~ 50. bölüme geldik 🥳🥳 Dolu yorumm
!!Bir önceki bölümü atlamayın şekerlerimm😘
Kısa bölüm oldu ama gerekliydi aşk kuşlarım.
.
Sırtında hissettiği yükün ağırlığı ile kendini on yıl yaşlanmış hisseden esmer genç kapattığı telefonu cebine sokup evin kapısını açtı.
Az önce kardeşi Berfin'i arayıp psikolojik olan çöken annesi hakkında bilgi almıştı. Duydukları onu üzerken yanında olmayışı yakıyordu onu. Az yemek yiyor, fazla konuşmuyordu annesi. Kolay kolay Sakarya'ya gelmeyecekti ama Mersinde yaşan dayısı ve İzmir'de yaşan teyzesinin gelmesi ile az da olsa rahatlamıştı. Annesinin kararı ile hemen boşanma davası açılmıştı. Babasını ise evden uzaklaştırmıştı. Her gün ona yazdığı mesajlarla ya da aramalarıyla tehdidini ve küfürlerini dinliyordu esmer. Güya o olmasaydı annesi ondan ayrılmayacaktı.
Derin nefes aldı Ertuğrul. Odasına girip kapıyı kapattı ve yatağın ucuna oturup yüklerin getirdiği yorgunlukla büktü sırtını öne doğru.
Yorulmuştu. Bir şeyleri düzeltmek isterken sanki daha da batırıyor gibiydi. Her gün evin önüne gelip olay çıkartan babasının haberini alıyordu. En son gelişi dündü ve Berfin'in anlatmıştı az önce. Dayısı polisi arayıp şikayet etmiş, kapıdan götürülmüştü.
Annesine zarar verecek diye korkuyordu. Yeni bir düzen onları bekliyordu. Nasıl halledecekti bilmiyordu. Bunun kaygısını yaşamaya başlamıştı artı olarak.
Ailevi olayı bir yana sevdiği adamın sabah ki konuşması ruhuna yapılmış en şiddetli darbeydi. Sarışının peş edişini izlemişti. Kendisini, böylesi daha iyi diye ikna ediyordu ama içindeki çığlıklar susmuyordu.
Beni özlemedin mi diyen titrek ses kulağını doldurduğu an orada öpmemek için büyük savaş vermişti Ertuğrul. Deli gibi özlemişti sarısını.
Parmaklarını saçlarına daldırdı ve çekiştirdi. İçindeki öfkeyi hiçbir şekilde dindiremiyordu.
Kapısı tıklandığında ellerini başından çekip, "Gel." dedi. Kambur duran sırtını dikleştirdi. İçeri Şafak girmişti.
"Kanka geldiğini duydum, sipariş vereceğim sen de aç mısın, sana da vereyim mi?" dedi.
"Sağ ol kanka, değilim." dedi kısık sesle.
Şafak çöken arkadaşına baktı bir süre. Hiçbir şey anlatmayan arkadaşını çözmeye çalışıyordu.
"Ertuğrul, iyi misin?" dedi. Ertuğrul sanki bu soruyu bekliyormuş gibi maskesini bir kenara atıp tüm acısını yansıtan yüzünü kumrala gösterdi.
Cevap vermeden anlamıştı Şafak. Dudaklarını araladı Ertuğrul, "Yoruldum." dedi sadece.
Şafak ona yaklaşıp yanına çöktü. Elini omzuna atıp okşadı. Ertuğrul ona bakmak yerine karşıya bakıyordu. "Her şey üstüme geliyor sanki." Arkadaşına döndü. " Oğlum, yardım et lan bana" dedi acı dolu sesle. Dizlerine yaslı olan ellerine bakışlarını indirdi. "Her şey avucumun içinden kayıp gidiyor. "
"Tek sorun Batu değil, değil mi?" dedi Şafak. Ertuğrul başını iki yana salladı yavaşça.
"Hayatımda tek huzurlu bir şey vardı benim ve ben onu kaybettim Şafak. Kısa zamanda dayanağım haline getirdiğim adamı ellerimle ittim ve ben onun sayesinde ayakta durduğumu o gittiği an yere düştüğümde anladım Şimdi ona adım atmak istesem de cesaretim yok. " durdu. Anlatmak garip hissettirmişti. Susmak istedi.
"Susma." dedi Şafak net sesle. Ketum arkadaşını çok iyi tanıyordu. Anlatmakta zorluk çektiğini görüyordu. "Derdin var görebiliyorum ve kardeşin olarak sana yardım etmek istiyorum Ertuğrul. Ben zor durumdayken sen bana destek olmuşken, kendini ne diye yalnız bırakıyorsun ben varken?"
Ertuğrul seslice derin nefes alıp verdi. Zar zor ailevi sorununu anlatmaya başladı. Gece boyunca Şafak arkadaşını yıkılmış bir şekilde dinledi.
İçine neler atmıştı Ertuğrul böyle? Herkesin derdine koşan esmerin dert içinde boğulduğunu görememişlerdi.
Gece üçü gösterirken sessizce oturdular. "Ertuğrul." dedi Şafak uzun sessizlikten sonra. "Sana bir önerim var. " kararsızdı. Sustuğu sırada aklında buna karar vermeye çalışıyordu. Annesinin ve kardeşlerinin psikolojisinden bahsedip duran arkadaşının es geçtiği gerçeği kendi düşünmüştü. Onun bitik olan sinir sistemi. Konuştuğu sırada karmakarışık duygu değişimleri ile pek de iyi psikolojisi olmadığını anlamıştı Şafak.
"Ne?" dedi.
"Ama hemen karşı çıkma tamam mı? Çünkü bu hem Batu'yla olman için hem de ailen için gerekli. " dedi.
Ertuğrul ise kendisini o kadar derin bir çukurda hissediyordu ki o çukurdan kurtulmak için Şafak'ın ağzından çıkan her ne ise kabul etmeye hazırdı.
.
Ne oldu ne olduuu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barutla Yan
Teen Fiction(bxb) -Düz yazı ve texting- Tamamlandı Biri öfkeliydi biri arsız, seviştiler ansız... Hiç Tanımaz Tenim Ellerini hikayesinin, Ertuğrul ve Batu'nun hikayesidir. Bağımsız okunabilir.