bunları babam mı üstleniyordu ?
Karşımda bana gülümseyerek bakan adam, Bana 15 yaşına kadar bakıp daha sonra Sakarya'dan Ankara'ya getirip öylece bırakan adam, Yani babam.
İki yıl sonra gelip, Bahaneler uyduran adam benim için incinmiş, Ağlamış yada gülümsemişmiydi ki hayatında ?
"O kişi, Nasıl birisi ?"
Dalan gözlerimi duvardan alıp, Benimle benimle konuşan adama çevirdim.
"Hangi kişi ?"
Uygar'dan bahsediyordu.
Ama ona neden kolaylık sağlayacaktım ki ? Hak etmiyordu."Seni buraya getiren."
"Kişi diye hitap edemeyeceğin biri. Mesela senin yapman gereken şeyleri yapıyor, Sence nasıl birisi ?"
Yüzündeki üzüntüyü görebiliyordum ama, Bahçede geçirdiğim krizi ve çektiğim acıyı unutamıyordum. Unutmayacaktım da.
"Su, Sana anlattım. Nasıl oldu bilmiyorum ama kötü işlere bulaştım. Beni seninle tehdit ettiler kızım. Ne yapabilirdim ?"
Üç gün önce Uygar'ın telefonuna gelen mesaj gelmişti aklıma.
Onuda benimle tehdit ediyorlardı ama o beni bırakmamıştı, Bırakmayada niyeti yok gibiydi.
Babamın bana çektirdiği acılar dün gibi aklımda olsada, Bu konuyu uzatmak istemiyordum. Babam iki yılda çok çökmüştü, Yorgun bir hâli vardı.
" O iyi biri Baba, İsmi Uygar."
Ben konuyu uzatmayıp, Sakin davranırken Babam bana gülümsemişti.
Ah, ne kadar da uzun zaman olmuştu Babamın gülümseyişini görmeyeli.
"Bir Baba için kızını paylaşmak öyle zor ki."
dedi, Hüzünlü bir ifade takınarak.
"Neden öyle söyledin ?"
diye sordum, Beni neden, Kiminle paylaştığını anlamak için.
"Uygar, Erkek arkadaşın mı?"
Ağzımdaki meyve suyunu püskürtürken babama kocaman gözlerle baktım.
"Baba, ne diyorsun sen şimdi!"
"Sana olan bakışlarını gördüm. Benim Annene baktığım gibi bakıyordu sana."
Ben kızarıp, Parmaklarımla oynarken Babam meraklı gözlerle baktı. Şimdi ne soracaktı ki?
"Sert bir kişiliği var gibi. Sen çok kırılgan bir kızsın Su, Buna dikkat ediyor mu ?"
Onu rahatlatmak için gülümsedim.
"Sert birisidir, Ama bana karşı öyle değil. Ortada hiçbir şey yokken kimseye sert davranmıyor, Sadece gerektiği yerlerde."
dedim, Ufacık bir yalan söylerken.
Uygar'ın sadece gerektiği yerlerde sert davranması tamamen bir yalandı. O her zaman soğuk ve sert birisiydi. Sinirli olduğu zamanda gözü kimseyi görmüyor, Siniri geçene kadar önüne geleni yok ediyordu ve kan görmeden de bunu sonlandırmıyordu. Ya ayna yumrukluyordu, Yada birinin suratını.
Şükür ki son zamanlarda böyle tepkiler yerine sadece konuşmayı tercih ediyordu ama, Kafamı kopartsa daha az canım acır diyebileceğimiz bir konuşma yapıyordu genellikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICIM
Teen FictionOnun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıld...