Hissiz

3.5K 249 33
                                    

"O kadar hissizleştim ki seni orada göremiyorum

Bu kadar farkında olmaktan o kadar yoruldum ki

Buna dönüştüm, Tek yapmak istediğim

Daha az senin gibi, daha fazla kendim gibi olmak..."

Evde bütün gün manga çizimlerini sürdürürken yorgun bir tavırla kahveden bir yudum  aldı.
Yine dalıp,kalemle kağıda kendini kaptırmış olmasından sebeple buz kesmişti kahvesi.
Pamir surat ekşitti.

Okul çıkışında esmeri delirttikten sonra dayak onu  bulmadan o ev yolunu  bulmuştu bir an önce.
Zira esmer oğlan oldukça ciddi ve asabi görünüyordu.
Pamir yorgun bir tebessümle saman sarı saçlarını düzeltip bir nefes koyverdi.
Bugün de eğlenmişti ziyadesiyle.
Ama daha da eğlenebilirdi.
Ertan'ın mekan bildirimlerinde sevgilisi Büşra ile beraber olduğunu görünce durur muydu yerinde?

"Sevimsiz hayalet."diye mırıldandı Ertan.
Koridorda omuz atarken sırıtmıştı.

"Benden neden nefret ediyorsun?"
Cılız ve acizdi Pamir'in sesi.
Epeydir kullanmadığı içindi berrak sesini belki.
Genelde ses çıkarmazdı.
Akran zorbalığını sanki kendisi gibi kurbanlar ve kurban edenler arasında sosyal bir statü gibi bellemeyi kendi de içselleştirmişti.

Acı olan da buydu.
Içinde yanan o devrim ateşi sönmüş  gibiydi.
Hocaları,ailesi,arkadaşları.
Kimsenin zorbalıklarına ses çıkarmıyordu.
Sanki o susarsa,sesleri de kesilirdi bir müddet sonra.

Mesela ne yapardınız?
Bir katil sizi ağır yaralıyorsa.
Zihninizde bir işkence aletinde yatıyorsanız.
Bitmez bilmek bir işkence ile eziyet çekiyor ve cehennemin yedi katını benliğinizin özünde hissediyorsanız.
Ne yapardınız.

Ölmüş gibi yapardınız.
Belki öldü zannedip katil sizle uğraşmayı bırakırdı diye.
Sessiz,hissiz ve tepkisiz.
Tıpkı bir ölü gibi.
Pamir,şimdilerde avaz avaz sesini bir zamanlar kuytuya gömerek işkenceden korunmanın yolu olarak bellemişti ölü taklidi yapmayı.
Ama...

O gün artık avaz avaz geliyordu sesi.
Belki Ertan ve başka kulaklar cılız duymuştu o sesi ama...
"Benden uzak dur!"demişti titrek ve korkak biçimde.

"Ama uğraşmak eğlenceli seninle. Gözlerin doluyor. Bebek gibi."demişti Ertan dudak büküp.

O gün o tuvalet kabininde ilk defa lise sonun ilk gününde yaz tatili dönüşü stres topu olarak onu kullanmaya gelmişti Ertan.
Sözlü tacizleri hiç bitmiyordu.
Üç senedir niçin zorbalığa uğradığını bile bilmeden zorbalığa devam edilen Pamir dudak ısırmıştı.

Okul,dünya,gezegen.
Bu da bir forumdu.
Bir internet forumu.
Kim isterse o olabilirdi değil mi?
Okulun popüleri.
Ya da en zekisi.
Aylak serserisi.
Hatta belki en cazibi.
En aptalı?

Neden hepsini birden olmuyordu ki?

Pamir o gün tuvalet kabininde Ertan'a dik bir bakış atıp sarı saçlarına uzatmıştı ellerini.
"Çünkü sana aşığım,sözlerin üzüyor beni."
Rolüne öyle sokmuştu ki kendini.
Alayla sırıttı bir yandan içten içe.
Ertan delirirken ona vurmuş,küfür ede ede kabinden ayrılmıştı  o gün.

Ama sonrasında periyodin sözlü şiddetleri durmuştu.
Garip bir biçimde Pamir'i izliyor,suskunca tepkilerine bakıyordu.
Ve gizliden gizliye takıntı haline getirmeye koşullamıştı bu şeytan tüyü olan oğlanı.
Git gide...
Daha da büyüttü ilgisini.

Sonra kabin buluşmaları artmıştı.
Pamir'i istiyordu.
Arzu ediyordu Pamir'i.
Onun tenini içine gömüyor,dudaklarından buse çalmak için kırk takla atıyordu.
Artık okulda kimse onunla uğraşamasın diye neredeyse himaye altına alıyordu.
Pamir de Pamir..
Başka isim bilmiyordu gibiydi.
Pamir alayla sırıttı.
Görmese inanacaktı.
Ateşini seviyordu Pamir'in.
Başka kızlarla bahçede el ele gezerken gözleri başka oğlanlarla gülüşen Pamir'e kayıyordu ziyadesiyle.

Eh,sevgilisi olan Pamir değildi?
Değil mi.
Müsait konumdaydı Pamir.
Her koluna taktığını aşk sanan Ertan üzülsün!

Ağlamalarını seviyordu.
Geceleri içip içip  aramalarını.
Pamir her çağrısında kapısında köpek gibi bekleyişini..
Parmak ucunda oynatılışını.
Onu başkaları ile fingirderken gördüğünde yok oluşunu...

Pamir güldü.
Tabi ki de kendisine hayatı ve liseyi zehir eden bir aptala aşık olamazdı.
Pamir sadece ortalığı dağıtmayı  seviyordu!

Ertan yine içip içip ararken "Kafamı karıştırıyorsun !"diye inlemişti acizce.
Salya sümüktü dün gece yine.
Her gece gibi.

"Kafa karıştırmayı seviyorum."demişti Pamir sigara dumanını odada savururken.

"Sana aşık olmaktan nefret ediyorum Pamir!"diye gürledi Ertan çocuk gibi iç çekerken.
"Nefret..."

"Aşk acıtır,derler."dedi Pamir tebessümle.

"Dur artık. Güzelliğin acıtıyor. Başka tenlerde bile silemiyorum. Sana dokunmak istiyorum!"diye inledi Ertan.
Buğulu ve pürüzlü sesiyle ağlarken.

"Duramam,çok eğlenceli değil mi?"diye yanıtladı Pamir kikirdeyip.
"Kötü oğlanları seviyorum,beni eğlendiriyorsunuz."

"Ne istiyorsun lan ne?"dedi Ertan sertçe.

"Etrafı dağıtmak...Ama kimin seni toplayacağı ile ilgilenmiyorum. "diye mırıldandı Pamir  dilini şaklatırken.
"Babacık."

"Kafamı karıştırıyorsun!"diye gürlemişti Ertan.
"Nesin sen?"

"Şeytanın tüyü..."dedi Pamir sıkıldığı oyuncağına bezgin bir şekilde iç çekerken.

Şimdi bir gece sonrasında sevgilisinin kollarında unutuyordu Pamir'i.
Sahi kaçındıydı bu?
Binlercesinden yalnızca biriydi.

Oysa Pamir..
Bir rahibe kadar temiz ucuz bir escort kadar da kirliydi.
Derya deniz kadar güzel zift kadar da çirkindi.
Gökdelen kadar büyüktü ama gecekondu kadar küçük.
Çocuk kadar masum yetişkinler kadar günahkar.
Aşk kadar acı,sevişmek kadar tatlı.

Pamir hepsiydi.
Hem ağırbaşlı hem de oynak.
Hem derin hem de sığ ve yavan.
Hem ruhu bir melek nefesi hem de ruhu şeytanın tüylerinden hepsi...

Pamir o akşam Ertan'ın huzurunu kaçırmak üzere girdiği mekanda adımlarken Güngör denen esmeri masada arkadaşları ile batak oynarken görmüştü.
Oops,çetin kayaya denk gelmişti.
Güngör sertçe ince belli çay bardağını yeşil masa üstüne bırakırken masadan aceleyle kalkmış Pamir'in üzerine doğru gelmekteydi.

Alaycı bir kuş gibi gülerek.
Ama deli deli bakarak.

"Kaşı gözü kara olursa olsun,yanağında bir beni mutlakaa olsunnn."diye fısıldadı Pamir kikirdeyerek.

Yanından geçen esmerin bileklerini çekmesiyle korkuyla kesti alayını.

Epey öfkeliydi onu tuvaletlere çekerken...

Şeytanın TüyleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin