46.BÖLÜM*

175 11 15
                                    

2 Ay sonra

"Hayır Layla, o yenmez." genç kız kardeşinin elinden patates kabuğunu almaya çalışırken bir yandan da gülüyordu. Ara tatile girdikleri an hiç vakit kaybetmeden Hawkins'e gelmişlerdi. Arkasından gelen adım sesleri ile gülümsedi.

"En sonunda gelebildin." Layla hala daha patates kabuklarını yemeye devam edince onu kucağına alıp yere koydu.  Sonunda özgür olan bebek yürüyerek oturma odasına gitti.

"Tam çıkacakken bir hasta geldi." Robin, Malia'nın sesinde ki garipliği fark edip gözlerini soyduğu patateslerden alıp Malia'nın yüzüne çevirdi. Kıpkırmızı gözler beklemiyordu, ellerini yıkayıp arkadaşının yanına gitti.

"İyi misin? Noldu?" Malia yanında bulunan sandalyeye oturup parmaklarını saçlarına daldırdı.

"U-uzun zamandır olmuyordu. N-ne tetikledi b-bilmiyorum." sesinin titremesi ile daha da endişelendi Robin.

"Neyi tetikledi Malia?" cevabını almasını engelleyen açılan kapı sesiydi. Peter hızlı adımlar ile Malia'nın yanına geldi. Tam olarak olayı anlamayan Robin şaşkın bakışlar ile Peter'a bakıyordu.

"Malia bana bak! Araban yolun ortasında duruyordu. Yine mi aynısı oldu? Bana cevap ver!" sesi çok fazla endişeliydi. Sese gelen Steven ve Natasha soru soran gözler ile Robin'e baktılar. Robin bilmiyorum dercesine omuz silkti.

"B-baba benim suçumdu. Benim suçumdu. Benim suçumdu. Benim suçumdu." devamlı aynı cümleyi tekrarlaması herkesi endişelendirmişti. Peter ise kızını sakinleştirmek adına ellerini tutmuştu.

"Senin suçun değildi bebeğim, sen çabaladın. Senin suçun değildi." çalan telefon sesi ile Malia hariç herkesin bakışları Steven'a döndü.

"Efendim Diana?"

"Steven, biz az sonra Alya'nın evine geçeceğiz. Siz de gelir misiniz?" Steven elini hoparlöre dayayıp aynı soruyu Peter'a iletti. Peter tam ret edecekken Malia konuştu.

"Ben iyiyim baba. Gidelim." İyi olmadığı sesinden belli oluyordu fakat itiraz etse bile Malia'nın gideceğini biliyordu Peter. Kafasını sallayıp oturduğu yerden kalktı. Elinde patates kabuğu ile mutfağa giren Layla'ya bakıp gözlerini devirdi Robin. Yine nereden bulmuştu o kabuğu.

*

"Malia, bundan almak ister misin?" Alya'nın sorusu ile ona uzatılan servis tabağına baktı Malia. Daha önce görmediği bir yemekti, tahminen Türk yemeğiydi. Fakat midesi hiç bir şeyi kaldırmıyordu. İstemediğini belirtti, Billy ile göz göze gelince bakışlarını tabağına indirdi. 2 ay önce yaşanan olaydan sonra Baş başa konuşma fırsatı olmamıştı. Hem olsa ne olacaktı, konuşabilecek miydi sanki.

"Bugün çok garipti, merkezdeyken bir kadın geldi. Halsiz gibiydi bir ihtiyacı var mı diye soracaktım ki bacağından akan kanları gördüm. Bol giyindiği için anlamadım. Hamileymiş, yardım istemek için gelmiş." Peter yutkunup kızına baktı. Vereceği tepkiyi ölçmeye çalışıyordu.

"Peki kadına ne oldu baba?" dedi Maya.

"Onu Malia'nın çalıştığı hastaneye bıraktım. Ne oldu bilmiyorum." herkes ona bakınca yutkundu Malia.

"Geldiğinde bebeği çoktan ölmüştü, ama kendisi iyi ben hastaneden çıktığımda uyuyordu. Hamileliği stresli geçmiş, bu bebek içinde anne içinde hiç iyi değil. Artık hayatı tamamen değişecek. Uyandığında büyük bir boşluğa düşecek, hayatında hep bir eksiklik olacak. Hep bir pişmanlık, keşke daha dikkatli olsaydım diyecek. O yaptığı bir hata bütün hayatına mal olacak. Arada sırada krizler geçirecek. Her gün onun yerine keşke ben ölseydim-. " kızının lafını kesti Peter.

{Secrets} Maya Hopper & Will Byers | Stranger ThingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin