Gözlerimi açtığımda bir kafesin içinde olduğumu görmek kendimi hayvan gibi hissettirmişti.
Bu yaşıma kadar hayvanları kafese kapatıp eğlence ya da gereksiz makyaj malzemeleri gibi ürünler için zarar verilmesine hep karşı çıkmışımdır.
Şimdi de onlar gibi bir kafese kapatılmak onları daha net anlamıştım.
"Güzellik uykusundan sonunda kalktın." diyen kafesin dışındaki adama baktım.
Onu zar zor görebiliyordum. Çünkü çevre çok karanlıktı.
Nerede olduğumu bile bilmiyordum.
Belki bir mağara ya da yeraltında bir mekan.
Beyaz kıvırcık saçlarının önleri dökülmesine rağmen uzun, kıvırcık, beyaz sakalları vardı.
"Bizim hakkımızda bilgin var sanardım. Beni tanıyamadın mı?" diye sordu.
Yaşadığım korku düşünmemi engellemeye başlamıştı.
Derin bir nefes verdim. Eğer beni öldürmek isteselerdi çoktan öldürürlerdi.
Kim olduğumu bilmiyordum fakat savaşta yanlarında olmam kazanmalarına sebep olacaktı.
Beni sağ istiyorlardı. Öldürmezlerdi.
Sol tarafımda su sesi duyduğumda nerenin aktığını görmek için gözlerimi kıstım.
Gözlerim artık karanlığa alışmıştı. Bu yüzden çevreyi daha net görebiliyordum.
Bir mağaradaydık.
Gelen su sesi ise mağaranın sarkıçından damlayan damlaydı.
Su damlası havada takılı kalınca kaşlarımı çattım.
"Kim olduğumu daha rahat düşünebil diye zamanı durdurdum." demesi ile onu tanımıştım.
"Kronos." dedim fısıltıyla.
"Kronos'sun ya da şöyle mi demeliydim: Çocukları yiyen Saturn."
Bu dediğim onu sinirlendirirken omuzlarımı dikleştirdim.
Çok korkuyordum fakat bunun vücut dilime yansıtıp Kronos'un fark etmesine izin veremezdim.
Kronos; Gaia ve Uranüs'ün çocuğudur. Birinci nesil olimposluların da babasıdır.
Kronos ismini vakit anlamına gelen "khronos" sözcüğünden almıştır.
Gaia'nın doğurduğu son titan olan Kronos, zamanı yarattığı ve zamanlarda seyahat ettiği bilinir.
Kronoloji sözcüğü Kronos isminden gelmişti.
Gaia ve Uranüs'ün son oğlu olan Kronos titanlar soyundandır.
Babası Uranüs'ü erkeklikten yoksun ederek birinci kuşak tanrıların egemenliğine son vermiştir.
İkinci kuşağın da başına geçmiştir. Bu özelliği oldukça önem taşırdı.
Beş erkek titan ve altı kız titanın doğuşundan sonra Kronos'un dünyaya gelişini Hesiodos şu şekilde anlatır:
"Bunlardan sonra Kronos geldi dünyaya, o art düşünceli tanrı, en belalısı Toprak oğullarının. Ve Kronos diş biledi yıldızlı babasına."
Kronos'tan sonra Toprak Ana ,Gaia, Kiklopları ve Hekatonkheirleri doğurmuştur fakat bu durumdan hoşnut olmayan Uranüs hepsini çıkar çıkmaz Gaia'nın karnına geri tıkıp onu inletmektedir.
Gaia bir plan yapar ve planı oğlu kurnaz Kronos'un eliyle gerçekleştirir.
Uranüs'ün tahtan inmesi ile hakimiyet Kronos'a geçer.
Tahta geçer geçmez yaptığı ilk iş, Hekatonkheirleri ve Kiklopları hapsedildikleri Tartaros'tan kurtarmak oldu fakat o da, başa çıkamadığı devleri tekrar cehenneme kapar.
Kaçmamaları için de başlarına da dişi ejderha Kampe'yi diker.
Kronos'un hakim olduğu devire Altın Çağ denir.
Kronos da kardeşi Rhea ile evlenir ve sırasıyla Hestia, Demeter, Hera adlı üç kızla Hades, Poseidon ve Zeus adlı üç oğlu olur.
Uranüs'e yaptıklarından ötürü aynı karşılığı çocuklarından göreceğinden korkarak doğduklarından sonra çocuklarını yer.
Bu yüzden Rhea, Zeus'u bir mağarada doğurur ve Kronos'a yemesi için Zeus yerine koca bir taş verir.
Tek lokmada taşı yutan Kronos bu kandırmacayı fark etmez ve bu onun sonunu hazırlar.
Çünkü tanrı Zeus onu tahtan indirir ve kardeşlerini kurtarır.
Zaten bu olaydan sonra Zeus, Hades ve Poseidon hakimiyeti aralarında bölüşürler.
Kronos bana cevap vermeden zamanı devam ettirince güldüm.
Çocuklarını yiyen lakabı hiç hoşuna gitmemişti.
"Daha zeki olup tüm çocuklarını yemeliydin. Bak aptalca birini yemedin ve sonun ne oldu? Aynı baban gibi tahtan indirildin."
Bir anda nefes alamayınca acıyla dizlerimin üzerine düştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çember Kırılana Dek
FantasyMitolojik yaratıkların günümüzde de olduğunu hiç düşünmüş müydünüz? Peki mitolojik yaratıkları görememe sebebimiz gözümüzü kapatan bir perdeyse? Mitolojik yaratıkları gördüğünü söylediği için ailesi tarafından doktora götürülen Alya gözünde perde ol...