YETİŞKİN İÇERİK!
"Yaklaşsana," dedi. Kaşlarımı çattım ve öne doğru biraz daha eğildim. "Sorun ne?" Diye sorduktan hemen sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve iri eliyle ensemi kavrayarak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Lavinia çiçekleri ölümlüdü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎼 The Winter, Balmorhea🎼
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gerçekler büyük ruhlu insanları besler, küçükleri yaralar.
Napoleon
🕯🕯🕯
Dünyada hiçbir şey adil değildir ve sen kendi adaletini yaratamazsın.
En çok verdiğim değer, hak etmeyen insanlardı.
Zeka kullanılmadığı zaman, insanın ruhu birer kum tanesi gibi yok oluyordu.
Başım ağrıyordu, kendimi iyi hissetmiyordum ama bilincim yerindeydi. O kadar yorgun ve bitkin hissediyordum ki, sanki kilolarca ağırlık üzerime binmişti. Yutkunmak istedim am canım yandığı için yutkunamadım. Dudaklarım kurumuştu, halsizdim ve en önemlisi boğazım çok ağrıyordu. Gözlerimi ağır ağır açtığımda, ilk gördüğüm şey beyaz bir tavan oldu. Gözlerim Ateş'i aradı ama göremedim. En son ne olmuştu?
Dirseklerimden destek alarak doğrulduğumda, yattığım yerin Ateş'in odası olduğunu anladım. O kadar çok terlemiştim ki sırtım su içinde kalmıştı, fakat duş alacak kadar kendimi iyi hissetmiyordum. Saat kaçtı? Yatağın karşısında asılı olan saate baktığımda gecenin üçü olduğunu gördüm. Bir an gözlerim sonuna kadar açıldı.
Babam ve abim. En önemlisi Ada...
Kim bilir abim beni kaç defa aramıştı. Başımı yanımda bulunan komodine çevirdiğimde telefonumun burada olduğunu gördüm. Telefonu alarak mesaj kısmına girdim ve babam, abime mesaj attım. Umarım inanırlardı. Yataktan kalkmak için ayaklarımı sarkıttım ama başım döndü. Son anda yatak başlığına tutundum ve yavaş yavaş yürümeye başladım. Evin koridoruna ulaştığımda, son anda ayaklarımın gücü boşaldı. Yere kendimi bıraktığımda belimdeki eller buna müsaade etmedi. Ateş'in kokusu burnuma doldu.
