Eve dönüp pijamalarımı giymiştim.Her zamanki gibi önce Sahra'ya bakıp sonra odaya dönmüştüm.Artık bir şeyler yapmam gerekiyordu.Tekrar Sahra'nın odasına dönüp istemeden de olsa Sahra'yı uyandırmak zorunda kalmıştım.
+Özür dilerim bebeğim ama babanla aranı yapmam lazım.
Sahra'yı yatakta bırakıp odaya girip uyuyormuş gibi yaptım.Civan su içmek için mutfağa inmişti.Aniden odaya girince uyuyormuş taklidi yapmaya devam etmiştim.
-Yaren çocuk ağlı...Uyudun mu ya?...
Civan Sahra'nın odasına girince bende gizlice arkasından gidip kapının arkasına saklanmıştım.Civan önce yatağa yaklaşmıştı.Öylece bakıyordu,dokunmuyordu bile...
-Ağlama! Yaren uyuyor,ben seni sakinleştiremem.
Ellerini bebek yatağının kenarlarına koyup öne doğru eğilip izlemeye devam etmişti.Sonunda dayanamayıp kucağına almıştı.Koltuğa oturup sakinleştirmeye çalışıyordu.Başarmıştım.En azından dokunmuştu,kucağına almıştı.
Kapının arkasında beni fark edince boğazını temizleyip bebeği bana uzatmıştı.
-Al şunu.
+Ne güzel uyuyor,kalsın işte.
Geçip yanına oturmuştum.
-Ben yapamam.
+Yaptın bile,baksana şu an kucağında uyuyor.
-Yaren...Ben onu sevemem...
+Seversin.Senin çocuğun o.
-Bak...Ben annemi de çok sevdim ama...
Annesi en hassas noktasıydı.
+Sen böyle herkese esip gürlüyorsun ya...Aslında çok naif ve duygusal bir adamsın,hatta çocuksun...Sen hala çocuksun.Sadece sevilmek isteyen bir çocuksun...
Civan dolan gözlerini kaçırmıştı.Ağlamak istemiyordu.
Başımı omzuna koyup gözlerimi kapattım.
+Anlat bana...Dinlerim ben seni.
-Annem Cihangir doğduktan sonra kızı olsun istemişti...Ben doğunca "Alın götürün şunu" demiş...Sırf kız olmadım diye beni sevmedi...İstemedi.Sonra abim ile beraber maça gidiyorduk,o zamanlar ben 18 abim 24 yaşındaydı...Bir kaza geçirdik,ben sırf maça yetişeyim diye hızlı kullanıyordu...Kazadan sadece ben kurtuldum,abimin karısı Zeynep de o gece doğumhanede...Doğumhanede ölmüş...Abim Zeynep'in doğum yaptığını bilemeden,Zeynep de abimin kaza yaptığını bilemeden gitti...Annesinin söylediklerini unutmadı o çocuk
+Annesi oğluna ne dedi?
-Annesi oğluna "Keşke sen ölseydin" dedi, "Oğlum senin yüzünden öldü" dedi...
+Sonra?
-Sonra annem intihar etti,annem beni bir kere bile öpmeden gitti...
Başımı omzundan kaldırıp alnına bir öpücük kondurdum.Sonra da daha fazla kendimi tutamayıp ağladım.
-Ağlama...Ağla diye anlatmadım ki...
+Her şey annenin suçu...Sen sadece masum bir çocuktun...
-Eskisi kadar masum değilim...Ben çok kirli bir adam oldum...Bu zavallı,masum bebeği kirletemem...
Göğsüne sokulup göz yaşlarımı sildim.
+Onu kirletmene izin vermeyeceğim...Önce seni temizleyeceğim...
-İmkansız.
+İmkansız diye bir şey yoktur.
-Ben değişemem.
+Kızın için değişeceksin! Beraber değişeceğiz.
-Ya gidersen? Ya ben hep böyle kalırsam?
+Sana söz veriyorum,sen değişmeden gitmeyeceğim.
-Söz mü?
+Sen bugüne kadar bana verdiğin tüm sözleri tuttun,ben de sana verdiğim sözü tutacağım.
O gece o koltukta öylece uyumuşuz...Sabah başımızda Hande'yi görünce sinirlenmiştim.
+Ne?
Hande:Girmişsin yine kocamın kollarına!
Civan hala kucağında bebekle uyuyordu.Civan'ın kollarından yavaşca sıyrılıp Hande'nin önünde dikildim.
+Kocanın?! Pardon?! Tatlım unuttun galiba bizim resmi nikahımız var!
Hande:Bizim de imam nikahımız!
+Sence hangisi daha geçerli? Ya da şöyle sorayım,sence hangimiz gerçekten karısıyız?
Hande:Sen sadece bir kız çocuğusun,kadın olan benim! Eninde zonunda bana gelecek!
+Fazla havalara girme sen.Unutma şu an kollarında olan sen değilsin,benim! Her gece yatağında olan da benim...Yani benim bir kız çocuğu olmam onun benimle olduğu gerçeğini değiştirmiyor!
Hande morarmıştı.Odadan çıkıp gitmişti.
-Günaydın.
+Günaydın,bugün ilk görevin,eğlenceli ve enerjik birisi olmak.
Civan'ı yolcu edip akşama kadar Sahra ile ilgilenmiştim.Sonra da Sahra'yı Hanife ablaya emanet edip biraz dizi izlemeye gitmiştim.Aşağıda son ses "Ahmet Yalçın-Bana bi' sarılsan" çalıyordu.Ne olduğunu anlamak için bahçeye çıktım.Herkes terasa çıkmıştı.Civan arabada sesi yükseltmişti.
+Civan yağmur yağıyor,ıslanacaksın!
-Gel buraya.
+Hayır,ıslanmak istemiyorum.
-Sana bir söz verdim,değişiyorum Yaren.
Elimden tutup beni kendine çekmişti.Çok fena yağmur yağıyordu.Sırılsıklam olmuştum.
+Ne yapıyorsun?!
-Dans ediyoruz.
+Ediyoruz?! Sen ve ben?
-Evet.Sen seviyorsun böyle şeyleri.
Kahkahamı tutamayıp Civan'a eşlik ettim.
+Sen gerçekten delisin!
-Deli deliyi çekiyormuş Alaca hanım.
Kenan:Çocuklar delirdiniz mi?!
-Gelsene baba!
Kenan:Yürü git işine!
Hande suratsızı bizi izliyordu.
Sen beni bi duy
Eskiyi unut
Her seveni benimle bir tutma
Ne dert keder kalır ki hiç
Her şeyi boş verip bi sarılsan
Ellerim bomboş
Düşlerim baki
Sevdan bende sıcak hep dün gibi
O vurdumduymaz gülüşün sanki
Kışın düşlenen yaz sahili
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵𝓲𝓴𝓽𝓪 𝓟𝓪𝓻𝓵𝓪𝔂𝓪𝓷 18+ *Bitti*
Genç Kız EdebiyatıYaraları hala kanayan iki insan...Biri hala çocuk olan bir kız,diğeri yetişkin olmuş ama hiç büyüyememiş bir adam...Adam kızın yaralarını sara bilecek miydi? Kız adamı karanlığından çıkara bilecek miydi? "-Yaz bakalım google'a,düğün gecesi evli çift...