Boğulacak gibi hissediyordum. Islak yastıktan kafamı kaldırdım. Yastığa baktığımda bazı yerlerin göz yaşları bazı yerlerin kan olduğunu gördüm. Vücudumdaki enerji ağır geliyordu. Yavaşça yataktan kalkıp banyoya adımladım. Duş alırken bir yandan düşünüyordum. Annemi affetmeli miydim? Galiba şuan onu tanımak en iyisiydi. Bir daha bizi terk ederse eğer bunu kaldıramazdım. Kısa duşun ardından üstümü giyinip aşağıya indim. Teyzem kahvaltı hazırlamıştı. Kimseye kötü olduğumu belli etmemek adına kahvaltı masasına oturdum. Yanımda oturan Will bana döndü."İyi misin?" hafifçe gülümseyip kafamı sallamak ile yetindim. Tabağıma koyduğum kahvaltılıklardan biraz atıştırdım. Kahvaltı tabağıma damlayan kan ile hızla masadan kalktım. Will bunu fark etmiş olacak ki arkamdan bağırdı ama başıma giren ağrı onu umursamamamı sağlıyordu. Lavaboya geldiğimde burnumu temizledim. Ben normal değilim evet ama bu kadar kanamam olması da normal değildi. Yüzüme bir kaç kez su çaldıktan sonra lavabodan çıktım. Salona girdiğim an bütün gözler bana çevrilmiş ve meraklıydı. Hepsine kısa cevap vermek amacı ile konuşmaya başladım.
"Sabah kalktığımda yastığımda kan gördüm. Daha demin de burnum kanadı Enerjiden olduğunu düşünüyorum. Öyle önemli bir durum değil. Merak etmeyin." babam hızla yanıma adımladı.
"Ne demek önemli değil Maya. İyi misin şuan?" gülümseyip kafamı evet dercesine salladım. Bu kelimeyi ağzıma bile alamıyordum. Ama babamın zaten son iki günde ne kadar telaşlandığını bildiğim için bunu belli etmedim. Yüzündeki endişeli ifade silinmeyince sahte ama inandırıcı olan gülüşümü daha da arttırdım. Bu onun azda olsa endişesini düşürürdü belki. Daha fazla sorgulamaması için hızla masaya ilerledim ve teyzeme toparlamasında yardım ettim. Kısa süre içinde toparlayıp salona geçtik.
"Okullar açılıyor." Steve'in olduk olmadık yerde sinir bozan bir şey söylemesi muhtemeldi. Okuldan hayatım boyunca nefret etmiştim. Ama bu nefret Amerika'da ki okulları merak etmemi engellemiyordu. Her Türk gencinin hayaliydi o sarı otobüslere binmek.
"Bu kadar sıkıcı bir ortamda, bu kadar can sıkıcı söz bir tek senden çıkardı dostum, bravo." Dustin yayıldığı koltukta rahatsız olduğunu belli ederek doğruldu. Anlaşılan bu salonda okulu sevmeyen tek ben değildim. Aklıma gelen şey ile Steve'e döndüm.
"Hangi üniversiteye gidiyorsunuz?" bıkkınlık ile nefes verdi.
"Robin ile ben Georgia'ya gidiyoruz. Nancy ve Jonathan İngiltere'ye gidiyor. E başka kim var çok kalabalığız hatırlamıyorum." dediğine salondaki herkes gülmüştü. Haklıydı çok kalabalıktık. Ama bu bana huzur veriyordu. Ve bu kalabalığın azalacak olması canımı yakıyordu. Aramıza yeni katılan Louis, Saya, Hazel ve Marcus'a baktım. Marcus söyleyeceğim şeyi anlamış olmalı ki konuşmaya başladı.
"Biz Saya ile Florida'da okuyoruz. Hazel ise Florida lisesinde okuyor. Ama bundan sonra burada ki lisede okuyacak." daha çok parçalanacaktık demek. Ama Hazel'ın kalması iyi olmuştu.
"Ben, Türkiye'de okuyordum. Ama galiba artık burada okuyacağım. Ailem ile konuştum." bu kadar üzücü haber sonrası bu beni sevindirmişti. En azından Louis ve Hazel bizim ile kalıyordu. Hawkins'de sadece bir lise vardı. Eleven, Will, Mike, Dustin, Lucas, Max oraya gidiyorlardı. Louis, Hazel ve bende oraya gidecektik belli ki.
"Çocuklar, siz üniversiteye giderken nerede kalıyorsunuz?" Hopper'ın sorusu ile afalladı Saya. Doğru ya annesi Brenner tarafından öldürülmüştü. Bir evi yoktu artık. Saya'nın durumuna üzülüyordum. Annesinin ölümüne üzülme fırsatı bulamadan gizlenmeye mecbur bırakılmıştı.
"Saya'nın annesi ölünce kaldığımız tek yerde elimizden gitti maalesef. Bir kaç aydır ormandaki yıkık dökük yerde gizleniyorduk."
"Çocuklar o işi lütfen bana bırakın. Size söylemem gereken bir şey daha var. Maya senin yaptığın şeyi polislerin gizlemesi gerektiğini söyledim ancak şuan sizin ülkeye tehlike oluşturabileceğinizi düşünüyorlar. Bunu engellemeye çalıştım ama artık gözetim altında tutulmanız gerek. " duyduğum şey ile vücudum kasıldı. Gözetim altında tutmak derken neyden bahsediyordu Ajan Steve. Diana benden önce davranıp konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{Secrets} Maya Hopper & Will Byers | Stranger Things
Fiksi PenggemarSırlar... 12 özel genç, 12 hayat, 12 farklı güç... Ama hepsi hayatta mı? Hiç tanımadığı ailesinden koparılmış ve denek olarak kullanılmıştı. Onda ki doğuştan gelen olağanüstü gücü fark eden doktorlar üzerinde bir sürü deney yapmıştı küçük bebeğin...