YETİŞKİN İÇERİK!
"Yaklaşsana," dedi. Kaşlarımı çattım ve öne doğru biraz daha eğildim. "Sorun ne?" Diye sorduktan hemen sonra yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve iri eliyle ensemi kavrayarak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Lavinia çiçekleri ölümlüdü...
Bugün LAVİNYA' nın ilk bölümü sizlerle. Umarım bölümü beğenirsiniz.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
15.07.2021
LAVİNYA-ÖLÜM ÇİÇEĞİ
🎼Neffex- Cold🎼
1. BÖLÜM:
KORKUNUN NEFESİ
Instagram.com; xsudde0 Twitter.com; sude_baspinar
🕯
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yarattığın fedakarlık kendine yaptığın vicdansızlıktır.
Acının doğurduğu nefes benim yaşama sebebimdi.
Elimde ve sırtımda taşıdığım yükler bana yabancıydı, ağır geliyordu. Bedenimdeki morluklar ruhumda iz bıraktı ve ben sonsuza kadar o yüklerle yaşamak zorunda kaldım. Bana aitti tüm yalın halimle bu bendim.
Lavin Aksoy.
Sadece ben. En yalın halimle. Kendimle yüzleşmem gerekiyordu, yüzleştim. Her zaman kendim oldum, insanları maskesiyle kandıran yapmacık bir kişi olmadım. Soğuk ve yenilmezi oynayan değil sadece ben. Kendimden memnundum. Başkasının bir önemi yoktu.
Yoğun toprak kokusunu içime çektim. Her zaman soğuğu seven bir kızdım, yağmur aniden bastırdı iri damlalar yeryüzüne düşerken açık olan pencereden baktım. Yağmur acımasızca yağıyordu, etrafta kimse yoktu.
Küçük apartman dairesinde oturuyordum, samimiydi ve güzeldi, evimizi seviyordum. Odamdaki küçük aynadan kendime baktım, altımda kot mavi bir pantolon ve üzerimde ise göğüslerime tam oturmuş siyah bir sutyen vardı.
Kürek kemiklerim belirginleşmişti. Aynadan sönmüş bedenime bakarken pencerenin ardındaki yağmur sesi buna eşlik ediyordu. Odanın soğuduğunu hissettim. Soğuk tenime vurdu ve irkildim.
Aynanın karşısından uzaklaşıp pencereyi kapattım, oda soğumuştu. Küçük dolabı açtım ve içinden bir tişört aldım, dolabın kapağını tekrar kapattım ardından tişörtü üzerime geçirdim. Aynadan son bir kez baktığımda Ada'nın bana aldığı makyaj çantası gözüme çarptı. Çantanın içinde tenime uygun fondöten, maskara, kırmızı ruj vardı ve daha niceleri. Omuz silkerek çantayı bir kenara koydum ve askıdaki kot ceketimi üzerime geçirdim.
Odamın kapısını açtığımda babamın kahvaltı masasında oturduğunu gördüm. Umursamaz görünümüyle kahvaltısını yapıyordu, telefonumu masanın üzerinden aldım ve dış kapıya doğru yürümeye başladım.
