Av ve Avcı

2.5K 212 137
                                    

Aptal bir matematik formülü bile esmerin sesinden şiir gibi gelebiliyordu.
Kaş çattı Pamir.
Kendinde bulunan şeytan tüyünden bir tane de bu Güngör denen de olması kaçınılmazdı.

"Benim."diyen şeytanı bile dize getirecek berrak ve duru bir ses,hitabet yeteneğine sahipti dış görünüşündeki kusursuzluk haricinde.
Vardı bir şeytan tüyü.
İlk andan itibaren dikkati kendine çekecek bir auraya sahipti.
Bir şey yapmadan,öylece dursa bile Pamir'in kömür gözlerinin bulabileceği kadar ışıklı bir auraydı.

Ve bu durum Pamir'i sinir ediyordu.

O bu büyülü şeytan tüyünü fark edene dek kırk takla atmıştı. Sefil ve rezil bir ergenlik geçirmiş,defalarca kez ruhu  ve kalbi ayaklar altında  çiğnenmişti.
Hem Pamir'in durduğu yerde fark edilmesine imkan yoktu güzel yüzüne rağmen.
Aurasında her ne varsa libido haricinde pek bir şey etkilemiyordu insanlarda.
Güngör ise sadece durup nefes alırken bile  kelebeklerin ışığa pervane  oluşu gibi  döne döne geziyorlardı etrafında.

Güngör,ince belli çay bardağından bir yudum alıp boğazını temizlerken Öykü'nün çözemediği sorunun açılımını yazıp Hüseyin'in uzattığı kitabı aldı eline.
"Denklem mi bu?"dedi surat ekşitip.

"Valla abim."dedi Hüseyin dudak büzüp.
"Karı geliyor,Eti Formunu yiyor. Bitki çayı emcikliyor. Kalkıyor gidiyor."

"Youtube'daki videolar daha faydalı."dedi Güngör.
"Okuldaki hocalardan öğreneceğinizin bin katı."

Esmerin gözleri Pamir'in üzerinde hoşnutsuzca gezinirken Pamir dudaklarına vurduğu kalemi hafifçe vurmayı sürdürdü.
Dikkati dağılıyordu esmerin.
Bir  daha kendi pembe dolgunluklarına vurdu kalemi Pamir.
Güngör sıkıntıyla iç çekip başını Selçuk'a çevirse de eğlenir bir edayla sırıttı Pamir.

"Senin sorun ne?"dedi Güngör dik bir bakışla.
"Ver,çözeyim."

"Ha,benimki limit-türev-integral."dedi Pamir meydan okur bir gülüşle dik bakışlarını Güngör denen esmere yollarken.

"Oooo."dedi Öykü irileşen gözlerle.
"Dinlemeye yüreğim el vermez,ben bir lavaboya gideyim."

"Kanka valla..."dedi Selçuk gevşekce Pamir'e sırıtıp.
"Oralar benim boyumu aşar,adam olacak çocuk bokundan belli olurmuş ama benden bi bok olmaz. Kalk Hüso?yakalım bi sigara...."

Onlar masadan kalkınca mutfak masasında baş başa kalmıştı esmerle.
Pamir arsız bir tebessümle abartıyla eğildi. Tişörtünün önü görünecek kadar hem de.
Yavaş bir edayla avuçladı kitabını,ağır adımlarla Güngör'ün yanına adımlarken fırlatırcasına koydu envanterleri masaya.

Kokusu  daha belirgindi şimdi.
Fresh ve mentollü bir koku. Sırıttı Pamir.
Kendi şeker kokusuyla epey uyumlu olurdu aslında,ha?
Teni tenine karışsa mesela...

"Neyini anlamadın şimdi?"dedi Güngör bıkkınca.

"Baya kabasın bakıyorum. Ve sert."dedi Pamir kalemi dudaklarına pat patlamaya devam ederken.

"Senin ders çalıştığını değil,okula uğradığını bile zannetmiyorum. Hatta okuma yazmayı falan bile bilmiyor olabilirsin."dedi Güngör alayla oğlanı süzüp.
"Dışarıdan aylak bir it gibi duruyorsun."

"Okul birincisiyim."dedi Pamir dudak sarkıtıp.
"Hem de dereceli."

Güngör şaşırmış gibi çattı kaşlarını.
"Nasıl bir okulsa artık,en iyileri sensen...Yazık olmuş."

"En iyi olduğum..."diye fısıldadı Pamir göz kırpıp.
"Başka yerleri görmek istersen,odaya geçebiliriz."

"Çocuk..."diye tısladı Güngör.
"Siktir git. Al kitabını ve git."

Şeytanın TüyleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin