62. Ateşle Yan

6.5K 387 152
                                    

Final

.

"Sarı yol yakınken dönelim mi?" dedi esmerim önümüzdeki malzemelere bakarak.

"Hayır esmerim öğrenmemiz gerekiyor? Hep dışardan olmaz ki ama. İkimizde yemek yapmayı artık öğrenmemiz gerekiyor. " dedim kararlı bir sesle.

Bugün pazardı ve ikimizde evde olduğumuz için birlikte bir şeyler yapmaya karar vermiştik. Yani daha doğrusu Instagram'da izlediğim videoda kadın doya doya poğaça yediği için canım poğaça çekmişti.

"Yavrum, yemek yapalım işte. Poğaça nedir ya? Bak Berfin bile zorlanıyor, tutturması falan zor bunun." dedi.

"Deneye deneye aşkım, deneye deneye." dedim.

"Pastaneye gideyim, alayım." dedi esmerim hâlâ beni vazgeçirmeye çalışarak. En sonunda ona doğru dönüp kollarımı önümde kavuşturdum. Bu eylememi Ertuğrul kaşlarını havalandırmıştı.

Cidden bu esmer beni ciddiye almıyordu. Bak tartışma sebebi.

"Ertuğrul," ismini söylemem ile ciddiyetimi anlasın istedim. Fakat dudaklarının yanı kıvrılmıştı. Ama ya... "Poğaça yapılacak, bozuşuruz yoksa." dedim.

"Nasıl bozuşuruz sinirli sarı?" dedi. Eeee bu bildiğin eğleniyordu.

"Esmerim hadi ama yapalım. Bak çok canım çekiyor. Hem birlikte yapalım, güzel zaman geçirelim istiyorum. Ama yok ben işte çok  yoruluyorum zaten, bir gün dinlemem var o da seninle uğraşmak yerine götümü devirip uyumak istiyorum dersen, sen bilirsin. Ben burada kendi başıma yapar yerim." dedim.

Konuşmadan önce cıklamıştı. "Geçmedi bana be güzelim. Bu ajitasyon üzerinde çalışman gerekli. " dedi.

"Ya şerefsizlik yapmasana, yapacağız." derken omzuna vurdum.

"Tamam tamam sadece seninle uğraşıyordum. Aç hadi videoyu başlayalım." dedi. Hey gidi Ertuğrul Efendi, şimdi benimle hamur işi yapacaktı.

"İşte benim esmer bombam, her zamanki gibi benimle." dedim sırıtarak. Tezgahın üzerine bıraktığım telefonu alıp YouTube'tan  poğaça tarifine girdim.

Önümüzde bütün malzemeler ayarlanmıştık. "Şimdi iki tane yumurta akı ile başlayacağız esmer şekerim de ben ne anlarım akla sarıyı ayırmaktan." dedim. Esmerim yan bakış attı. Derin nefes alıp sabır diledi. Pekâlâ suyuna inmem gerekiyor. Çünkü haşinim saniyeler içinde sinirlenen bir karaktere sahipti. 

Yanda duran cam kaseyi alıp önüne çekti ve eline aldığı yumurtayı kırıp dikkatli bir şekilde ayırmaya çalıştı. Akı büyük cam kabına dökerken o sarıyı tutmaya çalışıyordu. Hallettiğinde sarıyı önüne çektiği küçük kaseye döktü. İkinciyi de aynısına yaptı.

Bir insan yumurta kırarken bile nasıl karizmatik olabilir? Tüm ciddiyetiyle yapıyordu, yumurta kırıyorsun adamım.

Tövbeler olsun adam yumurta kırdığında da yükselmezsin ya. "Devam et." dedi. Başımı sallayıp devam ettirdim. Bir bardak ılık süt dediğinde sütü kaseye döktüm. Bir bardak, sıvı yağ ile suyu da ekledim. Ertuğrul sessizce eylemlerimi izliyordu. 

Mayayı ve istenen miktarda şekeri katıp elimdeki tahta kaşıkla karıştırmaya başladım. "İnşallah olur " diye mırıldandım.

"Kadının dediğini yapıyorsun işte,  olur." dedi Ertuğrul umursamazca. 

"Çikolatalı kurabiyem, şimdi un dökeceğiz tamam mı?" dedim. Başını salladı. "Ben karıştırmaya devam ettikçe az az ekle."  dedim. Unu alıp yavaş yavaş döktü, bende karıştırıyordum. Kabın içinde bir bardağa yakın un kalınca beklettim. Karıştırıp kalan unu döktürdüm ve istenen miktarda tuzu da ekledim. Karıştırdıktan sonra kaşıkla zor olunca elim ile yoğurmaya başladım. 

Barutla YanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin