Merhaba gençler!
Okulda ilk gün! Umarım güzel zaman geçiriyor ve geçirmişsinizdir. İlk gün için bir bölüm yolluyorum size ve hepinize ithaf ediyorum!🥰❤
__________
Bugün mutlu bir şekilde güne gözlerimi açmıştım. Saat sabahın onunu gösterirken ben mutfakta oturuyor, kahvaltının kurulmasını bekliyordum. Bugün mükemmel çatlak benim doğum günümdü.
Doğum günlerine pek değer vermezdim. Hatta hatırlanmazsa bile darılmazdım. Benim için bir gün değil her gün değerli hissettirmek önemliydi. Bu yüzden gelen mesajlar, doğum gününde gösterilen fazla ilgi bende tahammül sınırını zorluyordu. Çünkü birkaç kişi dışında diğerleri pek de samimi gelmiyordu.
Doğum günümü kesinlikle ailem ile kutlardım. Arkadaşlarım eğlence düzenlediği zaman bir gün önce ya da bir gün sonra seçerlerdi. Bunu artık kavramışlardı.
Bugün anneannem ve çatlak teyzem büyük ihtimal benim her istediğimi yapacaklar, ilgilerini eksik etmeyeceklerdi. Normal günlerde zaten ilgiyle bakmalarına rağmen bu günde daha abartıyorlardı.
Acaba ailem tarafından çok mu şımartılıyordum...
Elimdeki telefonla sosyal medyada gezinirken hâlâ annem ve babamdan mesaj bekliyordum ya da aramalarını. Şimdiye kadar aramaları gerekiyordu. Meşgullerdir belki. Geçte olsa kutlarlar çünkü. İçten içe yanımda olmalarını istesem de ne kadar uzak olurlarsa olsun bir şekilde yalnız hissettirmiyorlardı.
Şimdi düşününce, ailem dışında kimse sanırım bana gerçekçi gelmiyordu, geçici olarak hissettiriyorlardı. Üniversitede olmasa bile mahallede yakın olduğum kişiler vardı. En azından sahte değillerdi.
Derin nefes aldım ve Instagram'dan çıktım. Anneanneme baktım, krep yapıyordu. Masaya göz gezdirdim. Henüz fazla bir şey koyulmamıştı.
Sırtımı sandalye arkasına yaslayıp tekrar elime telefonu aldım. Dört gündür esmer şekerim ile uğraşıyordum. Çocuğu resmen kudurtuyordum...
Açıkçası bir yanım çok rahatsızdı. Yaptığım şeyin yanlışlığının farkındaydım ama hem onu sinir etmek çok hoştu hem de cidden uğraşmazsam hiçbir şekilde ona iletişime geçemezdim.
Normal bir şekilde konuşmayı seçseydim eğer, umursamaz hatta takmazdı. Bu tavrım ile en azından aklında yer etmiştim. Pekâlâ kötü bir şekilde yer etmiştim...
Ama cidden ilk defa ne yapacağımı bilmez haldeydim. Birini isterdim ve olmayacağını anladım an aman ben sonuçta adım attım, ne uğraşacağım deyip arkamı dönüp giderdim. Şimdi ise onu diyecek bir düşünce bile henüz doğmamıştı. Şimdi kalkıp salakça başlattığım iletişimi düzeltmeye kalksam, adama ne kadar samimi olabilirdim. Artık benden kıl kapmıştı.
Takip isteğimi tehdidinden sonra kabul etmiş ve beni takip etmişti. Tüm fotoğraflarının ekran görüntüsünü almıştım, ne olur ne olmaz diye. Bu sapıkça mı...
Düşünme Batu, çünkü cevabını çok iyi biliyorsun. Mal herif... Ne olurdu sanki gevşekliğini engelleseydin!
Ama ben gevşeksiz yapamam ki...
Kendi içimde resmen çatışma başlatmıştım. Ana sayfa açılırken hikâye kısmında Ertuğrul'un kullanıcı ismini gördüm ve resmen gözlerimden kalpler çıkmıştı. İki gözümün nuru! Direkt dokunup attığına baktım.
Klasik Ertuğrul'du. Siyah beyaz efeği görünüşe göre çok seviyordu. Keza birçok fotoğrafı siyah beyazdı. Telefonu yüzüne tutmuş, ayna karşısında çekilmişti. Ulan yüzü görülmese bile etkileniyordum. Boynundaki gümüş kolyeye baktım. Birçok fotoğrafında bu kolye vardı, sanırım favori takısıydı. Ah be, şimdi o kolyeden tutup kendime çekmek, deli gibi dudaklarını sömürmek vardı. Ama nerde... Anca rüyalarımı süslerdi bu kutsal anı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barutla Yan
Teen Fiction(bxb) -Düz yazı ve texting- Tamamlandı Biri öfkeliydi biri arsız, seviştiler ansız... Hiç Tanımaz Tenim Ellerini hikayesinin, Ertuğrul ve Batu'nun hikayesidir. Bağımsız okunabilir.