*13*Açlık

479 15 0
                                    

Elimdeki taşı yavaşca yere bıraktım.Pes edip arabaya bindim.

+Eve gitmek istiyorum.

-Niye?

+Elbiseyi alacağım.

-Peki.

Arabadan inip kapıyı çaldım.Bu sefer babam açmıştı.

-Niye geldin sen?!

+Elbiseyi ver.

-Vermiyorum,def ol evimden!

+Vereceksin!

Civan yanıma gelmişti.Babam yüzüme sert bir tokat atınca yüzümü ovuşturmuştum.

-Halil bey! Yavaş!

Halil:Bıktım artık senden orospu!

-Karım! O BENİM KARIM HALİL BEY!

Halil:Lafım sana değil ama bu kızı bu evde görmek istemiyorum.

Civan'a sarılmıştım.Tabii ki de ona sığınmamıştım her şey planımın bir parçasıydı.Elimi beline atıp hızla silahını alıp babama doğrulttum.

Halil:İndir şunu,babanım ben senin!

+Artık değilsin!

-Yaren! Yaren sen katil olacak insan değilsin,ver şunu bana!

+Hayır.Kaybedecek hiç bir şeyim yok benim!

-Biliyorum,biliyorum ama değmez.Ver şu silahı bana,söz veriyorum alacağım elbiseyi.

+Söz mü?

-Söz,hadi ver.

Silahı Civan'a vermiştim.

-Aferin,şimdi beni arabada bekle.

Arabaya binmiştim.

-500.000

Halil:Ne?

-500.000,elbiseyi ver.

Halil:Yetmez.

-1.000.000

Halil:Gerçekten bir elbiseye 1.000.000 verecek misin?

-Bu sizi ilgilendirmez.Karşılığında istediğim tek bir şey var.

Halil:Ne istiyorsun?

-Yaren'i unutun,bir daha asla karşısına çıkmayın.Çıkınca da adam gibi,baba gibi davranın.

Halil:Kabul.

Civan elbiseyi alıp arabaya dönmüştü.Yerine oturup elbiseyi üzerime fırlattı.Sıkıca sarıldım elbiseye.Göz yaşlarıma engel olamıyordum.

+Teşekkür ederim...

-Kuru kuru mu?

+Ne istersin?

-Bak şimdi,biz Karadenizliyiz,sende öylesin,iki Karadenizli olarak beraber bir çay içsek mesela?

+Karadenizli olduğumu nereden biliyorsun?

-Babalarımız yakın,ayrıca kan çekiyor.

+Yapma ya?!

-Sen bilmiyor muydun bizim Karadenizli olduğumuzu? Bakma burnumun güzel olduğuna.

+Ne bakacağım be senin burnuna,ayrıca ben nereden bileyim?!

-Ha buralardaki herkes bilur bizum nereli olduğumuzi.Nasıl becerebiliyor muyum sence?

+Vallaha beceriyorsun.Ben beceremiyorum.

-Yazın babam bizi tatil diye memleketimize götürürdü,annem çok mızmızlanırdı.Bende orada öğrendim.Tabii sen şehirde büyüdün,nereden bileceksin şiveyi.

+Uy baa diyene bak,ula sen kimsun?

-Şaka?! E baya baya becerebiliyorsun!

+Çok iyi değilim ama...

-Gerçekten iyisin.

Civan arabayı çok güzel bir yerde durdurmuştu.Tahta sandalyelerden birine geçmiştik.

-Mahmut dayı bize iki tane memleketimin çayından,iki tane de köfte ekmek.

+Midye mi o?

-İki porsiyon da midye.

Mahmut:Köfte ekmek ile çay mı içilir kerata?

-Çay bu dayım,her şeyle güzel oluyor.

Mahmut:Hanım kızımız da pek güzelmiş,hadi gene iyisin!

-Nerede kaldı çaylarımız?

Mahmut:Bi dur da!

-Dayanamıyorum dayı,çay istiyorum,içebildiğim kadar çay içmek istiyorum.

Yavaşca fısıldadım

+Civan.

-Hı?

+Sadece bir çay mı?

-Yok be gülüm,sen iste sabaha kadar oturup içelim.

+En az 3 bardak içerim ama!

-5.

+Ay sayma,içelim ya,sabaha kadar bol bol içelim.Hatta üstünden içki de içelim.

-Hayır! Geçen sefer pişman ettin zaten beni,bir daha içirmem seni.

+İyi.

-Bu arada,balık ekmek,döner,lahmacun,çorba,tatlı,ne istersen var.İstediğini sipariş et.

+Vallaha mı?

-Vallaha,biraz kendimize vakit ayıralım.

+Eee o zaman sipariş ediyorum?

-Et.

+Abi bize 6 lahmacun,2 mercimek çorbası,4 dilim trileçe,bir de varsa eğer 2 nohutlu pilav,çok canım çekti.

-Oha!

Mahmut:Hazırlayın çocuklar güzel kızımızın istediklerini.

-Sen el kadar kızsın nasıl yiyeceksin onları?

+Şimdi şöyle,3 lahmacun sana 3 lahmacun bana,1 çorba sana 1 çorba bana,1nohutlu pilav sana 1 nohutlu pilav bana,en önemlisi de 2 dilim trileçe sana 2 dilim bana.

-Köfte ekmek de istedik ama...

+Tamam işte,ne güzel.Yeriz.Aaa unutmadan,abi bu saydıklarım, köfte ekmek ve yanında iki ayran paket olsun.

-Yuh!

+Ne var? Acıktım.Ben üzülünce acıkıyorum,acıkınca yemek yiyorum ve yemek yediğimde de mutlu oluyorum.

𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵𝓲𝓴𝓽𝓪 𝓟𝓪𝓻𝓵𝓪𝔂𝓪𝓷  18+ *Bitti*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin