6. Bölüm | Güncellendi

31.6K 1.2K 159
                                    

~Mavi göz büyücüsü!

Jessie'nin kendine edindiği bir görevi vardı. Bu amaç doğrultusunda elinden gelenin fazlasını yapacaktı. Yapmalıydı. Hayatı boyunca çeşitli sorunlarla karşılaşmış, her birinden de galip gelmeyi başarmıştı. Şimdiyse zaman ellerinden kayıp gidiyordu. Yanında olması gerekenlerle yanında olduğu farklıydı. Yaptığı her ne olursa olsun başarılı olmak tek isteğiydi ama o, başarmaktan çok uzaktı. Bilmediği bir evde bilmediği bir adamın tutsağıydı.

Her şey yanlıştı. İçinde bulunduğu durum, karşısında olduğu adam, yaptıklarının hepsi yanlıştı. Mecbur olduğunu düşünüyor olsa da bu durumun yanlı olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Gözlerini saran ürkeklikle üzerine gelen adama baktı. Küçük bir çocuk gibi olduğu yerde korkuyla sinip, daha da ufaldı.
Tanrı'm bana yardım et!

"Boş yere Tanrı'ya dua etmeyi kes! Kimse seni ellerimden alamaz!" Kelimeler dudaklarını terk ederken Adrian tehlikeli bir şekilde Jessie'nin üzerine eğildi. Bakışları dondu kadının, nefesi göğsünde tıkandı. Kocaman açtığı yeşil gözleri şaşkınlıkla adama baktı.

'Yok canım,' diye düşündü gözlerini kırparken, 'Bu adam aklımı okumuş olamaz!' Aklından geçenlere kızdı. Bir kere mantık dışıydı.

"Benim aklımı okumuş olamazsın değil mi?" Yerinden fırladı. Dikkatle adamın yüzüne bakmaya devam etti. Adrian ise sıkkın bir nefes verdi, ardından kadına uzanıp kolunu sıkıca kavradı, kanepeye doğru çekti.

"Akıl okuma gibi doğaüstü yeteneklerim yok fakat durmaksızın kıvrılan dudakları okuyabildiğimi sana söyleyebilirim."

"Ama yani sen şimdi..." diye söze başladığında kararan gözlerin ikazıyla çenesini kısa bir an kapadı.

"Hayal gücüne boğulmuş küçük bir kızın evime hırsızlık için girmesi ne garip, değil mi?"

Kıyıdan köşeden topladığı cesaretle burnunu havaya kaldırdı. Gözlerini kısılırken dudaklarından dökülenleri durdurmadı. "Yukarıda sevgilini becerirken bu küçük kız neredeyse evini boşaltıyordu ve ruhun duymayacaktı."

"Neredeyse." Dedi Adrian dişlerini gösteren bir gülümsemeyle. "Sevgilimi becerirken bu küçük kız oldukça ses çıkarıp keyfimi kaçırdı. Ve bakın ki bu küçük kız kaşımda, sevgilim değil."

Dudakları aralandı, sinirli bir soluk aldı. "Karşında duran bu küçük kızla ne yapacaksın peki? Sevgilin de olmadığına göre,"

Bir adım attı Adrian. Tek bir adımla yaydığı tehlike geri adım atmasını sağladı kadının. "Sınırını aşma," diyerek tehdit ederken hırsızın yutkunduğunu gördü. "Kendi iyiliğin için tut o dilini."

Başını aşağı yukarı sallayan Jessie kısık sesle, "Tamam," dedi. "Sınırımı aşmam ve dilimi tutarım."

Adrian karşısındaki kadının gözlerine dikkatle baktı. "Seni şimdi polise vermemem için bana bir cevap, elle tutulur bir neden vermen gerekiyor."

"Vereceğim cevabın seni tatmin edeceğini sanmıyorum. Üstelik elle tutulur bir nedenim bile yok. İhtiyacım vardı, deli cesaretiyle yaptım."

"Yalnız değildin tabi, kaç kişiydiniz? Biri mi yönlendirdi seni ve diğerlerini."

Jessie öylece baktı. Ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Doğruları söylerse arkadaşlarını tehlikeye atardı. Sussup beklerse adamı kızdırırdı. Dudaklarını yaladı. "Yalnız başınaydım," dediğinde adamın kaşları havaya kalktı. "Tamam, kabul. Yalnız değildim. Ama bu eve girmek benim fikrimdi. Beraberimde sürüklediğim arkadaşlarımın başını yakacağımı biliyordum, mecburdum hem."

Acemi HırsızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin