Sorunsuz ilerliyordu. Ya da ben öyle sanıyordum. Ayna karşısında durmuş kendimi ikna ediyordum. Geçen zamanlarda, tamamen Ertuğrul'un istediği gibi davranıyordum.
Bugün çarşambaydı. Akşam saat dokuzda Esma'nın doğum gününe gidecektim. Bundan iki gün önce ikimizin telefonuna Life360 adından bir uygulama yüklemişti. O benim gideceğim yerleri görürken ben de nerede olduğunu görebiliyordum.
Bu durum beni geriyordu. Sanki özel alanım daraldıkça daralıyordu ve nefes almakta güçlük çekmeye başlamıştım. Rahatlamak adına teyzemi arıyor, onu dinliyordum. İşe yarıyordu.
Okuldan çıkıp eve geçmiştim. Ertuğrul ise benden bir beş dakika sonra gelmiş, banyoya geçmişti. Ayna da kendime bakmaktan vazgeçip salona geçtim ve elime telefonumu alıp teyzemi görüntülü aradım.
Yarım saniye sonra açılan telefon ile kara ekranın ardından renkli teyzem gözükmüştü. Sarı saçlarını at kuyruğu yapmışken yuvarlak çerçeveli gözlüğünü ile tatlılığını göstermişti.
"Teyzoşum." dedim. Şu sıralar onu sık sık aramam dikkatini çekmeye başlamıştı. Dün hatta bunu sorgulamıştı. Teyzeme onları anlatsam büyük ihtimal esmerimden ayrılmam için beni zorlayacağını biliyordum. Bu yüzden anlatmaktan kaçınıyordum. Zaten onun ilişkisi de sarsıntılı geçiyordu. Tek farkla teyzem sevdiği adam karşısında dimdik duruyordu.
"Oğluşum, ne yapıyorsun?" dedi. Konuşurken bir şeyle uğraşıyordu. Evdeki çalışma masasının önündeydi. Telefonu sabit bir yere koymuş önündeki laptoptan bir şeylerle ilgileniyordu. Arada bana bakıyordu.
"Okuldan geldim, bir seninle konuşayım dedim."
"İyi ettin paşam, bende bir dosyada sorun çıkmış onunla ilgileniyordum. Evde bile iş kitledi zalim patron " Dediğinde kıkırdadım. Sevgilin olsa da iş değişmiyordu. "Senin ki bugün yanında değil mi?"
"Burada, duşta." dedim.
"Hmm," bakışlarını laptoptan çekip bana baktı. "İyisiniz değil mi?"
"Evet, güzel ilerliyor." dedim.
"Sevindim bebeğim." dedi ve devam etti. "Benimki hâlâ barışmaya uğraşıyor. Geçen beni deli etti." dedi.
"Yine ne oldu?" dedim gülerek. O sırada banyodan esmerim çıkmıştı. Islak saçları anlına dökülmüştü. Yanıma geldiğinde teyzemle konuştuğumu anladı ve rahatsız etmeden yandaki koltuğa geçip oturdu. Bana göz kırptı. Ona sırıtıp teyzeme geri döndüm.
"Dur anlatacağım, az kaldı." Bir iki dakika ses gelmedi teyzemden. Hızlıca parmakları klavyede geziyordu. Ertuğrul'a baktım. Telefonuyla ilgileniyordu.
"Aç mısın?" dedim.
Başını salladı, "Sen?" dedi.
"Deli gibi hem de." dedim.
"Dışarıdan sipariş veriyorum. " Deme sevgilim deme. Bunu sesli deme.
"Siz hâlâ dışardan mı yiyorsunuz!" diye bağırdı radarını açık tutan teyzem.
Ertuğrul'a baktığımda dudaklarını birbirine bastırdı. Unutmuştu. Teyzem kaç kere bizi dışardan yememek için uyarmıştı.
"Yorgunuz be teyzem, yapacak halimiz yok." dedim, kurtulmak amaçlı.
"Oğlum hadi Ertuğrul mühendis öğrenci yoğun geçer. Sen niye yoruluyorsun?"
"Deme öyle teyze sabah uyanıp okula git falan oooo yorucu iş." dedim elimi havada sallayıp.
"Salak oğlan." diye mırıldandı teyzem.
Konu uzamasın diye değiştirdim ve önceki konuya geri döndüm. " Hadi anlat ne yaptı Ferman sevgilin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barutla Yan
Teen Fiction(bxb) -Düz yazı ve texting- Tamamlandı Biri öfkeliydi biri arsız, seviştiler ansız... Hiç Tanımaz Tenim Ellerini hikayesinin, Ertuğrul ve Batu'nun hikayesidir. Bağımsız okunabilir.
