Şeytanın Tüyleri

Kedi Hırsızı

Yakasını tuttuğu adamı sertçe lavabo kabinine ittirdi.
İnce bileklerine rağmen vücudunun kitle endeksinden daha kabarık öfkesini esas alarak hareket ediyordu bedeni.

Ertan nefes nefese kabine yapışırken Pamir sırıttı.
"Acıyorum sana."

Ertan ise iki adım ilerleyip ellerini onun belinde sabitleyerek kaş çattı.
"Sorunun ne senin? Madem istemiyorsun,her seferinde niye çağırıyorsun olum sen beni?"

Dudak büktü Pamir omuz silkerken.
Bir sigara ateşleyip burnunu çekti. Biraz hastaydı zira. Gözlerinden alev topu fırlar gibi yanıyordu hatta kömür gözleri. Epey hasta olmuştu,vücudu kırgındı. Cılız düşen bünyesine rağmen hovardalıkla merhem olmaya çalışıyordu kendisine.
"Hobi."

Ertan gözlerini devirip bıkkın bir nefes verdi.
Elleri kendi saçlarını geriye itip kökünden koparırcasına çekiştirirken sinirle yumdu gözlerini.
"Fazla oluyorsun."

"Fazla olsam bu seni daha da şevklendirir miydi mesela?"diye fısıldadı Pamir boş bakışlarla klozete yaslanıp.
Dudaklarından "o" biçimli bir duman salarken kikirdedi.
Hastaydı ve sigara tadı bile alamıyordu oysa ki.
"Grup yapardık sen ve benler ile."

"Sen tam bi...."

"Dedi ceketi sevgilisinin parfümü kokan pezevenk."diye fısıldadı Pamir.
Onu sertçe kabine iterken başını savurdu iki yana.
"Büşra'nın değil ama bu....Meltem denen kızın mı yoksa? Harem mi kuruyorsun ?"

"Sus!"diye inledi Ertan sertçe.
Sarı renk tutanların düştüğü alnı öfkeyle kızarırken gözleri öfkeyle süzdü Pamir'i.
" Senin yüzünden..."

"Ben mi?"dedi Pamir sigarayı ayak dibine fırlatıp ezerken.
"Ben mi boynuzladım manitayı?"

"Senin yüzünden çünkü aklımdan çıkmıyorsun."diye mırıldandı Ertan acıyla.
"Gitmiyorsun zihnimden."

"Sikimi sokacak delik arayan sadakatsiz bir lağım faresiyim diyemeyen de seni aklımdan çıkaramıyom diyo."dedi Pamir kikirtiyle.
"Taktik güzel."

"Pamir!"diye gürledi Ertan.

"Hiç..."diye fısıldadı Pamir acıyla.
"Herkesin içinde bana bir bok parçası gibi davranırken geliyor muydum aklına? Mesela kafama kahve dökerken,basket topu atarken. Hayalet diye bağırırken?"

"O zaman başkaydı."diye mırıldandı Ertan.
"Görememiştim sendeki potansiyeli,şimdi görüyorum."

"O zaman eve gittiğinde başını yastığa koyarken dönmüyordum zihninde değil mi? Aylarca emek verdiğim çizimleri sik gibi mahvederken önemsizdi hayalim?"diye mırıldandı Pamir irileşen gözleriyle.
"O zaman bambaşkaydı,ha babacık?"

"İnsanlar değişir."diye fısıldadı Ertan parmaklarını Pamir'in alnına bastırıp vururken.
"Sok bunu kafana,şimdi farklı."

"Doğru."diye fısıldadı Pamir sırıtıp.
"O zaman beni eziyordun ,şimdi vücudumu ezmek istiyorsun."

"Aylardır sürttürüp,okşattıran sensin amına koyayım? Aylardır tenhaya gelip cilve yapan sensin. Şimdi mi aklına geldi benim Ertan oluşum? Şimdi mi batıyor geçmiş sana."diye mırıldandı Ertan öfkeyle.
"Ama ben biliyorum seni. Ne istediğini biliyorum."

"Saygı?"dedi Pamir göz devirip.

"Gayet açık davranıyorsun."diye mırıldandı Ertan belini sardığı oğlanın ensesine bir buse kondurup.
"Hakkındır."

"Neymiş?"dedi Pamir alayla.

"Para."diye mırıldandı Ertan.
"Parayla mı yapmak istiyorsun?"