Ertuğrul gösterdiğinden daha fazlasıydı. Bunu benim yanıma geldiğinin sabahında daha iyi anlamıştım. Öfkesi bunları gölgelemeye yetmiyordu bile.
Sabah benden önce uyanmıştı. Bilmiyorum, sabah onu görmeyi beklemiyordum, ben uyanmadan evden gider sanmıştım. Ama tahmin ettiğim olmamıştı.
Beni uyandırıp, gitmesi gerektiğini söylemişti. Uyku sersemliği ile pek algılayamasam da onu yolcu etmiştim. Bu bana göre çok güzel bir davranış şekliydi.
O günün üzerinden dokuz gün geçmişti. Bütler bitiyordu. Son sınavımı verip çıktım. İki bütümde iyi geçmişti. Çalıştığım zaman fazlasıyla kolay geliyorlardı zaten.
Kadir ile kampüsün kafesine gittik. Bana sırtı dönük olan esmerimi gördüm. Gülümsemiştim. Arkasında boş olan masaya geçtim. Onu arkama alıp oturdum.
Kadir karşıma geçip oturdu ve yanımıza gelen garsona iki çay istedi.
Ben ise esmerimin konuşmalarını dinliyordum. Bir iki dakika sonra Gülçin ve Esma gelmişti yanımıza. Ben pek ses çıkarmıyordum.
Beni fark ederse gerilirdi ve giderdi. Beni artık sınama dediği için fazla rahatsız etmiyordum onu. Sadece bir kere attığı bir hikâyeye yanıt vermiştim.
Bir filmden sahne atmıştı. Merak ettiğim için adını sormuştum. Adını söylediğinde teşekkür etmiştim ama o görüldü bırakmıştı.
Artık buna benzer küçük şeylere kırılmıyordum. Benden etkilendiğini bildiğim halde ona yaklaşamamak beni bitiriyordu. Onun sevgisini hissettiğim an ötelenmem zoruma gidiyordu.
Bilmiyordum nedenini? Düşünsem bile zihnim çeşit çeşit senaryolar ürütiyor, daha çok gerilmeme sebebiyet veriyordu.
Arkadaşlarıyla sohbet ederken kulüp konusu açılmıştı. Gece kafa dağıtacaklarını söylemişti biri ve Ertuğrul'un gelmesini istiyordu.
Ertuğrul birkaç kere hayır dese bile hâlâ ısrar ediyordu arkadaşı. İçimden, hayır demeye devam et aslanım diyordum. Dudaklarımda küçük gülümseme oluştu.
Şimdi kızlar falan bakardı yiğidime, zaten kafası karışıktı. Hemen etkilendiği kıza giderdi.
"Oğlum ya salın aa gelmeyeceğim."
"Lan niye, ne güzel sınavlar bitmiş, içelim." dedi arkadaşı.
"Yok kardeşim, ben evde takılacağım. Siz eğlenin."
"Haydaa, Erdo gel lan, seninle güzel içiliyor."
Ertuğrul, "Tövbe tövbe." derken kahkaha atmamak için alt dudağımı ısırdım. Bizimkiler bir şey hakkında konuşuyorlardı ama pek anlamamıştım. Tekrar arkaya kulak verdim.
"Ee size gelelim o zaman içmeye." Arkadaş bu nedir ya, sal artık esmer haşinimi.
"Lan gelme işte eve kız atacağım." dediğinde nefesim kesilmişti sanki. Gözlerim büyürken bardağı tuttum elimi sıktım.
"Ooo desene baştan kardeşim."
"Nereden bileyim arkadaş bu kadar ısrar edeceğini. "
"Sınavlardan sonra kaliteli eğlence diyorsun ha." dedi arkadaşı gülerek. O da ona karşılık gülmüştü. "Aynen öyle diyorum." dedi.
Başımı kaldırmadım. Gözlerim dolduğu için bakış açım bulanıklaşmaya başlamıştı.
Arkadaşlarıma kısık sesle, "Gidiyorum." deyip kalktım yerimden. Kapmüsten çıkacakken durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barutla Yan
Novela Juvenil(bxb) -Düz yazı ve texting- Tamamlandı Biri öfkeliydi biri arsız, seviştiler ansız... Hiç Tanımaz Tenim Ellerini hikayesinin, Ertuğrul ve Batu'nun hikayesidir. Bağımsız okunabilir.