08 ♪ Ben Kırılırım, Sen Sararsın

2.2K 293 409
                                    

Kimsenin yanımda olmasını istemiyorum. Yalnızken iyiyim ben. Saçlarımın okşanmasını engellemiş oluyorum ama aynı zamanda saçlarımı çekmelerine de engel oluyorum böylece. Sarılmaları reddediyorum ama aynı zamanda beni sırtımdan bıçaklama ihtimallerini de silip atıyorum.

Kimse zarar veremez bana benden başka. Bu canı bir ben yakarım. Bu kalbi bir ben kırarım. Bu bedeni bir enkaza bir ben çeviririm. Kimse dokunamaz bana. Kimse yargılayamaz beni. Herkes susar, ben konuşurum yalnızca.

Dinlemesin kimse beni. Ağlayayım ama kimse duymasın sesimi. Herkes gülsün eğlensin. Herkes akşamları arkadaşlarıyla dışarıya çıksın. Herkes mutluluktan sarhoş olsun. Herkes istediği gibi yaşasın ama kimse bana dokunmasın.

İstemiyorum omzuma konan hiçbir eli. Artık çok geç.

Müzik kulaklarımda son ses çalmaya devam ediyordu. Sırt çantam yalnızca sağ omzuma takılıydı ve adım attıkça bacağımın arkasına çarpıyordu. Siyah sweatimin şapkasını başıma geçirdim ve sınıfa girmeden önce derin bir nefes aldım. Onu, onları görmek istemesem de derslere gelmekte mecburdum. Hayallerim vardı benim. Birkaç faydasız insan yüzünden bırakıp gidemezdim.

Dağınık saçlarım yüzümü gıdıkladı ama kulağımın arkasına atmadım. Postallarımı sürüye sürüye sınıfa girip sırama ulaştım. Ben sınıfa girince herkes susmuştu yine. Mukayeseler başlamıştı.

Saçlarım neden dağınıktı bugün?

Aklımla bir zorum mu vardı? Ne bu baygın baygın tavırlar?

Ben de kendimi bir şey sanıyorum.

Hepsini duyabiliyordum. Hepsini duyabilmem için söylüyorlardı. Ölümü, yaşamdan daha çok arzulayayım diye yapıyorlardı.

O geldi mi diye bakmadım. Gelse bile umrumda değildi. Sırama oturdum. Hayat ve Güneş bana kaşlarını çatarak baktılar ve Hayat hemen arkasını döndü. Güneş, kolumdan tutup "İyi misin?" diye sordu ama kolunu çektim. Dün gece Serhat'ın yanında yalnızca Özgür yoktu. Hayat ve Güneş de oradaydı ve beni aşağıladığı zaman da konuşmamışlardı. Bir de yetmezmiş gibi onunla eğlenmeye çıkmışlardı. O zaman nasıl olduğumu bilmeye hakları yoktu.

"Korkutma beni." dedi Hayat ve masanın üzerine koyduğum ellerimden tuttu. Soğuk ellerimi hemen ondan çektim ve göğsümün altında birleştirdim.

"İyiyim. Boş verin." dedim ve tekrar müzik dinlemeye devam ettim. Pileli etek bugün de beni rahatsız etti ama çıkışa kadar dayanmak zorundaydım. Yünlü sweatim sayesinde ısınmam daha da kolaylaşmıştı ama içten içe tuhaf bir titreme almıştı beni. Sanırım hislerim bir anda patlak verince bünyem de alt üst oluyordu.

Bu kadar etkilenmeyi ben de beklemiyordum ama uçurumun kenarında olduğumu söylemiştim ona. Bir kırılmayı daha kaldıramayacağımı biliyordum ve kaldıramadım da zaten. İhanetlerle sarılıyken etrafım, gülümsemek haramdı bana.

Dört ders bir şekilde akıp geçti. Hoca konuştu ama ona odaklanamadım. İstediysem de olmadı. Dördüncü dersin teneffüsündeyken sınıfta kimse kalmamıştı. Herkes acıktığı için atıştırmalık bir şeyler almaya gitmişti ve yanımdaki pencereden dışarıyı izliyordum ben de.

Herkes gülüyordu. Çok garipti ama herkes bir şekilde gülmeyi başarıyordu ama benim onların yanında yerim yoktu. Gülemiyordum ben.

"Baksana bana."

Yanıma biri oturdu. Sesinden tanıdım ve bu yüzden bakmadım ona.

"İyi değilsin bugün."

Özgür, komik biri.

"Elfida, niye bakmıyorsun bana?"

Kazağımın kollarını bileklerime kadar çekip parmak uçlarımla yakaladım ve sol elimi dudağıma koyup gözlerimi ondan yana çevirdim. Gözlerimin dolu dolu olduğunu gördü ve kaşlarını anında çattı. Onun gözlerine bakınca kalbim sanki yerini sevmemiş gibi yumruklamaya başladı duvarlarını. Öleceğim sandım.

KEMİKLERİNDE CENNET | Yarı Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin