YETİŞKİN İÇERİK!
"Yaklaşsana," dedi. Kaşlarımı çattım ve öne doğru biraz daha eğildim. "Sorun ne?" Diye sorduktan hemen sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve iri eliyle ensemi kavrayarak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Lavinia çiçekleri ölümlüdü...
Herkese selam, oy ve yorumatmayıunutmayın! Keyifli okumalar!
14.08.2021
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎼Dismantling Devotion🎼
🕯🕯🕯
13. BÖLÜM:
"YALNIŞ TERCİHLER"
❄
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellerim bağlıydı. Gözlerim kapalı. Bir masada oturmuş, sıranın bana gelmesini bekliyordum. Görmüyordum, duymuyordum. Bir bilinmezliğin içinde kaybolmuş, kendi ruhumu arıyordum. Ellerimi oynatamadım, hareket edemedim. Sustum ve dinledim. Sessizliği. Nefes alsam bile boğuluyordum.
Odaya Savaş Tekiner girdiğinde, hiç olmadığım kadar kendimdeydim. Nefesimi tuttum ve olacakları izlemeye başladım. Kalbim korkudan ve gerginlikten huzursuzca atıyordu. Yutkunarak koltuktan ayağa kalktığımda, Ateş'in bakışları birkaç saniyeliğine bana döndü, daha sonra Savaş'a baktı. Savaş'ın bakışları Ateş'e döndü ve alayla suratında gülümseme oluştu. Beni gördüğünde ise yüzündeki sırıtma soldu.
Savaş bana bir adım attığında, geri adım atmamak için kendimi zor tuttum. "Ne diyeceksen söyle ve siktir olup git." Ateş'in sesi odada yankılandığında bakışlarım ona doğru döndü. Oturduğu masadan kalkmadan Savaş'a emir vermişti. Yiğit'e baktığımda, gayet rahat olduğunu gördüm. Odada kahkaha sesi duyuldu.
"Ah dostum," dedi Yiğit gülerek. "Bu kadar aptal olmamalısın." Bu sözleri Savaş'a sarf ederken o kadar rahattı ki, gülüyordu. İçten bir gülümsemeydi. Yiğit, Ateş'in masasının kenarındaki sandalyeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
"Bazen senin neden bu kadar salak olduğunu düşünmüyor değilim," dedi Yiğit Savaş'a bakarak. Ardından birden ciddileşti. Beni başıyla göstererek, "Kimseye zorla bir şey yaptırmak çok saçma," dedi. "Gücün sadece bir kıza mı yetiyor Tekiner?" Sorduğu soruyla birlikte araya girme ihtiyacı hissettim. "Yiğit," dedim sadece, sustum. Ateş'in bakışları tekrar beni buldu. Yiğit bana baktı, "Seni iyi benzetmiş," dedi Savaş'a. Başını iki yana salladı.
