KURTARICIM

28.BÖLÜM: "HIRKA"

Multimedya: Uygar Aral

"Kalk lan, kıçın başın donacak arabada uyumuş gerizekalı. Bak aklımada şarkı geldi. 'Arabada beş, evde onbeş tey!"

Ne oluyor bu çocuğa derseniz, Uygar gerizekalısı sabaha kadar arabada uyumuş onu uyandırmaya çalışıyorum bir saattir götüm dondu, Uygar uyanmadı N'apmalıyım arkadaşlar.

Hafif aralık olan camdan elimi sokup kapıyı açtım, hayır kusura bakmayın böyle sizin karşınızda sokmalı konuşmak istemezdim ama-

"Sokarım lan uykuna kalk artık!"

Bendekide can.

"Beşinci Koyun,"

Ne dedi o?

"Ne diyorsun lan, ne koyunu?"

"Ne koyunu oğlum, Kuzu O."

"Kardeşim, kim sikti seni neden genel evden kaçmış orospu gibi bir halin var anlat bana."

"Hayır,orospu değil İnek.Yada At."

En sonunda dayanamayıp tokatı bastım. Dün gece içkiyi fazla kaçırmış olmalı ki sayıklıyordu, Piç.

"Lan!"

Diyerek yerinden fırlayan Uygar'a bir tokat daha çakmak istedim ama götüm yemedi.
Ulan bir saattir uyandırmaya çalışıyorum uyanmıyor, vurdum diye kükreyerek uyanıyor şerefsiz.

"Oğlum 'uyan' diyorum 'At, inek, kuzu, koyun' diyorsun lan!"

"Yanlış duymuşsundur. Çık içeriye gireceğim. Şu arabayıda park et, başım fena ağrıyor."

Söylenerek eve girdi, ulan sevgilimden bu kadar trip yemiyorum piçe bak.

Arabayı park edip içeriye girdim, eh biliyorsunuz bizim kahvaltımızı hazırlayan bir hizmetçimiz yok bu Piçin yüzünden, iş başa düşüyor.

Masayı hazırladıktan sonra Saçlarını kurulayarak mutfağa girdi Uygar.

"Şimdi kendime geldim. Sen bana neden vuruyorsun ibne?"

Derken karnıma attığı yumrukta yanında bir hediyeydi sanırım.

"Oğlum, tabiattaki bütün hayvanları saydın, bir türlü uyanmadın, bende bastım tokatı."

"Şimdi kendime geleceğim, Sonra bittin."

Birşeyler atıştırırken aklıma gelen soruyla ona baktım,

"Su'yun odasını kilitlemişsin Temizlikçi girecekti ama giremedi."

Uygar'ın yüzü asıldı. Piç, o küçük kızın ağına takılmış ve can vermemek için çırpınan balıklara benziyordu.

"Kimse dokunmasın oraya. Bıraktığı gibi kalsın."

"Ulan, şu ev sırf siyah. Mutfak, Salon, senin odan, benim odam, lovabolar, anlayacağın her yer. Dışarıdan gelen biri bu evde Pembeli bir oda olduğunu pek tahmin etmez sanırım. Tuhaf geldi bir an."

Uygar, başını sallarken elindeki bıçak ile oynadı, Ulan ekmek bıçağının ne işi var bu manyak ta?

"Su gelince bu eve aslında neşede geldi, Dünden beri çok sıkıldım. Yokluğu fark ediliyor."

Onun söyleyemediklerini ben söyledim ve oda kafa sallamakla yetindi.

Herşeyi içinde yaşıyordu bu Piç.

"Sen nasıl hissediyorsun? Su'yun yokluğunu fark ettin mi?"

Sorma gereği duymuştum çünkü Su'yun hakkında hiç konuşmuyordu. Birşey olup olmaduğını merak etmiştim.