LAVİNYA - ÖLÜM ÇİÇEĞİ (GİRİŞ)

12.8K 211 21
                                    

Ve Tanrı sadece dünyaya kötülük getirdi.

Ve Tanrı sadece dünyaya kötülük getirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

LAVİNYA

(GİRİŞ)

Kendini avutursan gerçekleri göremezsin.

Karanlık.

Sırtımdaki yükler birer gül yapraklarına dönüştü. Morlukların yerini gül yaprakları süsledi, gecenin uğultusu sessizliğe vururken yalnızlığı hissettim. Ayağımı her yere bastığımda yaprakların çıtırtı sesi kulaklarımı doldururken etrafıma baktım. Gece olmuştu ama hala aynı yerdeydim, kendimle. Bedenimdeki yükler birer birer gül yapraklarından oluştu. Fakat ruhum sadece izleriyle benimle kaldı.

Tekrar etrafıma baktığımda ayın karanlık yüzü ortaya çıktı. Kimse yoktu, yalnızdım. Tıpkı hayatım boyunca hep yalnız olacağım gibi. Kendimle yüzleşmem gerekiyordu, bunu nasıl başaracaktım? Rüzgar aniden hızlandı, yolun sonunda küçük bir dağ evi vardı. Samimi ve şirindi. Karanlık çöktü, adımlarımı hızlandırdım ve dağ evinin kapısını ittirdim. Eski kapı olduğu için gücümün karşısında açıldı.

İçeride kimse yoktu.

Karanlık evi sarmıştı ve kimse yoktu.

Küçük bir evin içi sessizlik ve kimsesizlik kokuyordu. İçeriye adım attım. Eşyalar eskiydi ve üzerine beyaz bir çarşaf örtülmüştü. Beyaz çarşafın üstüne elimi değdirdim, tozlanmıştı. Buraya uzun zamandır kimse gelmiyordu. Etrafa tekrar göz gezdirdim. Tek katlı müstakil bir evdi. Tekrar bir adım attığımda beklemediğim bir ses duyuldu.

"Vakit geldi."

Karşımda annem duruyordu.

Elinde küçük bir mum vardı, sadece yüzünü görüyordum. Annemi hiç görmemiştim, sadece fotoğraflardan gördüğüm bir yüzdü. Dikkatle inceledim. Kumral düz saçları ve ela gözleriyle çok güzel bir kadındı.

"Üzgünüm," dedi sadece. Gözleri pişmanlıkla dolarken. Gözleri kalbimi deldi. Gözlerinden dökülen yaşlar yanaklarına yol aldı.

"Neden özür diliyorsun anne?"

Gözlerine baktım sanki bana yabancıydı.

"Beni affet," dedi. "Seni affettim," dedim sadece. Ama ruhum ve vicdanım seni affedecek mi anne?

Hayır.

"Ben seni affettim, peki ya vicdanın o seni affedecek mi?"

Gözlerinin titrediğini gördüm. "Ben kendimi asla affetmedim," dedi ve devam etti. "Ama belki sen beni bağışlarsan, üzerimdeki suçluluk duygusu benden gider."

Elindeki mumu masanın üzerine koydu. Bana iki adımda yaklaştı. Elini saçıma değdireceğini anladığım an geri çekildim.

"Beni bağışla," dedi.

Ağlamaya başladığında ise kalbim ağrıdı. Yeni birisi ile tanıştım kendimle. Annemi hiç görmemiş olsam bile şimdi karşımdaydı. Beni neden istememişti? Bizi neden bırakmıştı? İçimde bir savaş vardı ama kaçamıyordum, sırtımda oluşan gül yapraklarının dikeni sırtıma battı. Annem bana baktı ve gülümsedi.

"Çok güzelsin, Lavin."

Kırıldım ama bunun sonucu annemdi. "Babam her zaman sana benzediğimi söylerdi," dedim. Annemin bakışları değişti. Babamı sevmiyordu. Duygusuzdu. "Bunun bir önemi yok," dedi.

Güldüm.

"Hayır var, babamı seviyorum çünkü o kaçmak yerine mücadele etti, sen beni bizi bıraktın anne, sen sadece bir yabancısın," dedim acımasızca. Ağzında ki kelimeler lal oldu, konuşamadı.

"Haklısın ben sadece yabancıyım fakat senin için," dedi. Kaşlarım çatıldı. "Benden sana bir anne tavsiyesi, insanlar sadece kötülük yaparlar, kimseye güvenme, her zaman yöneten taraf sen ol."

Alayla baktım.

"Keşke bizi terk edip giderken de annem olduğunun bilincinde olsaydın," dedim. "Bunu için artık çok geç senin bir kızın yok artık," dedim acımasızca. Ve tekrar acımasızca o kelimeyi söyledim.

"Sen sadece bir yabancısın." Gözyaşları arttı. Aldırmadım. "Babamı seviyorum çünkü senin kadar kötü bir insan değil, sen kötüsün, babama değer veriyorum ama sen sadece bir yabancısın benim için, o yüzden ağlamayı kes," dedim. Aldırmadı ve ağlamaya devam etti, mumu masanın üzerinden aldı ve kanepenin üzerindeki çarşafa tuttu. Çarşaf mumun etkisiyle alev aldı.

"Kendine iyi bak Lavin," dedi.

Alevler arttı ve büyümeye başladı. Ölecektim. Annem ise sadece bana tepkisiz bakıyordu.

Bir insan bir evladına alevlerin ortasında bırakır mıydı? Hayır.

Annem yaptı. Benim tek suçum onun kızı olmaktı. Bunu ben seçmemiştim. Bu benim hatam değildi. Ölüm yakındı ama şans benden yana oldu. Alevler her bir yanı sararken, ciğerlerim adeta isyan ediyordu, öksürmeye başlamıştım. Ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu, çaresizdim. Bir elimle tutunacak yer aradım fakat bulamadım. Başım dönmeye başladı, kolumu burnuma yasladım bir nebze nefes alabileyim diye ama daha çok öksürmeye başlamıştım.

Başımda bir ağırlık hissettim. Bu beni yere düşürdü. En son gördüğüm şey annemin yanımdan geçen ayakkabıları olmuştu.

Karanlık benimleydi, ölüm benimleydi, peki ya ben, ben kimdim?

🕯

Instagram

xsudde Lavinyaofficialpagee

LAVİNYA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin