Bir yanında babası bir yanında Billy vardı. Diğerleri arkasında hızlı bir şekilde terk edilmiş eski yapıya doğru ilerliyorlardı. Yol boyunca kimse tek kelime etmemişti, ne olduğunu bilmiyorlardı fakat Malia'nın arkasından gitmeye devam ediyorlardı. Herkesin aklında ki sorular aşağı yukarı aynıydı; Hermione Lodge kim? Malia kadının adını duyunca niye bu kadar büyük tepki verdi?Malia yüzyıllar önce yapıldığı belli olan yapının kapısından geçecekti ki önüne çıkan görünmez duvara çarptı. Girmesini engelleyen ve canını acıtan bir büyü yapmışlardı. Neler olduğu kafasında yavaş yavaş otururken arkasını döndü, Theo bir süre önce arkalarında iken şuan görünürde yoktu. Sinirle duvarı tekmeledi Malia, nasıl olmuştu da ona tekrar kanabilmişti.
"Bu bir tuzaktı dimi? Theo yıllardır görev başına dönmemişti, özellikle müvekkil olarak Linda'yı seçmiş olmasından anlamalıydık. Başından beri her şeyi biliyordu, Layla'nın kaçırılmasında da parmağı olduğuna eminim." Peter sinirle konuşup kızının yanına ilerledi. Hermione hayatlarından yıllar önce çıkıp gitmişti fakat şuan büyük bir darbe ile geri dönmüştü.
"Malia bana bak. O bu sefer istediğine ulaşamayacak seni temin ediyorum." dolu gözleri ile kafasını salladı Malia. Annesi yine hayatını mahvetmişti...
"Bu büyü sadece size yapıldı dimi? Yani ben girebilirim." Malia kafasını salladı.
"Bu tehlikeli Billy, o beni istiyor elbet kendisi bize gelecek."
"Peter, Hermione Lodge kim? " herkesin merak ettiği soruyu Natasha dile getirmişti. Belki yeri değildi fakat merak ediyordu. Malia ve Peter kararsızlardı, söylemek başta Robin olmak üzere herkesi etkileyecekti. Ama Malia daha fazla sır istemiyordu, biliyordu ki bunu erteledikçe üzerine yeni yalanlar eklenecekti.
"Hermione benim annem." durdular, bir süre kimse konuşmadı. Duyduklarını sindirmeye çalışıyorlardı. Tek cümle herkesi derinden etkilemişti başta Robin olmak üzere. Dolu gözlerini gizleme gereği duymadan Malia'ya döndü.
"Yani, Linda'nın bahsettiği Hermione'nin kızı sen oluyorsun. Layla'nın gerçek annesi sensin." kendinden emin olmak ister gibi konuşuyordu. Soracak bir şey yoktu, her şey ortadaydı.
Büyü bozulmaya başladığında kapıya baktı Malia. Annesi ona doğru geliyordu, yüzünde kendinden emin bir sırıtma vardı.
"Benim minik kızım gelmiş. Üzgünüm seni biraz geç karşıladım. Torunumu törene hazırlamam gerekti de." Malia'nın içini korku sarmıştı, ne olacağını biliyordu. Bütün olağanüstü gelenekleri bilerek büyümüştü. Annesi onu kolundan tutup içeriye çektiği sırada Peter öne atılmıştı ki koruma büyüsü devreye girdi.
Hermione, Malia'yı cadı topluluğun olduğu alana getirdi. Malia etrafına bakarken küçük bir çocuğun canavarlardan korkması gibi korkuyordu. Masum bir korkuydu fakat bir o kadar nefes kesen...
"Yıllar önce verilmiş bir söz vardı Malia, bir anlaşma vardı. Fakat sen o anlaşmayı çiğnedin, bunun elbette sonuçları olacaktı. Cadı ve Kurt birleşimi lanetli olur, bunu bilerek büyüdün Malia. Ama sen bunları hiçe saydın ve bir cadı ile birlikte oldun. Ben eğer bebeği senden alıp Linda'ya vermeseydim şuan onun mezarında ağlıyor olurdun. Gerçi yaptığın hata yüzünden yine aynı durumda olacaksın orası ayrı." yavaşça kızına yaklaştı ve yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Sana Theo'ya güvenmemen gerektiğini söyledim bebeğim. Ama sen beni yine dinlemedin. Şuan olacakları sende biliyorsun ve buna karşı gelemeyiz artık. Ama unutma eğer sen Layla ile karşılaşıp onunla iletişim kurmasaydın şuan o öldürülmek üzere olmazdı." Malia gözlerini yerden alıp başını hızla salladı.
"B-ben Layla ile iletişim kurmadım."
"Hayır bebeğim, kurdun. Herkese yaşadıklarını anlattığında bende ordaydım, sizi dinliyordum. Layla'nın yanına gelip sana sarılmasını minik bir bebeğin sevgisinden mi sanıyorsun?"
Robin, Steve, Maya, Billy ve Peter boş alana koşarak gediklerinde Robin güçlerini kullanarak Hermione'nin sırtının duvarla buluşmasını sağladı. Hermione ve Malia gittikten bir süre sonra Robin ve Maya güçlerini birleştirip koruma büyüsünü kırmışlardı. Annesinin elinden kurtulan Malia yıkılmış yapıtı inceledi, gözleri mermer yüksek bir zeminin üzerinde beyaz bir kumaş içinde yatan Layla'yı buldu. Küçük bebek ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.
Her şey saniyeler içinde gerçekleşmişti, cadıların Layla'nın başına toplanması ve büyülü sözleri söylemeleri. Onların sesleri yükseldikçe küçük bebek daha çok ağlıyordu. Malia bebeğinin yanına gitmek istiyordu fakat bir türlü hareket edemiyordu. Cadının yaptığı büyü bütün olağanüstüleri etkiliyordu, onların hareket edemediğini gören Billy ve Steve birbirlerine baktılar. Billy'nin gözleri Steve'in arkasında ki taş yığınına takıldı. Koşarak bir taş aldı ve elinde bıçakla Layla'nın başında bekleyen cadının eline attı. Bu bıçağın düşmesine ve dikkatlerin bozulmasını sağlarken büyü bozuldu.
Robin cadıları bir bir savururken Layla'nın yanına gidiyordu, güçlerini art arda kendini zorlayarak kullanması onu zorlasa bile kardeşi için değerdi. Layla'nın minik bedenini kucağına aldığında hala daha susmadığını ve ağladığını görünce kaşlarını olabildiğince çattı.
"Şuan büyünün etkisi altında, ancak annesi büyünün geçmesini sağlayabilir." yerde kanlar içinde yatan Theo'nun zorla konuşmasından sonra bir cadıyı etkisiz hale getiren Malia'nın yanına gitti. Bebeği annesinin kucağına verdiğinde Layla anında susmuştu. Şimdi etrafa gülücükler saçıyordu, bir saniye önce ki kasvetli ortam gitmiş yerine kelebeklerin uçuştuğu bir ortam gelmişti.
Hermione ve Theo'da dahil bütün cadılar ölmüştü. Güçlerinin sınırlarını zorlayan Robin ve Maya annelerine yaslanmış bir şekilde Layla ve etrafında uçuşan kelebekleri izliyorlardı. Küçük bebek annesine daha da çok sokulurken annesi onun kokusunu içine çekiyordu.
*
"Peki sen bunca zaman nasıl fark edemedin Layla'nın kızın olduğunu?" Max'in sorusu ile gözlerini huzur içinde uyuyan Layla'dan aldı Malia.
"Bilmiyorum, ama galiba bu da annemin bir planıydı. Onun aurasını engelleyen bir büyü yapmış olmalılar." Alya elinde ki son tabağı da masaya koyup salonda ki kalabalığa seslendi.
"Hadi yemekler hazır." masaya ilk oturan Dustin olurken herkes yavaş yavaş yerlerini almıştı. Kalabalık bir aile olmak zordu fakat huzur veriyordu.
"Bakın ne diyeceğim. Artık hayatımız da sırlar olmasın. Temiz bir başlangıç yapalım." Hopper'ın konuşmasına bir kişi hariç herkes katıldı.
Herkesin yüzünde ki sevincin kaybolmasına çok az bir süre kalmıştı
******************
Geriye kalan sırları iptal ettiğim için Final bölümünü normal bölme çevirdim. Yakında bir final bölümü yazarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{Secrets} Maya Hopper & Will Byers | Stranger Things
FanfictionSırlar... 12 özel genç, 12 hayat, 12 farklı güç... Ama hepsi hayatta mı? Hiç tanımadığı ailesinden koparılmış ve denek olarak kullanılmıştı. Onda ki doğuştan gelen olağanüstü gücü fark eden doktorlar üzerinde bir sürü deney yapmıştı küçük bebeğin...