30.BÖLÜM: "RÜYA"

280K 11.9K 1.7K
                                    

Multimedya: Uygar

Koşuyordum bende, ama neden hâlâ aynı yerdeydim?

"Az zamanın kaldı, onun sonu geldi, Su! "

"Hayır!"

diye bağırdım ormanın ortasında.

"Evet Su, evet. Uygar bu sefer yenilecek."

Gözlerimden yaşlar akarken bir kahkaha patlattım. Ne diyordu bu sesin sahibi olan gerizekalı? Uygar yenilecekmiş, öyle mi? Gür bir kahkaha daha çıktı ağzımdan ama bir yandan da ağlıyordum. Kafamı iki yana salladım.

"O yenilmez seni salak, onu yenebilecek biri yok."

Sesin sahibi de tok bir sesle güldü,

"Seni tebrik ederim küçük kız. Doğru bildin, onu senden başka kimse yenemez."

Bu ses beni bunaltıyordu, Miğdemi bulandırmaya başlamıştı.

"Kes sesini. Seni duymak istemiyorum."

"Sen onun hatalarının başlangıcı oldun, Su."

Ben.

Elimden geldiği kadar onu eski hayatından uzak tutmaya çalışırken nasıl onun hatalarının başlangıcı olmayı başarabilmiştim?

Bu adam yalancının tekiydi.

"Sus dedim. Sesin iğrenç!"

"Sen onun mecburi istikameti oldun, Su. Sonrada kendini ve geleceğini kurtarmak için Okula gidip, onun Bügün ve yarınlarını yaktın, Onu arkanda bırakıp buraya geldin. Sen onu bir gram düşünmüyorsun. "

" Sus dedim, sus! Sen ne biliyorsun ki!"

"Su, kendine gel bebeğim."

"Sus artık sus!"

Kollarımdan tutulup yavaşça sarsıldığımda gerçek hayata gözlerimi açmıştım, nasıl bir rüyaydı ki öyle hıçkırarak uyanmıştım.

"Al şunu iç."

Berre'nin uzattığı suyu büyük bir açlıkla içtim, gerçi yarısı miğdeme yarısıda boynuma dökülmüştü, titriyordum.

"İyimisin?"

İyimiyim ? Sanırım bunun cevabı bilmiyorum'du.

Kötü olmam için bir neden yokken, İyi olmam içinde bir sebep bulamıyordum.

"Rüyadan etkilenmiş olmalısın."

Kafamı sallayarak onu doğrulayıp gözlerine baktım.

"Çok kötü bir rüyaydı,"

Gülümsedi, Bu gülümsemeyi Uygar'da görmüştüm. Şefkat barındıran bir gülümsemeydi.

"Rüya işte, adı üstünde. Buna takılmamalısın, biliyorsun tatil yaklaştı ve sen Ankara'ya gideceksin. Bunun sevincini yaşamalısın. Şimdi hazırlanalım, yurdun kalkış saati yaklaştı zaten."

"Haklısın, öyle yapmalıyım."

"Yüzün çok solgun, Nasıl hissediyorsun?"

Eksik gibiydim sanki. Sanki değil, bildiğiniz eksiktim. Uygar'ı tahminimin çok daha üzerinde özlüyordum 3 ay olmuştu az değil, Son bir haftadır çok nadir arıyor, neden aramadığını sorduğumda yorgun olduğunu söylüyordu. Genellikle gece arıyor ve ben konuşurken uyuyordu. Birşeyler yapıyordu, bu yorgunluklarının bir sebebi vardı ama ne olduğunu bilmiyordum. Arda iki üç günde bir arayıp okulda güzel kız olup olmadığını soruyor bazende Uygar'a sinirlenip beni arıyordu, onun dışında derslerim çok iyi gidiyordu ve Kutay okulumu bitirince büyük bir bomba patlatacağını söylüyordu.

KURTARICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin