Multimedya: Uygar Aral
"Yine gelin emi yavrum."
diyerek uğurlamıştı Anaanne bizi.
Uygar eli ile selam verip arabaya binerken Anaanne beni durdurmuş ve "Kızım, sakın bu çapkın oğlana uyup kötü birşey yapma, sen uslu kızsın tamam mı yavrum?" Gülümseyerek onaylamıştım onu.Yolculuğumuz sakin geçmişti, arada Uygarın bana baktığını hissedebiliyordum.
"Neden bakıyorsun öyle?"
Uygar'ın sorusu ile hayal dünyamdan çıkmıştım.
Uygar'ı izliyordum.
Bir elinde sigarası vardı ve diğer eli ile direksiyonu tutuyordu.
Uygar araba kullanırken de mükemmeldi.
Uygar her zaman mükemmel, sadece şimdi değil diye düzeltelim onu."Arabayı kullanışın çok güzel."
diye bir itirafta bulundum yattağım yerden. Ön koltukta yayılmış ve Uygar'ı izlemek için yan dönmüştüm.
Çarpık bir gülümseme belirdi dudaklarında, altında yatan şefkati görebiliyordum.
"Sen daha güzelsin."
Onunda yaptığı itiraf karşısında şaşırmıştım.
Gözlerim dikiz aynasına kaymıştı.Güzelmiydim ki gerçekten?
Bu zamana kadar arada sırada tatlı olduğumu söyleyenler olmuştu fakat güzel olduğumu ilk defa duyuyordum.
Kutay abim bazen 'Güzelim' derdi, onu atlamamak lazım.Okuldakileri hatırlayınca hayal kırıklığı ile ayırdım gözlerimi aynadan.
"Okuldakiler neden benden nefret ediyorlar ki?"
diye mırıldandım kendi kendime.
Uygar'ın cevap vereceği aklıma gelmemişti.Uygar sigarasından çekti ve dumanını benden uzakta bir yere üfledi.
"Kıskanıyorlar."
"Kıskanıyorlar mı?"
derken dudak büzmüştüm. Benim kıskanılacak birşeyim yoktu ki.
"Uyu."
Evet, Uygar'ımız geri dönmüştü. Uygar'ın ikinci "Uyu" kelimesini duymadan önce gözlerimi kapatmış ve uyumuştum.
Belimde kol hissettiğimde gözlerimi araladım, Uygar beni eve taşıyacaktı sanırım ve yorgun görünüyordu.
"Uyanığım."
dedim kollarından çıkarken, tuhaf bir bakış atsa da kafa sallamış ve Arabayı park etmeye gitmişti.
Anahtarı sokup kapıyı açtığımda Arda ile bir kızı uygunsuz bir şekilde yakalamış ve anın şokuyla ellerim ile gözlerimi kapatıp kendimi evden atmış cırlayarak Uygar'ı çağırımıştım.
"Uygar!"
Uygar nefes nefese yanıma gelmiş ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"İki dakika boş bıraktım, ne oldu?"
sesindeki telaşı görebiliyordum.
"İçeride namıssızlık var Uygar girmeyelim!"
Derken, çoktan Uygar'a sokulmuştum.
UYGAR'DAN
Arabayı garaja park ederken Su'yun cırlamasını duydum,
"Uygar"
Gördüğünüz gibi, iki dakika boş bırakmaya gelmiyor.
"İki dakika boş bıraktım, ne oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARICIM
أدب المراهقينOnun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıld...