"Bu bir Avrupa ejderhası!" diye bağıran Aksel ile ne yapacağımı bilemeyerek yanımda korkuyla duran Metehan'a baktım.
"Ne yapacağız?" diye sordum korkuyla.
Tüyden kanatları olan sinirli ejderhaya baktım.
Büyük, ateş soluyan, pullu, boynuzlu, kertenkele benzeri bir yaratıktı.
Yaratığın deriye benzer, yarasa benzeri kanatları, dört bacağı ve uzun, kaslı kavrama yeteneği olan bir kuyruğu vardı.
Tüylü kanatları, sorguçları, ateşli yeleleri, omurgası boyunca devam eden fildişi sivri uçları ve çeşitli egzotik süslemeleri olan bir ejderha idi.
(Medyaya görselini bıraktım.)En önemlisi ise bizi yemek istiyor gibiydi.
Bizim için bu yolun sonu olabilirdi. Arkamız uçurum, önümüz ejderha idi.
Aksel büyük kayayı göstererek "Şuradaki kayanın arkasına geçin! Çabuk!' diye bağırdı.
Onun sözünü dinleyerek hep birlikte kayanın arkasına geçtiğimizde "Ejderhaların bölgeleri mi var?" diye sordum.
"Evet, var. Bence en seksi olanı da bu." diyen Metehan ile kaşlarımı çattım.
Burada öleceğiz ve bu ne diyor!
"Kapa çeneni, Metehan." diyen Aksel'e "Bu ejderha neyin nesi?" diye sordum.
"Avrupa ejderhası, kanı genellikle insan üstü güçler verir. İnsan hayatını uzattığını ve insanlara zehir gibi güçler verir." dedi Aksel.
Derin bir nefes verdim ve "Ne yapacağız?" diye sordum.
"Bu ejderha en az birimizi yemeden gitmez." diyen Aksel'e dehşetle baktım.
Evet, düşündüğüm şeyi düşünüyordu. Kendini feda edecekti.
"Hayır, bunu yapma." dedim.
Korkudan titreyen elimi tuttu ve "Öncelikle sakinleş." dedi.
"Kendini feda edemezsin." dedim.
Aksel sırtındaki çantasını çıkarırken ne yapacağımı bilmiyordum.
"Sana değer." dedikten sonra Metehan'a döndü ve ormanlık alanı göstererek "Oraya koşun. Ben onu oyalayacağım." dedi.
Bizim bir şey dememize izin vermeden kayalığın arkasından çıkan Aksel ile sessizce yutkundum.
Kabusumuzun bire bir gerçekleşmesi ve elimizden hiçbir şey gelmemesi canımı sıkıyordu.
Aksel cebinden sopasını çıkarıp açtıktan sonra havaya kaldırıp salladı ve "Gel beni al, iğrenç yaratık!" diye bağırdı.
Metehan sırtına Aksel'in çantasını taktıktan sonra elimi tutup ormana doğru koşmaya başladı.
Gözüm Aksel'deydi.
Ejderhanın onu uçurumun köşesine sıkıştırdığını gördüğümde yanına gitmek istedim fakat Metehan "Alya olmaz, pek işe yaramam ama bunun doğru karar olduğunu biliyorum." dedi.
Ejderha, Aksel'e doğru yürürken Aksel geri geri gidiyordu.
Aksel'in uçurumdan düştüğünü sonra ejderhanın onu yemek için arkasından gittiğini görmem ile kafamdan aşağı kaynar sular döküldü.
Korku ile bağırdım. "Aksel!"
Onun da benim adımı bağırdığını duyabiliyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çember Kırılana Dek
FantasyMitolojik yaratıkların günümüzde de olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Peki mitolojik yaratıkları görememe sebebimiz gözümüzü kapatan bir perdeyse? Mitolojik yaratıkları gördüğünü söylediği için ailesi tarafından doktora götürülen Alya gözünde perde ol...