Yorgunluktan ayaklarım ağrırken "Artık bir yere oturabilir miyiz?" diye sordum.
Sabahtan beri gezip duruyorduk ve çok yorulmuştum.
Kararan havanın yanında çevrede kimse de yoktu.
Yine de içimde izleniliyormuş gibi bir his vardı. Rahatsız olmamı sağlamıştı.
Bu yüzden de bir yere oturup dinlenmek, rahatlamak istiyordum.
Metehan da bana katıldığını belli etmek istercesine "Ben de acıktım. Bir yere oturup yemek yiyelim." dedi.
Metehan'ın, "Şurada bir lokanta olmalı ama yemekleri nasıldır, bilmiyorum." diyen Aksel'in dediklerinin sadece "Şurada bir lokanta olmalı." lafını duyduğuna eminim.
"O zaman gidip yiyelim." diyen Metehan'ın bu lafı düşüncemi doğruyordu.
"Gidelim o zaman." diyen Aksel ile lokantaya doğru yürümeye başladık.
Aksel yanıma yaklaştığında ilişkimize dair bir şey yapacağını düşünmeye başlamıştım fakat yüz ifadesi yanıldığımı fark ettirdi.
Kötü bir şeyin geleceğini hissederken Aksel'e "Ne oldu?" diye sordum.
"İzleniyormuş gibi hissediyorum." dedi Aksel.
"Benim de içimde aynı his var. Bu yüzden hızlıca bir yere girip oturmak istedim." dedim.
"Çevrene çaktırmadan göz at, bir şeyler fark edersen söyle." dedi Aksel.
Onu onaylayarak çevreme bakarken Metehan, "Yemek kokusu buraya kadar geliyor." dedi.
Metehan'ın her şeyden habersiz yemek kokusuna doğru ilerlerken arkamızdan gelen tıkırtı sesini hiç beklemediğim için korkuyla irkildim.
Arkamı döndüğümüzde kaslı, sakallı bir erkek gördük.
Boynuzlu yüzü dikkatimi çekerken elden aşağısının yılanını andırdığını fark ettim.
Daha önceki araştırmalarımı düşünürken kim olduğunu anladım.
Kendimle tereddüte düşmeme rağmen "Okeanos." dedim.
Aksel ve Metehan bana doğru yaklaştı. Aksel'in amacı beni korumak, Metehan'ın amacı korunmaktı.
Okeanos...
Uranus ile Gaia'nın ilk çocuğu ve ilk Titan.
Tüm okyanusların kişileşmiş hali olan Okeanos, çoğu yerde kaslı bir adamın uzun sakallı ve boynuzlu yüzüyle simgelenirdi.
Okeanos'un alt kısmı bir yılanı andırdığı yazardı.
Okeanos, kardeşi olan başka bir titan ile Terhys'le zaman geçirmesini üç bin deniz nymphelerinin* oluşmasına sebep oldu.
Okeanid olarak da bilinen bu nymphelerin her biri ayrı bir ırmak, çay, göl ya da havuzun sahipleri oldular.
Okeanos'un önceleri tüm tuzlu suları temsil ettiğini düşünen araştırmacılar oldu.
Böyle bir şey düşünme sebepleri ise o dönemde Akdeniz ve Atlantik Okyanus'un fazla bilinmemesiydi.
Daha sonra coğrafya gelişince Poseidon neredeyse tamamı bilinen Akdeniz'i, Okeanos ise daha az bilinen Atlantik Okyanusu temsil etmeye başladı.
Yanlış hatırlamıyorsam Metis, Amphitrite, Eurynome, Styks ve Klymore en bilindik çocuklarıydı.
Bu gün kullandığımız Okyanus kelimesi de buradan gelmektedir.
"Sizi beklemiyorduk." dedim korkuyla.
Okeanos bu dediğime gülerek "Benimle geleceksin." dedi.
Ekim cebimdeki görünmezlik miğferine giderken bir titan ile başa çıkamayacağımızı biliyordum.
"Ne istiyorsun?" diye sordum.
"Savaşta bizimle olmanı." diyen Okeanos ile kafam biraz karışmıştı.
Okeanos, Thetis ve Themis ile birlikte Olimposlularla Titanların arasında geçen savaşa dahil olmamıştı.
Yine de yüreğinden titanların kazanmasını geçirmişti.
"Daha önceki savaşa katılmamıştın bile. Şimdi niye beni yanınızda görmek istediğinizi söylemek için buraya kadar geliyorsunuz?" diye sordum.
"Zaman geçti ve okyanusların hepsine sahip olmak istiyorum." diyen Okeanos'un sesi oldukça ürkütücü geliyordu.
Aksel, "Alya'yı hiçbir yere götüremezsin!" diye bağırdığında "Yürek mi yedin?" diye fısıldadım.
Aksel demir çubuğunu çıkarması ile Okeanos kılını bile kıpırdatmadan Aksel'e büyük bir su dalgası çarptırdı.
Aksel acıyla sırt üstü düşerken aklım çantasındaki iki anahtardaydı.
Okeanos'a baktığımda ikisini de öldürmeyi planladığını fark ettim.
Görünmezlik miğferini Aksel'e fırlattım ve "Saklanın!" diye bağırdım.
Aksel ne kadar bana yardım etmek istese de doğru olanın bu olduğunu bildiği için Metehan'ı yanına çekti ve görünmezlik miğferini açtı.
Onlar görünmez olurken Okeanos sinirle bana bakıyordu.
"Benimle geliyorsun küçük sıçan." diye bağırdığında sebebinin ne olduğunu anlamadığım bir şey bilincimin kapanmasına neden oldu.
* Yunan mitolojisinde perilere verilen isim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çember Kırılana Dek
FantasyMitolojik yaratıkların günümüzde de olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Peki mitolojik yaratıkları görememe sebebimiz gözümüzü kapatan bir perdeyse? Mitolojik yaratıkları gördüğünü söylediği için ailesi tarafından doktora götürülen Alya gözünde perde ol...