30.BÖLÜM 🌙

268 28 17
                                    


Hikayeye başlamadan önce bir şey söylemek istiyorum. Emeğimin karşılığını alamadığımı düşünüyorum. Ama bu benim hikaye yazmama engel değil. Haftada bir illaki bölüm atmaya çalışıyorum. Sizin de okuduğunuzda oy atmanızı rica etsem:)

Gözlerini zorla açtı Maya. Ne olduğunu hatırlamıyordu. Beynini zorladı. En son dövüşüyorlardı. Boynuna saplanan bir iğne vardı. Bu kadar güçlü iken gerçekten onu etkisiz hale getiren küçük bir iğne miydi? Boş bir odadalardı. Herkes baygın halde yatıyordu. Uyansa bile hareket edemiyordu Maya. Gözlerini odada dolaştırdı. Yan yana olan iki bedende takılı kaldı. Sadece Ajan olduğunu bildiği bu iki kadın dövüşürken bedenleri değişmişti. Bunu Ajan olmalarına yordu Maya. Kadının silueti tanıdık geliyor gibiydi. Düşen göz kapakları ile bayıldı.

-----------------------------------

"Nereye gitmiş olabilirler?" bir kaç polis arabası ile dağılmış binanın önünde duruyorlardı. İçeride ölmüş yada baygın bedenler vardı. Ama görmek istedikleri kişileri bulamamışlardı. Yüzünü sıvazladı Hopper. Gittikçe delirecek gibi oluyordu. Kızlarını koruyamama düşüncesi onu çok fazla korkutuyordu. Yanına gelen Joyce ile kafasını yerden kaldırdı Hopper.

"Hopper. Hadi karakola geri dönüyoruz. Bir bilgi gelir ise oradan gideriz." kafasını salladı adam.

Nancy, sevgilisinin omzundan kaldırdı başını. Kardeşini koruyamamak ona çok fazla üzüntü veriyordu. Aynı şekilde Jonathan'ı da kırıyordu bu durum.

Hazel, Marcus ve Saya çocukları fazla tanımasa da endişeliydiler. Aynı kana sahip olmasalar da seçildikleri anda kardeş olmuşlardı. Malia ve Billy'de aynı şekilde daha kısacık sürede tanıştığı bu çocuklara çok büyük bir sevgi beslemişlerdi. Louis, Türkiye'de dancerclub'ta sadece Maya'ya ısınmıştı.

Arabalara binip geri karakola gelmişlerdi. Tek yapacakları şey oturup beklemekti.

-----------------------------------

Odadaki herkes yüksek cızırtı sayesinde gözlerini açmıştı. Cızırtı o kadar yüksekti ki kulaklarını koparmak istiyorlardı. Bir süre sonra kesilen cızırtı ile kapı açıldı. Brenner kafasında ve kolundaki sargı bezi ile içeriye girmişti. Gözlerini Diana'ya çevirdi. Yavaş adımlar ile yanına gitti. Bir dizini yere koyup kadının yüzüne doğru eğildi. Diana'nın yüzündeki iğrenmiş ifadeyi görebiliyordu herkes.

"Biliyor musun? Öldüğüne inanmamıştım zaten. Seni daha fazla acı çektirerek öldüreceğim. Ruhsal acı." kadın vücudunu hareket ettiremiyordu. Zorla kafasını kaldırdı. Yüzüne inen tokat ile kafası savruldu. Maya güçlerini toparlamaya çalıştı. Ama galiba Doktor bu sefer akıllılık edip serumun dozunu arttırmıştı. Ajan Steve'in bedeni kasıldı. Zorla konuştu. Diana'ya değer verdiği açık bir şekilde ortadaydı.

"Ona...dokunma Brenner" güldü adam. Ondan katla güçlü olan bu insanların gözlerinin önünde güçsüz olması onu eğlendiriyordu. Maya'nın yanına adımladı.

"Maya aslında teklifimi kabul etseydin bu kadar insan tehlikede olmazdı. Dimi Diana. Kızına hiç öğüt vermemişsin insanları tehlikeye atmaktan çekinmiyor. Ah doğru ya o seni öldü olarak biliyordu. Gerçi bende bir saate kadar öyle biliyordum. Çok iyi saklanmışsın. " Maya gözlerini kadına çevirdi. Annesi yaşıyor muydu?

Maya'nın boğazına dayadı elini Brenner. Herkese ruhsal acı vermek istiyordu. Maya'ya vereceği acı o odadaki herkesi etkileyecekti. Maya nefessiz kalınca gözlerinden bir damla yaş düştü. Kimse ona yardım edemiyordu. Diana kahroluyordu. Eleven az önce öğrendiği gerçeği kendine yedirmeye çalışıyordu. Brenner kafasını iki yana sallayıp Maya'nın boğazından elini çekti.

{Secrets} Maya Hopper & Will Byers | Stranger ThingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin