Multimedya: Su Yıldırım
Uygar kenarıdaki kitabı alıp bana uzattı.
"Al, benim konuları anlatacak vaktim olmadığında bundan çalış. On dakika uğraşıp seçtim bu kitabı, konu anlatımı iyi."
dedi, On dakikayı sanki iki saat der gibi.
"On dakika mı?"
dedim kitabı elinden alırken.
"Okul hayatım boyunca toplam olarak on dakika kitap bakmadım ben."
İşte hayatın adaleti.
"Özel olarak mı yaratıldın sen? Hem yakışıklısın, Hem güçlü, Hem mükemmel, Hemde feci derecede zeki."
diye söylendim sütümü içerken.
"Bu haksızlık. Ben çalışıyorum, ama sen çalışmadan başarılı oluyorsun."
Ben oturduğum yerde saçma hareketler yaparak süt içip kafayı bulmaya çalışırken Arda bitmiş portakal suyu bardağı ile bakışıyordu.
"Söylediğinden emin ol."
dedi Uygar, Arkasına yaslanırken.
Ben saçma haraketlerime son verip ona bakarken o konuşmasına devam etti.
"Yakışıklı mıyım? Belkide değilimdir. Sadece sen bana alışkın olduğun için öyle geliyordur."
Yerimden doğrularak şiddetle elimi onaylamaz bir şekilde salladım.
"Kesinlikle yakışıklısın, Çok hemde."
dedim idolüme bakar gibi.
"Güçlüye gelelim, Onun için birşey diyemeceğim ama güç sadece fiziksel değildir. Belkide iç dünyamda güçsüzlükler vardır, Bilemezsin."
Tekrar elimi şiddetle salladım.
"Görüp görebileceğim en güçlü adamsın."
dedim olmayan kol kaslarımı şişirir gibi yaparken.
"Zekiye gelirsek, Evet öyleyim."
deyip yerinden kalktı.
Evetmiymiş?
Öylemiymiş?
Ay, Pabucumun zekisi."Kesinlikle değilsin."
dedim arkasından, Hafifçe boynunu arkaya çevirince siyah gözlerinde sanki kocaman "Birşeymi dedin sen?" yazıyordu.
"Elbette canım!"
Dedim yerimde zıplarken.
"Zekisin,"
derkende salak salak sırıtıyordum.
Uygar odaya geçerken söylendi.
"Aksiyon başına vurdu herhalde."
Hayır, kimse benim başıma vurmadı bir kere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICIM
Teen FictionOnun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıld...