36. Kavuşan esmer ile sarı

7.6K 513 54
                                    

İki buçuk ay dayandığım özleme şimdi dayanamıyordum. Yerimde duramıyor, her fırsatta saate bakıp duruyordum. Başka zaman olsa su gibi akan vakitler şimdi bana işkence etmek için yavaşlamış gibiydiler.  Ama esmerim ile yan yana gelsek bir saatin karşılığı resmen beş dakika oluyordu, hızlıca geçip gidiyordu.

Onu otogardan almayı teklif etmiştim ama yorulmama gerek olmadığını,  geleceğini söylemişti.  En azından yolda vakit öldürürdüm. Şimdi oturduğum yerde eziyet çekiyordum.

Bugün esmer yola çıktığından beri ondan fazla aradığım gerçeği vardı. Ertuğrul ise sabırla hep sorduğum, 'ne kadar kaldı' sorusuna cevap veriyordu. Sabırsız olan adama sabrı öğretiyordum resmen.

Dayanamayıp on dakika önce aradığım esmerimi tekrar aradım. Meşgule atmıştı.

Ne demek meşgul! Yine aradım. "Ulan sarı!" Evet Ertuğrul'un sesi kulağımda yankılandı. "Aşağının kapısını aç, geldim."

Kalbim saniyesinde ritmini bozarken esmerime cevap vermedim kapattım telefonu ve koltuğa fırlatıp ayaklandım.

Aşağının kapısını açtım. O yukarı çıkana kadar kendime çeki düzen verip evin kapısını açtım. Merdivenleri çıkmayı bitiren esmerimi görünce nefesimi tutmuştum.  Çıplak olan ayaklarımı yok sayıp ona adım attım ve kollarımı boynuna sardım.  Zıpladığım için bacaklarımı da beline sararken esmerim  elindeki valizi bırakıp belime sardı kollarını.

Beni alt üst eden kokusu burnuma dolarken başımı daha da soktum boynuna ve kısa kısa öpücükler kondurdum.

"Yavrum içeri geçmeme izin verseydin önce." dediğinde kollarımı daha da sıkılaştırdım ve mırıldandım. "Çok özledim."

İç çekip ben kucağındayken eğildi ve bıraktığı valizi  alıp içeri geçti. Kapıyı kapatsa bile boynundan çekilmedim.

"Ooo sarı izin ver ben de yüzüne görüp hasret gidereyim." dedi. Başımı kaldırdığımda yüzündeki hafif gülümsemeyle yüzüme baktı.

Uzun sürmeden yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudağımı öptü. Geri çekildiğinde kaşlarımı çattım. "Bu ne be?" diye istemsizce çemkirdim.

Tepkime kaş çatmak yerine kahkaha attı. Bir şey demeden tekrar öpüp çekildi. "Eee ama taksit taksit olmuyor. " dedim huysuzlanarak.

Bir kere daha öpüp geri çekildi ve beni kucağından indirdi.  Ama ben yatağa gideriz diye bekliyordum. Salak mısın Batu  hem cinsellik ön planda olmasın diyorsun esmere hem de yatak diyorsun. Ben baya Ertuğrul'dan sonra cinsellik düşkünü olup çıkmıştım.

"Yavrum şu üstümdekilerden kurtulup yıkanayım. Dolu dolu özlem gideririz." dedi. Doğru diyordu, direkt yapıştım resmen. Aman özlemiştim!

"Ha tamam sen git yıkan, ben de sana bir şeyler hazırlayayım. Aç mısın?"

"Hem de kurt gibi."

"Tamam ballı çöreğim, sen banyodayken hazırlıyorum."

Eğilip dudağımı öptü ve yanağımı okşadı.

O banyoya giderken bende mutfağa gitti. Bir şeyler hazırlayayım dedim demesine de market alışverişi yapılmamıştı ve hiçbir şey yoktu.

Salağım resmen. Onu beklerken markete gitmek aklıma gelmemişti.  Yapacak bir şey olmadığı için dışarıdan sipariş verdim ikimize.

Salona geçip esmerin çıkmasını bekledim. Hâlâ burnumun ucunda kokusunu duyumsuyordum. Evi nasılda sarmıştı güzelim kokusu. 

Derin nefes alıp, enfes kokuyu ciğerlerime doldurdum ve başımı koltuğun arkasına bıraktım. İçim kıpır kıpırdı.  Sonunda kavuşmuştuk.

İlk önce İstanbul'a gelecekti Ertuğrul. Bizde kalıp zaman geçirecektik tatil amaçlı ama işler değişmişti. Rahat edemeyeceğimizi düşünmüştük ve sonuç olarak Sakarya'daydık.

Onunla dopdolu zaman geçirecektim resmen.  Oturduğum yerde kıpırdayıp duruyordum.  Ulan resmen heyecandan kıpır kıpırdım.

Banyoya gitsem mi? Desem, yiğidim seni ben yıkayayım. Yok yok, şimdi olay başka yere gider. Onunda seks dışında zaman geçirmek istiyordum ve az sohbet eden sevgilimin sesini duymak beni mutlu ediyordu.  Hoş beni dinlerken izlemesi de hoşuma gidiyordu ama konumuz bu değildi.

Banyonun kapısı açıldığında başımı çevirdim. Boynuna attığı beyaz havluyu saçlarına sürterken bana doğru geliyordu.

Nemli dalgalı siyah saçları alnına düşmüşken giyindiği geniş siyah tişört ve eşofmanla bile etkileyici görünüyordu. Havlunun ucunu bırakıp yanıma oturdu. 

Hayran hayran ona bakmaya devam ederken, "Yanıyorum, hem de cayır cayır." diye mırıldandım.

Dudağının yanı kıvrılmıştı. Ellerini bacaklarına vurup, "Gel bakalım." dedi. İkimizde kocaman adamlardık ama çok hoşuma gidiyordu kucağına oturmak.

Onu bekletmeden bacağımı diğer tarafına atıp kucağına yerleştim. Kollarını belime sardığında daha da yaklaştım ona.

"Çok özledim seni haşinim." dedim.

Kara gözleri mavilerime odaklanmış haldeydi.  Bu hali beni bir yandan ürkütse de bir yandan hoşuma gidiyordu.  "Ben de seni özledim sarı."

"Ben sana bir şeyler hazırlayayım dedim ama evde bir şey yokmuş, dışardan sipariş verdim. "

"İyi ettin,  çıkarız alışverişe." dedi. Boynundaki elimi ensesine çıkartıp okşadım. Nemli saçları parmağıma değerken, "Kurutalım saçlarını." dedim.

"Kalsın, şu an bozamam bu halimizi." dedi.

"Hımm" dediğimde başımı hafif yana eğip " Bu gün yaramazlık yapar mıyız?" dedim.

Yüzündeki hin gülümseme yavaştan beni etkilerken belimdeki ellerinden birini kalçama indirip kendine çekti beni. Kalçamda hissettiğim aleti ile dudağımı yaladım.  Tek kaşını kaldırıp, "Nasıl yaramazlık?" dedi.

Ensesindeki elimi omzuna getirdim. Parmaklarım oralarda gezerken bakışlarımı irislerine çıkardım. "Yoracak cinsten." dedim yüzümü esmerime yaklaştırıp.  Aralık duran kalın dudaklarının arasından yüzüme çarpan sıcak nefesini daha fazla hissetmek için gözlerimi kapattım. Burnumu burnuna sürttüm.  Kurumuş dudakları dudak derime hafifçe temas ederken araladım. İkimizin nefesi birbirine karışıyordu. 

Dudağımda baskı hissettiğim an ilerisini beklerken kapının zili ile ikimizde gözlerimizi araladık. Dudağı dudağımdan uzaklaşırken acı çeker gibi ona baktım. "Çalmadı de, ne olur?"

"Çaldı. Bak hadi." Ellerini benden çekerken mızmızlanarak kucağından kalktım. Kapıyı gittim. Aşağıdan çaldığı için önce kim olduğunu sordum ardından kuryeci olduğunu söyleyince otomatiğe bastım.

Neyse sakin olmalıyım.  Daha çok vaktimiz vardı, sevişirdik. Cinsellik ön planda olmasın değil mi Batu. Azgınsın oğlum sen, önce kendini dizginle. Of ben esmere baksam bile azıyordum, nasıl onunda düzgünce ilerleyecektik?

.

Hayyy sonunda yan yanalar.
Ve byyy


Barutla YanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin