"Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum!"
James Potter, Peter Pettigrew, Remus Lupin ve Sirius Black...
Çapulcu Haritası'nın mucitleri...
Onlar, hiç şüphesiz ki Hogwarts'ın gördüğü en efsanevi öğrencilerdi.
Adları destansılaş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
44. Bölüm - 'Neden yaptın?'
1976, Ekim...
Öğleden sonra saat beş civarı, nihayet antrenmanlarını bitirmiş, yıkanıp giyinmiş olan Gryffindor Quidditch takımı stadyumdan çıkıyorlardı.
"Agh!" dedi James bir anda, karnını tutarak.
"N'oldu?!" diye panikleyerek arkadaşının yanına geldi Fuga. Diğer takım üyeleri de durmuşlardi. "İyi misin?"
"Bilmem," dedi James, az evvel soyunma odasında kek yerken otuz iki diş sırıtan genç adamın yüzünde aniden acıdan kıvranan bir ifade belirivermişti. "Bir anda oldu."
"O kadar çok keki bir anda nefes almasan yersen!" diye gözlerini devirerek söylendi Anna Blue, pek ukala. Bunu demesiyle Fuga - her ne kadar bu kıza karşın aşkla bağlı olsa da - öldüresiye bir bakış takındı. Eh, James'le ancak o uğraşabilirdi, Anna kim oluyordu ki?
"Belki de gazdır," dedi Alicent, gözleri bulutlardaydı. "Rüzgâr feci, ve Potter ince giyinmişti."
"Yok ya, ömrümde kek görmemiş gibi çiğnemeden yuttu ya, ondan!" diye üsteledi Anna - kendisine 'sus artık!' bakışları atan arkadaşlarına omuz silkerek.
James, besbelli midesinin bulanmasıyla istemsizce böğürdü. Ne olduğunu anlayamamıştı lakin çok acı çekiyordu. Midesindeki tüm asit ağzına, kulaklarına ve hatta gözlerine doluşmuş gibiydi, ha ağladı ha ağlayacaktı.
"Revire mi gitsek?" diye sordu William Lionheart. Ekibin en genciydi ve maçlarda snitch peşinde koştuğu James'in mevkisini en çok kıskandığı elemandı.
"Yo..." derken bir kez daha böğürdü James, zorla dik durmaya çalışırken bocaladı - şanslıydı ki Fuga yanındaydı, onu ivedelikle omuzlarından yakaladı.
"Hayır abi, sendeki hâl pek de hayra alamet değil," dedi Fuga. "Revir şart!"
James iç çekti. Hiç haz etmiyordu revir ortamından, revirde uzanmaktan ama... Mecburdu şu an, haklıydı çocukluğundan beri başının belası olan arkadaşı.
"Peki..."
Ekip, kaptanlarının etrafında toplaşarak ilerlerken bir anda siyah saçları küt kesimli, rüzgârla birlikte kahkülleri iyice alnından çekilen bir kız geldi onlara doğru koşarak - gülüyordu.
"Ah, geldi yine bela..." dedi James, kusmak istiyordu. Az evvel Lily'si bağrına keki hırsla basarkenki mutluluğu yok olmuştu - her şey nasıl bu kadar hızlı değişebiliyordu ki zaten?
"Dar...lington?" diye hayretle kıza baktı Fuga. Bu salak kızı yaz tatilindeki malum olaydan bu yana pek görmemişti ve yaşadıkları Shirlie's Snitchland macerası bilhassa Fuga için öylesine travmatikti ki şu anda bu kızla karşılaşmak, en son istediği şeydi.
