Nefes Kadar Yakın

2.6K 216 146
                                    

Öykü'nün  gidişiyle birlikte ödev ortamının esamesi bile okunmuyordu.

Kızın gidişi ve usulca ailesinin evine akşam hava kararmadan teslimiyle birlikte ortam iyiden iyiye dağılmıştı.
Ödev yarım yamalak halde masa üzerinde dururken Selçuk tembelce esneyip televizyona göz gezdirmeye "Haberler var."diye koltuğa kurulmaya gitmişti misal.
Öykü'yü eve bırakıp gelen Hüseyin ise    kızın gidişi ile birlikte ev sahibi kombinini bırakıp pijama geçirmişti altına eskimiş bir tişörtle.
Pamir de kız gider gitmez  yayık ayranı gibi bağdaş kurarak koltuğa uzanmıştı.

Hasan ve Güngör ellerinde siyah tekel poşetleri eşliğinde içeri girerken bomboş gözlerle haber izlemeyi sürdürdü Pamir.
Midesinde Meksika dalgalanması vardı.
Vücudu titrek hale gelmişti sanki ateşli bir hasta gibi.
Ve fena halde avucu terliyordu.
Lakin umursamazca Selçuk ile birlikte tv  izlemeyi sürdürdü.

"Oo,beyler. Hoşgeldiniz."dedi Hasan denen kumral.
Çapkın bir gülüşle kardeşi Hüseyin'in  dağınık saçlarını karıştırıp burun çekti.
"Bitti mi la ödev."

"Ne bitmesi  abi bomboş oturduk. Selçuk araştırma yaptı. Sunum hazırladı Pamir. Öykü de sunacak."diye mırıldandı Hüseyin kendine sarılan Güngör'e sırıtıp.

"Sen naptın?"diye mırıldandı Güngör alayla oğlanın omzuna kolunu dolarken.

"Getir götür. Garsonluk."diye sırıttı Hüseyin.

"Gençler."dedi Hasan elindekileri mutfağa bırakırken.
"Karalar bağlamış oturuyorsunuz."

"Sorma abi."
Selçuk esneyerek pencereyi işaret etti.
"Hava buz,yağmur da var. Uykum nasıl geldi."

"La olum senin hep uykun var."diye mırıldandı Hüseyin.
"Abi hava sıcakken de sıcaktan uyku basıyor buna."

"Grubun adı ne? Tembel piçler mi?"dedi Hasan ceketi çıkarıp atarken.
Güngör de  kendi ıslak montunu kurusun diye kalorifere koyarken  göz kırptı.
"Akılsızlar."

Pamir gülmemek için dudaklarını ısırıp konstantrasyonunu olduğu gibi boş ekonomi haberlerine kilitledi.
Hasan ve Güngör,Hasan'a  ait olan odaya üst değişmek üzere ilerlerken yutkundu Pamir.
"Ben  de kalkayım ufaktan."

Görmek istemiyordu esmeri.
Gördükçe.
Kapılıyordu.
Koklamak istiyordu. Doyasıya sarılmak. Öpüşleriyle tenini işgal etmek.
Kedi gibi dizlerine yatıp mırıldanmak.
Pek çok aptalca ve içini kabartan milyonlarca arzu seçiliyordu içinde.
"Geç oldu."

"Lan nereye!"dedi Hüseyin sinirle.
"Anca beraber kanca beraber. Hadi Öykü'nün anne babası bi oda dolusu ergen oğlanla kalmasına izin vermiyor da senin bahanen ne."

"Yani yapılacak pek bir şey yok..."dedi Pamir yarım yamalak ödevi işaret edip.

"Takılalım kanka."dedi Selçuk gevşek bir gülüşle.
"Viski var."

"Abimlerin paralarını ezelim içelim."dedi Hüseyin fısıldaşıp.
"Yirmi liralık şarap içmekten ciğerim sikildi kaliteli alkolle sürünmek istiyorum."

"Yani bilemedim..."
Pamir oturmakla kalkmak arasında duraksarken Hüseyin " dur"diye  işaret verdi eliyle.

"Bak film falan da izleriz."dedi Hüseyin.

"Sabah okula gitmesek?"diye mırıldandı Selçuk sırıtıp.
"Korku filmi izlesek?"

"Evde abimler var. Dalga geçiyorlar korku filmleriyle."dedi Hüseyin elini savurup.
"Ciddiyeti bozuyorlar hep."

"Aynen."dedi üzerine gri bir eşofman,uzun bir hırka çekmiş salaş tişörtüyle arzı endam eden Güngör.
Yer yokmuş gibi tam da Pamir'in yanına çöreklenerek.
Ve mis gibi kokusuyla da ciğerini işgal ederken!

Şeytanın TüyleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin