Senin için bir cennet, kendim içinde bir cehennem yarattım.
7. BÖLÜM:
"KAYBOLMUŞ YAPBOZ PARÇALARI"
🎼These Final Words🎼
Acılar yapboz halinde parçalara bölünürken ben sadece bana gelecek olan darbeyi bekledim. Acı bana uğramadan sevdiklerimi ele geçirdi. Yarım ve hiçlik duygularımı ele aldı. Ben hep buydum.
Lavin Aksoy her zaman yarım ve hiçlikti. Bir yanım alev alev tutuşurken, diğer yanım bunun sönmesini istiyordu.
Savaş gözlerime bakarken o kadar garip bakıyordu ki bunun nedenini anlamadım. Savaş yerinden doğrularak, "hislerimde yanılmamışım," dedi bilinç bir ifadeyle.
"Anlamadım."
Bakışları, parkta sallanan bir erkek çocuğuna kayarken hüzünle gülümsedi.
"İnsan kendinden kaçamıyor," dedi. Bakışları bana döndü. "Değişmek istediğinde değişirsin, başkası için değil." Sanki anlatamadığı, söyleyemediği şeyler vardı.
"Hayatımın en güzel yanı, seninle küçük bir çocuk olup vakit geçirmekti," dedi. "Bunu mahvetmek istemiyorum ama yapıyorum istemiyorum ama yine de bir şeyler mahvoluyor," dedi.
Bana bakarken içindeki duygular karışıktı. Onu çözemiyordum.
"Keşke her şey eskisi gibi olsa."
Sesimi çıkarmadım.
Ardından, "eskiye dönmek istemezdim," dedim. Eskiye dair pek güzel anım yoktu. Savaş kaşlarını çatarak bana baktı. "Neden?"
"Geçmiş bana güzel anılar biriktirtmedi," dedim. "Tekrar o günlere dönmek istemezdim," diyerek devam ettim. Savaş sıkıntılı bir nefes aldı.
"Geçmişte ne yaşadın?"
Bu sorunun cevabını kimseye cesaret edemeyecek kadar korkmuştum. Kendimden.
Gülerek nefesimi verdim. "Biliyor olmalısın," dedim gözlerine bakarak. Geçmişteki yaralar asla kapanmazdı, ama bazen hatırladıkça insanın içi burkuluyordu.
"Sorun annenin olmaması mı?"
Ona inanamıyormuşçasına baktım. "Aile kaledir biz hiçbir zaman aile olmadık, sorun annem değil ama alıştım."
"Neye alıştın?"
"Acının derinliğini artık kalbimde hissediyorum ve hiç gitmeyecek, benimle kalacak Savaş," dedim ona bakarak. Yavaşça yutkunarak bakışlarımı kaydıraktan kayan çocuğa diktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNYA (+18)
RomanceYETİŞKİN İÇERİK! "Yaklaşsana," dedi. Kaşlarımı çattım ve öne doğru biraz daha eğildim. "Sorun ne?" Diye sorduktan hemen sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve iri eliyle ensemi kavrayarak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Lavinia çiçekleri ölümlüdü...