18. Bölüm - "Ve işte şampiyon belli oldu!"
1976, Mayıs... (5. Sınıftayken)
"Yarınki maç için sunuculuk hakkının bize geri verilmesine, Minnie'ciğimin bizi böyle bir anda, ansızın, affedivermesine hâlâ şaşıyorum!" diye söylendi Sirius keyifle. "Kadın tam bir kraliçe."
Remus'un doğum gününde Quidditch stadyumunu çikolataya bulamaları sebebiyle sunuculuğun kendisinden alınmasına epeydir içerlenmekteydi...
"Yeni mi anladın?" dedi Remus, keyifle çikolatalı gofretinden kocaman bir ısırık alırken. James, Sirius ve Peter ile birlikte okulun ikinci katındaki koridorda salına salına ilerlemektelerdi.
James sırıttı.
"Beyler, bu maç çok çekişmeli olacak - Alfa kadın Minnie'ciğimizin bilhassa beni teşvik etmek için karşı tarafın motivasyonunu mahvetmeniz adına sizi affetmesinin aşırı zeka kokan bir strateji olduğunu idrak etmek zor değil." Ve bir anda gözü hemen solundaki Peter'a kaydı, arkadaşı epey moralsiz duruyordu. Kolunu onun omzuna atarak bütün yükünü bir anda ona bırakarak sordu biraz müstehzi:"Hey! Dünyadan Kıl'a!! İyi misin tombul bebeğim?"
Sirius, James'in Peter'a 'bebeğim' diye seslenmesini pis pis sırıtarak karşılarken Remus ise duymamış gibi davranarak havasından taviz vermedi, gofretinden destansı bir coşkuyla büyük bir ısırık daha aldı - adeta muggle çikolata reklamlarındaki çikolatayla aşk yaşayan karizmatik erkeklerdenmişçesine bir kasılma vardı yüzünde.
Derin bir nefes aldı Peter.
"Maç için elbette ki ben de heyecanlıyım Çatalak, ama son zamanlarda her şey..."James tek kaşını kaldırarak baktı Peter'a. "Ne?"
Peter gözlerini devirerek "... her şey b*k gibi - ki sen de epey iyi biliyorsun bunu." diye mırıldandı öylece.
James bir anda durdu, kendisiyle birlikte Peter'ı da durdurmuştu. Sirius ve Remus da böyle bir anda durma modasına anında uymuşlar, gecikmemişlerdi.
"Evans'la üç hafta önceki kavgamızdan mı bahsediyorsun, Kılkuyruk?" dedi ciddiyetle. "O zamandan beri görüşmediğimizi biliyorsun -daha doğrusu o beni görmezden ve duymazdan geliyor ama..."
"Sadece o değil!" diye çıkıştı bir anda Sirius, isyankârca - kendisi gibi James'in sözünü bölmek üzere ağzını açan Peter'dan önce davranarak dalıvermişti konuşmaya. "Sınavlar yaklaşıyor ve profesörlerde bir ödev verme bağımlılığı başladı! Tiksinç!" Gümüş grisi gözlerini devirdi. "Bazen animagi formumda -bilhassa Kehanet Profesörü Vates'i- öldüresiye korkutarak verdiği tüm o saçma salak, uzun ödevlerin intikamını almak istiyorum!"
"Ama ödevlerini sen değil ben yapıyorum, Patiayak!" dedi Remus, yüzünü ekşiterek. Ve hızlıca göz gezdirdi arkadaşlarının yüzlerinde. "Hiçbiriniz kendi ödevlerinizi asla kendiniz yapmıyorsunuz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Marauders In The Pensieve (Çapulcular Düşünselinde) |Harry Potter Fanfic|
Fanfiction"Tüm ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum!" James Potter, Peter Pettigrew, Remus Lupin ve Sirius Black... Çapulcu Haritası'nın mucitleri... Onlar, hiç şüphesiz ki Hogwarts'ın gördüğü en efsanevi öğrencilerdi. Adları destansılaş...