ÇAPULCULAR DÜŞÜNSELİNDE
*******
1. Bölüm - "Gryffindor, cesaretin kalplerde yaşatıldığı yer! Tıpkı babam gibi!"
Ekim, 1975...
"... ve sonra benim kadar parlak olmasa da o yıldıza benim adımı verdiler!"
"Yüce Merlin aşkına!" dedi Sirius'u hayranlıkla süzen Jane, henüz birinci sınıftaydı. Gece vaktiydi, Gryffindor Ortak Salonu'nda şöminenin yanında diğer birinci sınıfa başlamış kızlarla beraber yakışıklılığına hayran kaldığı Sirius Black'in etrafına oturmuş, onun anlattıklarını adeta hipnotize olmuşçasına dinliyordu.
"Yani o yıldız, sen dünyadaki nefes alıp veren varlıkların en güzelisin diye mi senin adınla anılıyor?" diye sordu hayretle Olivia. Genç Sirius Black kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.
O esnada arkadan uzun süredir bastırıldığı belli olan, gitgide şiddeti yükselen bir kahkaha duyuldu. Odanın diğer tarafında, şömine tarafına arkası dönük bir halde uzun süredir sessizce oturan James Potter hunharca gülüyordu. Sirius'un da dudakları arasından kaçan kısa kıkırdamalar duyulur gibi olsa da o, gülmelerini yutmaya çalıştı ve boğazındaki gıdıklanmayla beraber başını geriye, Remus ve Peter ile beraber oturan James'e doğru döndürdü. Şimdi kızlar onun 'yakışıklı' yüzünü eskisi kadar açık göremediklerinden Sirius'un yüzünde uzun zamandır saklanan alaycı ifade bir nebze olsun ortaya çıkmıştı.
James'in kahkahalarından sonra Peter başta olmak üzere ortak salonda o esnada olan diğer beşinci sınıfların da o zamana dek tuttukları kahkahaları serbest bıraktığında, başını en nihayetinde kaldırmıştı okuduğu kitaptan Remus. Ciddi dursa da gülümsüyordu ancak olabildiğince sessiz kalarak kendileriyle dalga geçilen birinci sınıftaki kızları rencide etmemeye çalışıyordu. Bu ince düşüncesinin ağır bir bedeli olarak diğerlerinin aksine kahkahalarını dizginlemesi, boğazında sinir bozucu bir gıdıklanmaya sebep olmuştu. Gözleri Sirius'un yüzüne kaydığında onun arkasındaki ne olup bittiğinden bihaber, masum ifadeleri gördü ve içi acıdı. Sirius'un birinci sınıftaki kızların saflıklarından ve ona olan hayranlıklarından istifade ederek onlarla dalga geçmesi düpedüz alçakçaydı.
Remus, öksürerek boğazındaki kaşıntıdan bir nebze oldun kurtuldu ve elindeki kitabı nazikçe kapattı, oturduğu yere koyarak ayağa kalktı. Şömine tarafına doğru olabildiğince ciddi bir ifadeyle ilerledi:
"Takımyıldızı gökte, birbirine göre durumları her zaman aynı kalan, değişmeyen yıldızlar topluluğuna verdiğimiz isimdir." diye başladı sözlerine. Sirius'un az önce her hecesinde kendisini övdüğü hikayenin baştan sonuna dek yalanlarla dolu olduğunu, kızlara bir öğretmenin naifliğinde izah etmek istiyordu:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|
Fanfiction"Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum!" James Potter, Peter Pettigrew, Remus Lupin ve Sirius Black... Çapulcu Haritası'nın mucitleri... Onlar, hiç şüphesiz ki Hogwarts'ın gördüğü en efsanevi öğrencilerdi. Adları destansılaş...