28 ♪ İs Kokan Tutamlarımda Saklıdır Parmak İzlerin

1.3K 162 246
                                    

Özgür'ün bana olan bakışlarını kendimce tanımlayıp bir kitapta toplamak isterim. Saatlerce uğraşıp onu anlatan cümleler yazmak, bana hissettirdiklerini bir de kaleme döküp görmek isterim. Her gece, gözlerimi kapatmadan hemen önce, yazdığım her cümleyi tek tek okuyup zihnimin en ücra köşelerine kazımak isterim. Özgür hep kalbimde, hep zihnimde kalsın isterim.

"Aç hadi avcunu," diye mırıldandı. Yatakta yanıma kadar gelmişti. Elindeki yemek kabını masaya koymuştu ve sadece tokaları tutuyordu.

Avcumu açmadım. "Bunlar benim saçlarım," dedim. "Onu sana bile veremem, üzgünüm."

"Senin için saklayacağım." dedi. Ses tonu oldukça ikna ediciydi ama bırakamazdım.

"Saçlarımın güzel olduğunu söylediğin günü hatırlıyor musun?" diye sordum. Başıyla onayladı beni. "Sen bunu demeden dakikalar önce saçlarımdan nefret ettiğimi söylemiştim kendime ve saçlarımın Hayat'ın saçları kadar güzel olmasını istemiştim." Hiçbir şey söylemedi. "Saçlarım..." diye fısıldadım. Sesim titremişti ama sakindim ben. Çok sakindim. "Benim güzel saçlarım..." diyip avcumdaki ölü tutamlara baktım.

"Ben şimdi kendimi öldürdüm mü?" diye sordum Özgür'e. Bir cevap bekliyor muydum, muammaydı. "Bu da bir intihardır değil mi? Güzel kızlar için saçları vazgeçilmezdir. Güzel kızların saçları ışık saçar, parıldar, güzel kokar. Benim saçlarımdan toprak kokusu geliyor Özgür. Benim saçlarım is kokuyor."

"Bana bak, Elfida." dedi. Sesi toktu. Ona bakamadım. Kendimi güzel hissetmiyordum. Ona bakarsam ve bende bir kusur bulursa onun yüzüne bir daha asla bakamazdım.

"Güzel kızların onları anlayan anneleri olur. Güzel kızların güzel arkadaşları olur. Güzel kızlar popülerdir. Güzel kızların yürüyüşü güzeldir. Güzel kızların kıyafetleri güzeldir. Güzel kızlar zekidir, hep yüksek not alırlar. Güzel kızlar takdir görür. Güzel kızlar kusursuzdur. Güzel kızlar her şeydir. Güzel kızlar hayattır." dedim.

"Kim öğretti sana bunları?" diye sordu. Yatakta yanıma oturdu ve beni kendisine doğru çevirdi. Ne o elindeki pembe tokaları bıraktı ne de ben elimdeki is kokan tutamları. "Kusursuz bir insan olduğunu kim söyledi sana? Bu hangi masalın cümlesi?"

Sesi kızgın çıkmıştı.

"Öyledir Özgür, gerçekler öfkelendirir insanı."

"Herkes kusursuzluğun peşinde. Herkes mükemmel olmak istiyor ama hepimiz çürük birer elmadan başka bir şey değiliz. Kurtlar içten içe kemirip duruyor bizi. Çürük bir elma varsa yanımızda, onun yüzünden biz de kararıyoruz işte. O düşündüğün bütün güzel kızlar birer çürük elmadan farksız. Nasıl oldu, bilmiyorum ama bir şekilde çevrelemişler seni. Kendi başına dalında salınırken yaklaşmışlar sana, çürütmeye çalışıyorlar seni." Boştaki elini yanağıma koydu. "Yapma bunu kendine, Elfida. O güzel kalbini çürütmelerine izin verme."

Başparmağını çeneme koydu ve başımı kaldırdı. Gözlerinin içine baktım. "Sen izin versen bile hepsinin karşısına dikileceğim ben. Tutunacak bir dal mı arıyorsun? Seni sımsıkı tutacağım. Mükemmel mi olmak istiyorsun? Gönlünün güzelliği kelimelerle ifade edemeyecek kadar eşsizken ne cüretle istersin bunu? Mükemmel değilsin ve kusurların en güzellerine sahipsin. Etrafını cehennem sarmış bu dünyada bana cenneti hissettiren sen, kesinlikle mükemmel değilsin ama çok güzelsin, Elfida."

"Saçlarımı örmek istiyor musun Özgür?" diye sordum. Sözlerinin neden bu kadar kırıcı olduğunu anlamıştım. Onu anlıyordum. Ona hak veriyordum. Mükemmel bir şeyin olmadığını kalbim kabul ediyordu. Peki zihnimi buna nasıl ikna edecektim? İşte bunu gerçekten yaptığımda hastalığımı yenmiş olacaktım.

KEMİKLERİNDE CENNET | Yarı Texting (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin