+Hiç geçmeyecek mi?
-Geçecek güzelim benim, geçecek... Gel eve gidelim. Güzel bir duş al sonra ben seni kollarımda uyutayım. Çocukluğumuzdaki gibi...
+Çocukluğumuzdaki gibi...
Eve geçmiştik. Civan bütün gece saçlarımı okşamıştı. Sabah uyanıp üzerimi giyinmiştim. Bugün söyleyecektim.
Kahvaltı gayet sakin geçmişti.
-Alın bakalım güzel kızıma ve yakışıklı oğullarıma birer tane çikolata.
Savaş:Anne yiyebilir miyiz?
+Yiyebilirsiniz.
Cihangir:Anneee!
+Aşkımmm.
Cihangir:Çikota.
+Çikolata anneciğim.
Sahra:Çikiyota.
+Tamam hadi çikiyota olsun.
-Yaren sana almadım ama...
+Benim söylemek istediğim bir şey var!
-Söyle.
+Civan...
-Canım?
+Artık 4 çikolata alman gerekiyor.
-Sana almadım diye mi? Aslında almıştım da şerefsiz Can arabada yedi.
+Bana değil.
-Kim- Bir dakika bir dakika... Sen! Sen hamile misin?!
+Evet.
Can:Oooo amca oluyorum!
Ceren:Ben biliyordum.
Can:Alındım ama şu an.
+Kızdın mı? Biliyordum işte... İstemeyeceğini biliyordum...
İstemsizce ağlamaya başlamıştım. Civan sarılıp saçlarımı öpmüştü.
-Ne alakası var? Kafanda saçma sapan şeyler kurma, bu çok güzel bir haber.
+Gerçekten mi?
-Gerçekten ama dört çocuğu nasıl toparlayacağız diye düşünüyorum... Çok zor olacak ama güzel olacak.
Çalan telefonuma baktım. Bu üçüncü çalışıydı.
-Kim?
+Cihangirin kreş öğretmeni. Alo?
Zeynep:İyi günler Yaren hanım, ben Zeynep.
+Buyurun Zeynep hanım?
Zeynep:Ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum... Yaren hanım, ben başta yanılıyorum sanmıştım ama bugün emin oldum... Cihangirin doktora görünmesi gerekiyor...
+Ne doktoru?
Zeynep:Otizm olabilir...
+Ben... Ben ilgileneceğim Zeynep hanım.
Telefonu kapatıp sinirle güldüm.
-Ne diyor?
+Cihangire otizmli diyor ya!
-Yaren...
+Ne Yaren?! Otizmli falan değil benim oğlum! Yok bir şeyi! Ben annesiyim anlamaz mıyım?!
-Tamam, biz yine de doktora gidelim...
+Hayır!
-Yaren doktora gidilecek!
+Hayır dedim! Benim oğlum hasta değil!
Ceren:Otizm bir hastalık değil Yaren... Bak bende bir gariplik olduğunu fark etmiştim ama emin olmak istemiştim.
+Hayır dedim, uzatmayın!
-Güzelim biliyorum her şey üst üste geliyor... Doktora gidersek duyacağın gerçekten korkuyorsun biliyorum... Bende korkuyorum, Cihangir her ne olursa olsun bizim çocuğumuz, otizmli olması onu her şeyden çok sevdiğimiz gerçeğini değiştiremez.
+Yapamam...
-Sil şu gözyaşlarını, hadi gidip oğlumuzu alalım.
Doktora gelmiştik. Doktorun cevabını bekliyorduk.
Doktor:Civan... Tahminleriniz doğru. Cihangir özel bir çocuk.
+Şimdi ne olacak peki?
Doktor:Özel eğitim gerekiyor.
-Anlıyorum... Teşekkür ederiz Melih.
Doktor:Ne demek.
Arabadaydık. Eve gidiyorduk.
-Yaren, üzme kendini, Cihangiri eve bırakalım sonra biz seninle bir yere gidelim, biraz sakinleşiriz olur mu?
+Olur.
Cihangiri eve bırakmıştık.
+Hep dışlanacak...
-İzin vermem.
+Belki de bizden başka kimse anlamayacak onu... Başta istememiştin onu... Belki de sen hak- , ne diyorum ben ya...
-Aklımda çok güzel bir terapi yöntemi var, ne dersin? Bizim gibi 4 çocuklu aileye yakışır mı?
+İyi gelecekse yapalım.
-Şarkılar senin tek sığınağın biliyorum. Seni bu gece sahneye çıkartacağım.
+Torpil diyorsun?
-Her şey torpille başlar. Sonrasında onlar sana gelip sahneye çıkmanı isteyecek. Her şey sesini duyana kadar.
-Tam 30 dakika sonra Aphrodite'de Manga sahne alıyor.+O zaman sadece 30 dakikamız var.
Aphrodite'e gelmiştik. Manganın sahneye çıkmasına 10 dakika vardı.
-Yaren, bak kimler geldi.
Başımı kaldırıp karşımda duran iki adama baktım.
Haluk:Kızım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵𝓲𝓴𝓽𝓪 𝓟𝓪𝓻𝓵𝓪𝔂𝓪𝓷 18+ *Bitti*
Literatura FemininaYaraları hala kanayan iki insan...Biri hala çocuk olan bir kız,diğeri yetişkin olmuş ama hiç büyüyememiş bir adam...Adam kızın yaralarını sara bilecek miydi? Kız adamı karanlığından çıkara bilecek miydi? "-Yaz bakalım google'a,düğün gecesi evli çift...