Boynundaki sert ısırık ve sırtının duvara çarpışıyla inledi Pamir.
"Pamir."diye tıslıyordu sesi titremekte olan Güngör hırsla. "Yok öyle bir şey..."
Gülümsedi ve oğlanın koyu renkli ense tutamlarını avuçlarının içine alırken tırnaklarını da sertçe geçirdi ensesine. "Var öyle bir şey Orion.."diye fısıldadı Pamir oğlanın dudaklarına dudaklarını sürtüp. "Ve sen de ben de biliyoruz artık."
"Yanlış biliyorsun."dedi yutkunan esmerin cılızlaşan ve hakimiyetini kaybetmekte olan titrek sesi.
"Beni istiyorsun."diye fısıldadı Pamir kahvelerini yumup kendi sıcak pembe dudakların hazzına bırakırken. Öpücüklerinin arasında duvara yaslanan bedeninden güç alıp yavaşça tek bacağını doladı oğlanın beline ve devam etti.
"Beni hep istedin dimi ? Ama kim olduğunu bilmediğim bir yabancıyla sevişmemem için geri çekiyorsun kendini benden."
"Siktir.."diye fısıldadı Güngör oğlanı daha da sinirle duvara bastırırken.
"Adını bilmeden ve seni tanımadan.."diye mırıldandı Pamir gülerek. "Senin olmamı istemedin değil mi ?"
"Bildiğim kişi misin..diye emin olmak is..."
"Başından beri biliyorsun."diye kesti onu Pamir sert bir öpücükle ve dilini dudaklarının arasında ezerken derin bir iniltiyle kaş çattı. "İlla kıskandırmam mı lazımdı seni seninle aldatarak ?"
"Kes şunu."diye yanıtladı sertliği kontrolü kaybeden ve acı çektiği her halinden belli olan Güngör sinirle Pamir'e bakınırken.
"Kesemem."diye fısıldadı Pamir tebessümle. "Çünkü bu iş fazla uzadı."
"Burada olmaz."diye inledi Güngör.
Ancak Pamir dinlemedi. Dizleri üzerinde çöküp kahvelerini irileşen kara gözlere dikerken pantolonun üzerinden sıcak nefesini gezdirdiği kumaşta önce dilini gezdirdi sonra da dişlerini. Eliyle hafifçe sıkarken tebessümünü bozmadan dişlerini de geçiriyordu ufak ufak. Ve Güngör kontrolünü tamamen yitiriyordu.
İç güdüsel olarak oğlanın sarı tutamlarını sıkıca kavrayıp kendine bastırırken Pamir sırıtıp hafifçe dişleriyle kavradığı fermuarı aşağıya indirdi ve elleriyle uzun zamandır beklediği, kendisi için hazır hale gelmiş uzva atarken iştahlı olduğunu belli eden bir mırıltı çıkardı.
Bundan sonrası şeytanların dansı gibiydi. Çünkü daha demin geri çekilmek ve inkar çabasına giren Güngör şimdi tamamen kontrolden çıkmış bir halde oğlanın saçlarından tutup kaldırırken bir çırpıda üzerindeki pantolonu sıyırmıştı. Pamir çıplak kalan teniyle ağzını aralarken çatık kaşlarıyla mırıldandı. "İstemeyen hale bak.."
"Sus."diye gürledi Güngör sinirle. "Sinirliyim sana.."
Pamir kıkırtılı bir gülüş atsa da çıplak kalçalarına inen devasa ellerin savurduğu tokatla sırıtması yüzünde asılı kaldı.
Bu şu demekti. Sen şeytansan ben de şeytanım.
Ve yaptığımız şey tam olarak şeytanın tüylerinin gökte süzülürken birbiriyle olan dansı..
Zira esmerin parmakları Pamir'in girişine baskı uygularken Pamir'in artık eğlenen alaycı gülüşü yerini acıdan ve sızıdan çığlık atarcasına moraran suratına bırakmıştı. Boynunda gezinen dişlerin ve dilin ısırık hissi... Hem öpercesine ince narin ve ıslaktı. Hem de dövercesine sert,baskın ve sızılıydı.
Güngör onun boynunu sertçe dişlerken parmaklarını oğlanın içine gönderdi hızla. Pamir boğuk bir iniltiyle kıkıradı. "Babacık sinirli?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanın Tüyleri
RomanceSeni çiğneyeceğim ve seni tüküreceğim Çünkü gençlik aşkı bu demek Yani beni yakına çek, ve sertçe öp!