İhanetten Geri Kalan

2.5K 201 63
                                    

Normal bir sabaha uyanmıştı aslında.
Güngör'ün kokusu sinen yatakta,tek başına uyandığında sabaha.

Esmer yoktu.
Ama kendisi de giyinmişti.
Dün gece anadan üryan çırılçıplak yatmasına rağmen...
Esmer gitmeden önce ona özenle giydirmişti uykusu arasında iç çamaşırı ve eşofmanı.
Uykusu arasında özenle giydirilmiş,üstü örtülmüş ve kapatılmıştı kapısı.

Alkolden ekşiyen ağzıyla susamış halde uyandığında baş ucunda bir bardak suyla tebessüm etti Pamir.
"Alaycı kuş..."diye mırıldandı pürüzlü sesiyle.
Okula ya da işe gitmiş  olmalıydı sabah erkenden.
Pamir ise üst üste ikinci kez okulu ekiyordu...

Huysuzca mırıldandı yatakta.
Sperm dolu çarşafı nasıl açıklayacaktı ev sahibi Hüseyin'e?
Ya da onun ailesine...

"Ya ananı avradını...."diye inledi Pamir.
"Neyse..."

Pamir elindeki sudan bir yudum alıp koca bardağı yatağa dökerken omuz silkti.
Çarşafı toplayıp usulca nevresimi çıkardı.
"Hüseyin!"diye gürledi ev sahibine.

"Pamir?"dedi uykudan yeni uyanan elinde kahveyle oğlan..
"Günaydın..."

"Ya günaydın da..."dedi Pamir yorgunca.
"Uyku sersemi devirdim suyu yatağa."

"Dur dur. Atarım makineye ben."

"Sağol."dedi Pamir şirince sırıtıp.

"Okulu ektik."dedi Hüseyin yüz buruşturup.
"Selçuk,sen ben gidelim mi sinemaya?"

"Film var mı güzel?"dedi Pamir.

Demez olaydı.
Keşke gitmeseydi o alışveriş merkezine de...
O sinemaya da...

Pamir eve gidip bir duş aldı oğlanlarla kahvaltı ettikten sonra.
Özenle giyindikten sonra yağmurlu havada donmamak üzere üzerine kalınca bir mont aldı tebessümle.
Güngör'ün montu.
Ne kadar ona gelmese de.
Dizlerine inse de...
Unutmuştu Pamir de...

Dudaklarını ısırdı kokuyu içine çekerken Pamir karıncalanan midesiyle.
"Sen..."diye fısıldadı.
"Beni...Öldürürsün."

Öldürüyordu da.
Deliriyordu.
Ütü basıyordu adeta kalbine...
Pamir,zile basan oğlanları bekletmemek üzere aceleyle evden ayrıldığında derin bir nefes verip giyindi montu üzerine.

**********************************

Sinema arasında mısır ve kolaları kucaklarında oturan Hüseyin ve Selçuk ağırca yaslandı koltuğa.
"Komik film ama."dedi Selçuk sırıtıp.

"Iyi ki Öykü ile gelmedim he. Burnumdan kola asiti yollardım kıza..."diye fısıldadı Hüseyin alayla.

Pamir sırıttı.
"Sigaraya çıkalım mı?"dedi Pamir sinema salonunda sıcak basarken.

"Dışarıda göt kesen soğuğu var kanka. Güngör Abim dediği  gibi."dedi Selçuk montunu yastık yapıp başına koyarken.
"Çıkışta içerim ben."

"Valla."dedi Hüseyin burun kıvırıp.
"Acıktım ben. Aç aç içilmez o."

"La koca mısır yedin."dedi Selçuk koladan bir yudum alıp.

"Bu eder lan adama?"dedi koca mısırı avuçlayan Hüseyin.
"Kedi doymaz.  Burger gömelim."

"Ben sigaraya gidiyorum."dedi Pamir ama...

O terasa hiç çıkmaması gerekirdi.
O sigarayı hiç yakmaması...
O gün oraya hiç gitmemesi.
Buz gibi ayazda sulu kar biçiminde yağmur bastırırken bir avuç insan titreyerek ateşledi sigaralarını.
Terastan iki kat aşağıdaki otoparka bakındı Pamir interneti olmadığı için bomboş gözlerle.

Bakmasaydı.
Keşke miyop olsaydı da uzağı göremeseydi.

Bade.
Bu güzel kız otoparkta usulca yürüyordu yanında kapşonlu uzun oğlanla.
O kapşonlu montu tanıyordu Pamir.
Cız etti içi.
Acıyla titreyen ellerini ayaz kesmiyorsa da kalbindeki sert rüzgarlar kemiriyordu şimdi.
Kız çocuksu bir gülüşle uzun ince kahverengi-camel renk kabanını düzeltip ellerini tuttuğu oğlanla dans eder gibi bir tur döndü çevresinde.
Sesini duyamasa da...
Belliydi gülüşünden.
Aşkla bakan gözlerinden ve dudaklarındaki neşeli kıvrımlardan.

Koynundan kalkıp.
Daha vücudundaki teri soğumadan.
Kendini koca bir hiç gibi hissetti Pamir terasın ucundan sarkarken.
Bırakmak istedi havaya.
Yutkundu acıyla.
İnce beline sarıldı kızın,havada bir tur döndürüp kızı gülümsetirken  eğilip kızın çantasını ve alış-veriş poşetlerini aldı nazikçe.

Kız başını omzuna yaslayıp yağmur altında uzandı oğlanın kollarına.
Oğlan kocaman öpücükler kondurdu yanaklarına.
Pamir ise.
Kısa süreli mutluluğunun sancısını içinde coşkun kanat çırpan kelebeklerin intiharı ile ödedi bedel olarak.

Onu seviyordu esmeri.
Biliyordu.
Bile bile kendini teslim  etmişti Güngör'e.
Ama oğlanın kalbi kime aitti.
Başından biliyordu zaten Pamir.
Acınası Pamir.
Belki de Ertan gibi bir rezili bile hak etmiyordu.
Kim bilir.
Değil Güngör...
Kimse sevmiyordu...

Acınası Pamir...

Ama kül izmarite dayandığında büyülü öpücüğün vakti geldiğinde Bade yavaşça kapattı gözlerini.
Dudaklarını oğlana uzatırken...Gülümsedi kocaman. Aşkla bakan irileşen gözleri ve tatlı utangaç gözleriyle.
Hafifçe beline sarılan oğlanla beraber omzuna doladı kollarını kız.

Pamir acıyla kayboluşunu izledi.
Dudakları kızın dudaklarına indiğinde içindeki Güngör yavaşça ölürken...
Ama kapşon kayıp oğlanın üzerinden gittiğinde...
Pamir duraksadı.
Mont,Güngör'ün idi.
Bade de bildiği kadar Güngör'ün idi.

Ama Bade ile yağmurun altında deli gibi öpüşen oğlan esmer değildi.
Üzerinde en yakın arkadaşı Güngör'ün kıyafetini giyen,kumral tutamlı yemyeşil gözlü Hasan idi.
Güngör'ün montu üzerinde.
Güngör'ün kızı ise kollarında,öpüyordu kızı yağmurun altında.

Bade kocaman bir gülüşle yanaklarını uzatırken Hasan da uzun uzun öptü kızın yanaklarından,burnundan.
Saçlarından.
Birileri birine ihanet ediyordu.
Ama ne Güngör idi ihanet eden.
Ne de ihanet edilen Pamir.

Hasan,Güngör'ün olanla yağmur altında ilerleyip arabaya ilerlerken Pamir seslice yutkundu.
Esmerin eve geliş saati yaklaşıyordu.
Bilmek hakkıydı bunu.
Şayet inanmasa da...Kıskançlıktan değildi hakikat buydu.
Bilmesi hakkıydı esmerin.

En yakın dostunun ihanetini bilmek hakkıydı.
Pamir filmin ikinci yarısına girmeden aceleyle bir taksiye atladı.

Ama bir iblisti.
Arabaya binmeden önce birbirlerine öpücük konduran ikiliyi zoomlayıp  fotoğraflayacak kadar da akıllıydı.

"Şimdi.."diye inledi hazla Pamir.
"Bir benimsin esmer...Kaç elimden kaçabilirsen. Düştün kucağıma."

Kafasındaki yılan fısıldadı gülerek.
"Sana mı inanır, dostuna mı? Komik olma."

"Kanıtlara inanır..."dedi Pamir sırıtıp kendi kendine konuşurken.
"Yiyosa benim olmasın bu saaten  sonra !"

"Ağlayacak omuz mu?"diye fısıldadı zihnindeki yılan.
"Komik olma."

"Yok..."diye mırıldandı Pamir sırıtıp.
"Ben ağlayacak omuz olamam. Benden olsa olsa..."

"Küçük iblis?"dedi zihnindeki yılan.

"Nifak tohumu saçan minik sarı iblis."dedi Pamir keyifle telefonu öpüp.
"Güngör'e giden yolda her şey mübahtır."

Şeytanın TüyleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin