Barutla Yan

55. Her şeyim sen

Ertuğrul uzun zamandır kendini ayazda hisseden bir beden olduğu için bedenine saran sıcaklıkla huzurla uyanmıştı. Batu,  iki gün  önce barıştığı sevgilisine sıkıca sarılmış uyurken Ertuğrul onu gülümseyerek izliyordu.

iki gündür Batu'nun evinde kalıyordu, başta olması gereken iletişimi şimdi aralarında kurmaya çalışıyorlardı. Batu aklına gelen soruları esmerine sorarken, esmer genç artık kaçmak yerine onu cevaplamaya çalışıyordu. Diğer yandan Batu'nun teyzesi hala evde olduğu için rahat etmezken, sevgilisi ile yalnız kalmak için an bekliyordu. Hafta sonu gideceğini öğrendiği için içten içe seviyordu. Tamam Batu ile aralarını düzeltmeye çalışıyordu ama yine de teyzesi buradayken soğuk tavrını ört pas edemiyordu. Ki Fatma, Ertuğrul'u alttan alta iğnelerken Ertuğrul hala nasıl sabırla burada durduğuna anlam veremiyordu. Durması gerekiyordu zaten. Eğer giderse Batu ile yeni düzelttikleri araları tekrar bozulacaktı. İstemiyordu artık. 

Sıkıca sarmadığı sarı gencin saçlarını öpücük kondurup derince güzel kokuyu soludu. Beyaz tavanı izlerken bundan sonra neler olacağı hakkında düşüncelere kapıldı. İkinci dönem yaklaşmıştı, ardından okul onlar için tamamen bitiyordu. Ailesinin yanında olması gerekiyordu. Boşanma davası sürerken başka bir şehirde düzen kurmayı planlıyordu Ertuğrul ve konuyu henüz annesine açmasa da İstanbul şehrine yerleşmeyi planlıyordu. Hem Batu o şehirdeydi hem de artık babasıyla tamamen bir bağlantı kalmaması için başka şehrin daha sağlıklı olacağını düşünüyordu. Okuduğu bölüm itibari ile boş kalacağını da düşünmüyordu ya da en fazla dayısı yardımıyla bir işe girerdi. Yanlış hatırlamıyorsa İstanbul'da çok tanıdıkları vardı.

Göğsünü üzerinde yatan beden kıpırdamaya başladığında bakışlarını tavandan indirip sevgilisini izlemeye başladı. Batu'ya da bu planı hakkında konuşması gerekiyordu. Sonuç o da dahildi planlarına. Belki başka şehirde kalmak isterse, yine bir şekilde ayarlamalar yapardı Ertuğrul. Şu ayrı kalma sürülerinde yaşadığı eziyet günleri bir daha yaşamamak için her ne olursa olsun her şeye yapmaya hazırdı Ertuğrul. 

 Batu başını Ertuğrul'un göğsüne sürterken alttaki beden gülümseyip elini kaldırdı ve net göremediği yüzü okşamaya başladı. "Uyandın mı bebeğim?" dediği kalın pürüzlü sesi ile.

Batu konuşmak yerine mırıltıya benzer sesler çıkarmış yanağını okşayan ele kendisi de sürtünmeye başlamıştı. Başını hafif döndürüp sıcak elin avcuna öpücük kondurdu. Başını kaldırıp Ertuğrul'a baktı. "Günaydın." dedi esmer genç.

Batu biraz daha kendisine yukarıya çekip Ertuğrul'a günaydın demden önce dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. "Günaydın esmerim." dedi. 

"Batu uyanın!" odada dışından teyzesinin sesini duyan Batu göz devirirken Ertuğrul bu görüntüye kıkırdadı. 

"Romantik anlar yaşayacağız belki, anlarımın katilini üstlenmiş gibi hep araya giriyor teyzoşum." 

"Dolu dolu zamanımız var artık sarı, istediğin o anları her zaman yaşarız ama şimdi kalkalım. Çünkü teyzen manyağın teki, odaya girip terlikle dövebilir." dedi.

Batu derin nefes aldı. "Öp bari, öyle kalkalım." dediğinde Ertuğrul hince gülümseme sundu sevgilisine. Hala öpmezken Batu tek kaşını kaldırıp, "Ne?" dedi.

"Süründürmüyor muydun en son beni?" dedi Ertuğrul. Bunu derken Batu'nun beline sardığı kolunu kadar sıkı tutum üstüne daha çok çekti ve bu eylemi ile yüzleri karşı karşıya geldi. Ertuğrul dudaklarını sarı gencin dudaklarını sürttü. "Ama öpen sensin sarı." dedi boğuk sesle.

Batu ise Ertuğrul'un dalgasını göz önüne alacak kadar kendinde değildi. Transa girdiği için kara gözlere odaklanmış dudağında silik bir şekilde hissettiği kuru dudağın varlığı aklını kullanmamaya yetiyordu. Esmer şimdi ona adını sorsa bile gecikmeli bir şekilde cevap verecek konumdaydı.