14. Bölüm | Güncellendi

25.2K 976 92
                                    

~Gerçeği bilmek gerekir miydi?

Adrian sırtında hissettiği buz tutmuş ayaklarla yataktan fırlarken, Jessie örtülerin altına girdi ve sözde ortadan kayboldu. Korkuyla karışık üşümenin verdiği titremeyle der top olan Jessie, Adrian tarafından sarıp sarmalanınca şaşırdı. Adrian üzerlerine çektiği örtünün yetmeyeceğini düşünerek kadını bırakıp yataktan kalktı. Birkaç dakika sonrasında elinde battaniye ile yatağa geri döndü. Açtığı battaniyeyi yalnızca Jessie’nin üzerine örttü ve tekrardan kadına sardı.

“Sen gerçekten de donmuşsun,” dedi şaşkınca. Uykusu iyiden iyiye açıldı ve kolları arasında buz tutmuş kadını daha çok sardı. Örtüler arasında halinden memnun kalan kadın, kafasını Adrian’ın göğsüne bırakıp sokuldu. Isınmak içindi yaptıkları, başka bir şey için değildi. “Şaşılacak bir durumun içindeyiz ve ben senin üşümüş olmana odaklıyım.”

“Neden şaşırıyorsun ki, hiç mi üşüyen bir kadını kollarına alıp uyumadın.”

İç çekti Adrian.“Aslında bakarsan, hiçbir kadını sadece uyumak için kollarıma almadım.”

“Ben istisnayım.”

“Ah, evet sen istisnasın.” Jessie yanaklarının kırmızıya boyandığını hissedebiliyordu, Adrian sessizce güldü. “Kafanın içinden geçenlere bir son ver artık. Gerçekten uyuyalım ve şu soğuk ayaklarını getir de ısıtayım.”

Adrian kadının soğuk ayaklarını kendi sıcak ayaklarıyla ısıtırken kollarındaki kadının ne denli kırılgan olduğunu düşündü. Jessie, yalnızca ayakları değil bütünüyle ısındığında nihayet uykunun güven ve huzur veren kollarına atılmıştı. Tabi bu yolculuğunda yalnız değildi. Kollarında olduğu gözleri okyanus olan adamıda peşine katmıştı.

“Hımmm...”

Uyku mahmuru Adrian sağdan sola dönerken üzerindeki fazla örtülerden dolayı terledi. Kulağına ulaşan iniltiyle ne olduğunu çözmesi fazla zamanını almazken umursamayarak tekrardan uykusuna devam etmeye başladı.

“Hımmm..”

Oflayarak Jessie’ye taraf döndü. Kadının nefesi dudaklarına çarparken sakince uyuması oldukça güç bir durumdu. Kollarına alarak sırtını göğsüne gelecek şekilde çevirdi. Aslında aklından geçen yanında yatan kadını sarsıp uyandırmak ve arzusunu dindirmekti. Ama yapamazdı, Jessie buna izin verse, kendi bunu yapmazdı. Bunun yerine sıkıca sarılarak uykusuna devam etti. Fazla bir zaman geçmeden zaten tekrardan derin bir uykuya daldı.

“Bunun bu kadar yumuşak olması normal mi?” diye sordu Adrian. Gerçek olamayacak kadar güzeldi olduğu an. Biliyordu ki rüya görüyordu ama yine de tadını çıkarmalıydı. Jessie gözlerini kırpıştırarak adamın ellerine bakıyordu. Süt beyazı teninde sırıtan birkaç ton koyu ellere kaşlarını çatarak baktı.

“Mememi okşadığının farkında mısın?”

Adrian sırıtarak başını aşağı yukarı salladı. “Evet, bak çok yumuşaklar.” Her iki eliyle kavradığı göğüsleri biraz daha sıktı. Tanrım! Ne güzel bir duyguydu bu. Nedense Jessie giderek silikleşip yok oluyordu. Gördüğü rüyadan kopmamak için uğraşan Adrian adının seslenmesiyle sis bulutu dağıldı ve adım adım gerçekliğe doğru süzüldü.

“Adrian.”

Jessie göğsünü kavrayan elden kurtulmak için kıpırdanmaya başladı fakat çabası nafileydi. Adamın iri ellerinin kapladığı göğüsleri duraksamadan yoğruluyordu. Uykusu tamamen kaçan Jessie tekrardan seslenerek şansını bir kez daha denedi.

“Adrian.”

Gece boyu kaç kere uyanıp tekrardan uyuduklarını bilmiyordu Jessie. Bir ara çok üşüdüğünü hatırlıyordu sonrasında Adrian tarafından sıkıca sarıp sarmalandı. Isınmış olmanın verdiği gevşemeyle bir rüya görüyordu Jessie. Hem de görüp görebileceği en güzel rüyalardandı fakat adamın rahat durmayan elleri, kıpır kıpır parmakları sayesinde zor daldığı uykusundan uyandı. Düştüğü durum güçtü. Rahat olan tek şey yataktı fakat Adrian ile yatmak pek de rahat değildi. Gece boyunca Adamın elleri fırsatını bulduğu her saniye ya beline dolanıyordu ya da ufak göğüslerini kaplıyordu. Sabit dursalar belki bu kadar ses çıkarmazdı fakat kımıldayan parmakların yaydığı titreşim uykusunu kaçırmakla yetinmemiş tuhaf bir ruh haline sokmuştu. Jessie bir kez daha kıpırdanarak Adrian'a seslendi.

Acemi HırsızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin