Elleriyle hazırladığı omleti tabağa bırakırken tebessümle izledi Güngör uykudan gözleri şişik oğlanı.
Koltukta uyuyakaldıkları için ağrı sızı içinde olsalar da ancak güzel bir öğlen güneşinden sonra sahilde yanmış olmanın tatlı ince sızısı gibiydi. Kokusu tenine hapsolmuştu ve Pamir'in küçük sıcak bedenine sarılarak uyumuştu o daracık koltukta. Sanki oğlanı kaburgalarının içine gömmüş kalp otağının içine hapsetmiş gibi bir saadet hissetirmişti bu Güngör'e. Beraber kahvaltı hazırlarken Pamir hala tek gözü açık tek gözü kapalı uyuyordu kahvaltılık çıkardığı masaya çatal yerleştirirken.
"Kalsana bu gece de ben de."diye mırıldandı Güngör hevesle. Sarışın oğlanın saçlarına bir buse kondurup alayla sırıttı Güngör. "Evcil köpek istemiştim anamlar almamıştı, hevesimi alayım."
"Siktir git."dedi Pamir gülmesini bastırıp. "Havlatma beni."
"Havlasan bir.."diye fısıldadı Güngör oğlanın sandalyesini kendine doğru çekip bacaklarını bacaklarına değdirirken.
"Acıktım."dedi Pamir omlete çatal batırıp kahvelerini süzerken. "Hitler nerede uyuyor mu ?"
"Chaplin."
"Hitler'e benziyor.Hitler daha şişko."dedi Pamir burnunu kaşıyıp ağzına salam atarken. "Kabul et kedin önceki hayatında soykırımcı bir ırkçıydı."
"Sevdiğim oğlanda kafayı yemiş bir şizofren."dedi Güngör alayla. "Ne yaparsın kader,tecelli yahu."
"Sen sanki normalsin.."diye mırıldandı Pamir mutfakta duran bulut ve yıldız kümeleri ile dolu makaleye bakarak. "Bu ne ?"
Güngör sırıtıp. "Bade unutmuş."
"Astroloji sever mi ?"dedi Pamir merakla.
"Seviyor. Doğum haritanı ver de uyumumuza baksın."dedi Güngör göz devirip.
"Ben de astrolojik çizimleri severim.."dedi Pamir dalgınca.
"Çizimler mi yapıyorsun ?"dedi Güngör alayla.
"Çiziyorum dememiştim.."dedi Pamir şüpheyle yutkunup. Tek kaşını havaya kaldırdı. Alaylı bir tını ile "Sadece sevdiğimi söyledim.."
"Ha."dedi Güngör gözlerini kaçırıp. "Bilmem, çiziyorsun sandım ben de.."
"Benim hep okuma yazma bile bildiğimden şüphelendiğini beceriksiz ve serseri bir tip olduğumu söylersin."dedi Pamir peynire çatal saplayıp dudaklarına götürürken. "Nereden yakıştırdın anlayamadım doğrusu Güngör..Ben kim ,çizim kim. Ha?!"
"Ne bileyim oğlum siktirme kalemini defterini."dedi Güngör oğlanın ağzına domates tıkarken. "Bak bunu Çanakkale'den getirttim al,ye."
"Çanakkaleli misin ?"diye sordu Pamir merakla.
"Neden sana karpuzun iyisini almak için manavın ya da kendinin Adanalı ya da Diyarbakırlı olmasını mı inceliyorsun.."dedi Güngör kara gözlerini devirip.
Pamir sırıttı. "Ben doydum. Eve gitsem iyi olacak."
Güngör sinirden titreyen elleriyle baktı oğlana. Onun için özenle sofra hazırlamıştı ama Pamir alay eder gibi iki lokma alıp kalkmak istemişti. Doymuş olsaydı bile en azından beraber çay içmeyi sonra da kahve içerek evde zaman geçirmeyi umuyordu Güngör.
Ya da göğsüne uzanıp bütün haftasonu tembelce uyumayı.
Kokusunu içine çekerek..Sanki ikisi de okula veya işe gitmek zorunda değilmişcesine sıkı sıkı sarılmayı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Tüyleri
RomanceSeni çiğneyeceğim ve seni tüküreceğim Çünkü gençlik aşkı bu demek Yani beni yakına çek, ve sertçe öp!