Oy ve yorumlarınızı bekliyorum <3Keyifli okumalar dilerim!
8. ŞEYTANLA DANS
🌦
Aşk, birine duyulan sevgidir.
Değerli ve vefasızca kabul edilen tek duygu.
Ne kalabilirdim, nede gidebilirdim.
Tüm gece boyunca bunu düşünmüştüm. Şimdi ne olacaktı?
"Biraz daha yanımda dur," diye fısıldadı. "Gitme. Benden." Alt dudağımı dişlerimi sıkıştırdım. Boğazıma bir yumru otururken, "Hayatımızda sürekli bir tehlike var," dedim. "Biz bu kadar şey yaşamışken, birimizden birinin ölmesini kaldıramam."
"Geçeceğine söz vermiştim," dedi. "Neden bu söze inanmıyorsun?"
"İnanmam için bana verdiğin sözleri tuttun mu peki?" Diye sorduğumda başını göğsümden kaldırdı ve kahverengi gözlerime baktı. "Ben, bana olan güvenini sevdim Lavin. Ben bana olan aşkını ayrı sevdim. Sen bunu anlamıyor musun?"
"Anlayamıyorum," dedim. "Neden böyle oluyor anlayamıyorum."
"Neyden şüphelisin?"
"Beni bırakmandan."
Başını kaldırmamıştı, ama kaşlarını çattığını anlamıştım. "Ben bir cümleyi tekrar etmekten hoşlanmam," dedi. "Sana ilk gün ne söylediysem hala arkasındayım." Aramızda tekrardan boğucu bir sessizlik çökerken, ay ışığının yüzüme vuran ışıltısını koyu kahve gözlerimle izledim. Hava karanlıktı ve henüz güneş bile doğmamıştı. Yağmur ince ince yağarken karda kendini göstermişti.
"Bana bunu hiç bir zaman hissettiremedin." Gözlerini gözlerime dokundu ve bir süre beni izledi. "Böyle mi düşünüyorsun?" Diye sorduğunda yutkundum. "Bizim aşktan önce halletmemiz gerekenler varmış," dedim sessizce. "Mesela sırf bir plan uğruna benden ayrılacak olman gibi."
"Bunu sana kim söyledi?"
"Önemi var mı?"
"Yiğit mi?"
"Umurunda mı?"
"Evet."
Sustum. Başımı iki yana sallayarak gülümsedim. "Senin kendime bile itiraf edemediğin gerçekler benim sebebim oldu." Derin bir nefes aldı ve başını kaldırdı. "Bende en az senin kadar yorgunum Lavin," dediğini duydum. "Bende bu adına koyduğumun hayatından bıktım; ama ben ikimiz için savaşmaya çalışırken, sevdiğim kadının benden kolayca gidebilmesi ihtimali benim canımı yakıyor biliyor musun?"
"Ateş bunları konuşmuştuk," dedim. Dedikleri o kadar canımı yakıyordu ki, bir nebze de olsa kendimizi avutacak bir şeyimiz kalmamıştı. Dudaklarımı tam araladığımda kapının çalınma sesini duydum. Ateş kaşlarını çatarak dikkatli adımlarla odadan çıktı ve dış kapıya doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNYA (+18)
RomanceYETİŞKİN İÇERİK! "Yaklaşsana," dedi. Kaşlarımı çattım ve öne doğru biraz daha eğildim. "Sorun ne?" Diye sorduktan hemen sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve iri eliyle ensemi kavrayarak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Lavinia çiçekleri ölümlüdü...